Güney Kafkasya Bilgi Şöleni
Güney Kafkasya, hem coğrafi, hem tarihi, hem de kültürü ile Türkiye ve Türk toplumuna uzak olmayan ve yüzyıllardır içinde barındırdığı zengin etnik unsurları aracılığıyla Türkiye ve Türk Dünyası ile akrabalık bağlarının kurulduğu bir bölge olmuştur. Kafk
Güney Kafkasya Bilgi Şöleni |
Güney Kafkasya’da yüzyıllardır aynı coğrafyayı paylaşan halkların kültürel değerlerinin, kardeşliklerinin, tarihi birlikteliklerinin geleceğe yansımasını sağlamak amacıyla, Ordu Üniversitesi’nce düzenlenen ve Azerbaycan Bakı Slavyan Üniversitesi, Gürcistan Ahıska Üniversitesi ve İran İslami Azad Üniversitesi’nin destekleriyle, 25-28 Kasım 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek, “Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi Şöleni” başladı.
Güney Kafkasya Halkları Bilgi Şöleni’nin başlaması nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi(AKM)’nde açılış töreni düzenlendi.
AKM’de düzenlenen törene, Vali Orhan DÜZGÜN, Belediye Başkanı Seyit TORUN, Eski Kültür Bakanı Namık Kemal ZEYBEK, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Haluk KEFELİOĞLU, Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof.Dr.Yusuf HALAÇOĞLU, Bakü Slavyan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Kemal M.ABDULLAYEV, Ahıska Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Tina GELASHVİLİ, İslami Azad Üniversitesi Rektörü Dr.Muhammed PASİBAN, Türk Dil Kurumu eski Başkanı Prof.Dr.A.Bican ERCİLASUN, KÖK Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Başkanı Prof.Dr.Sema BARUTÇU ÖZÖNDER ile çeşitli üniversitelerden gelen akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Güney Kafkasya Halkları Bilgi Şöleni’nin açılış töreninde bir konuşma yapan Vali Orhan DÜZGÜN şunları söyledi: “Güney Kafkasya, hem coğrafi, hem tarihi, hem de kültürü ile Türkiye ve Türk toplumuna uzak olmayan ve yüzyıllardır içinde barındırdığı zengin etnik unsurları aracılığıyla Türkiye ve Türk Dünyası ile akrabalık bağlarının kurulduğu bir bölge olmuştur. Kafkas halkları yüzyıllar boyunca aynı coğrafyada benzer tarihi, etnik ve sosyo-kültürel şartlar altında birbirlerinden etkilenmişler ve birbirleriyle akraba topluluklar haline gelerek ortak bir Kafkas kültürü etrafında birleşmişlerdir. Bu akrabalık bağları neticesinde de dil, tarih ve kültürel açıdan karşılıklı alışverişler ve etkileşimler meydana gelmiştir. Sosyal, siyasi ve ekonomik sebeplere dayalı toplumsal hareketlilik, Güney Kafkasya’da kültürlerin de birbirine karışmasına ve zamanla birbirine benzer sosyo-kültürel yapıların oluşmasına sebep olmuştur. Bugüne kadar Güney Kafkasya hakkında yapılmış olan bilimsel araştırmalar, Güney Kafkasya bölgesinde yaşamakta olan halkların kültürlerinin ve dillerinin Türk kültürü ve Türk dilinin ne derecede etkisi altında kaldığını ve şekillendiğini de ortaya koymaktadır. Diğer taraftan, dilbilim alanında yürütülen çalışmaların sonucu Kafkasya dillerinde 1100’den fazla ortak kelimenin bulunması, bu bölgede yaşayan insanların ne kadar yoğun olarak etkileşim içinde olduğunun bir göstergesidir. Bu etkileşimde Kafkasya halkları arasında Türk dilinin ve kültürünün temsilcileri olan Karaçay-Malkar ve Kumuk Türklerinin de önemli rol oynadıkları, bu sahadaki bilimsel araştırmaların çoğalmasıyla daha iyi anlaşılmaktadır. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bu bölge, kıtalar arası geçiş noktası olması nedeniyle tarihte çeşitli mücadelelerin de alanı olmuştur. Bunun sonucunda Güney Kafkasya halkları belli sınırlarla birbirinden ayrı kalmış; ancak, aynı coğrafyanın kültürel ve tarihi değerlerini taşımaya ve yaşamaya devam etmiştir. Bölgedeki dil, tarih ve kültür zenginliğini meydana getiren halkların bilinçli bir şekilde çalışma arzusunda olması bundan sonra gelişecek olan ilişkilerin ne denli güzel olacağı konusunda umutlandırıcı bir gelişmedir” dedi.
Törende konuşan Belediye Başkanı Seyit TORUN da, “Bugün belirli bir çoğrafyada yaşayan halkların dili, kültürü ve tarihi işlenecek olsa da aslında Kafkasya neredeyse tarihin var olduğu yıllarda bu yana dünyayı etkilemiş ve her zaman kendinden söz ettirmiştir. Bunda kuşkusuz bu bölgenin doğal güzelliklerinin ve diğer kaynakların zenginliğinin de payı vardır mutlaka ama bana göre esas neden farklı kültürleri, farklı dilleri ve çok farklı inançları barındırmasından kaynaklanmaktadır. Binlerce yıldan bu güne bu bölgede yaşayan halklar arasında çekişmeler ve tatsız diyebileceğimiz olaylar yaşanmış olsa da değişmeyen kaçınılmaz bir gerçek karşımızda durmaktadır. Bizler bu topraklarda komşuyuz ve birlikte yaşamak zorundayız. Farklı inançlarda olsak ta farklı dilleri kullansak da aslında birbirimize çok benziyoruz” dedi.
Ordu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Haluk KEFELİOĞLU da bir konuşma yaparak, “Kafkaslarla ve Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerini en yoğun en üst düzeyde tutan ve hatta bunun için araştırma merkezlerini de çok ciddi bir şekilde faaliyete geçiren bir üniversite olmayı hedefleyen bir misyon kurduk. Bunu ne kadar başaracağız bilemiyorum ama arkadaşlarımızın performanslarına bakarsak başaracağız. Yeni bir üniversite olmamıza rağmen böyle bir misyonumuz var. İnşallah bunu hayata geçireceğiz. Hemen komşularımız oralar bizim ata topraklarımız. Dolayısıyla böyle bir misyonu hayata geçirmek istiyoruz” dedi.
Törende, ODÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Düzenleme Kurulu Başkanı DoçDr.İsmail DOĞAN, Bakü Slavyan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Kemal M.ABDULLAYEV, Ahıska Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Tina GELASHVİLİ, İslami Azad Üniversitesi Rektörü Dr.Muhammed PASİBAN da birer konuşma yaptı.
Protokol konuşmalarının ardından Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof.Dr.Yusuf HALAÇOĞLU, “Türkiye-Ermenistan Münasebetleri ve Ermeni Meselesi” konulu tebliğini sundu. Prof.Dr.HALAÇOĞLU, Ermeni meselesinin tarihsel sürecini belgeleriyle birlikte anlatarak,herkesin gerçeklerle yüzleşmesini istedi. HALAÇOĞLU konuşmasında şunları söyledi:”Tarihte çeşitli olaylar olmuştur. İnsanların olayları tek yanlı değil, her yanıyla kabul etmesi gerekir.Kafkasya’da istikrar sağlanacaksa, buraya emperyalist eller girmeyecekse, yapılacak tek şey vardır. Ülkelerin birbirleriyle dayanışma içerisine girmesidir. Gerçekleri korkmadan söyleyebilmesi, gerçeklerle yüzleşebilmesi ve tartışabilmesidir. Ondan sonra ancak diyalog sağlanabilir. Biz bu sebeple Ermeni meslektaşlarımıza veya Ermeni Hükümetine diyoruz ki, buyurun Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin de teklif ettiği gibi bir tarihçiler komisyonu kuralım. Bütün yabancı arşivler ve Ermeni arşivleri açılsın. Ermeni arşivleriyle birlikte tümünü inceleyelim. Ve ortaya çıkacak sonucu herkes kabul etsin. Çünkü tarih, gerçek metodolojisine göre araştırma yaptığınızda yalan söylemeyecektir. Hiçbir şey tarihte gizli kalmaz. Dolayısıyla eğer Türkiye ile Ermenistan, Ermenistan ile Azarbaycan arasındaki problemler çözülecek olursa, herkes kendi ülkesinin sınırlarına saygı gösterecek olursa Kafkasya bir barış bölgesi haline gelir.
Törende, ODÜ Rektörü Prof.Dr.Haluk KEFELİOĞLU tarafından Ordu Üniversitesine sağladıkları desteklerden dolayı Vali Orhan DÜZGÜN ve Belediye Başkanı Seyit TORUN’a ODÜ’yü simgeleyen kristal küre takdim edildi. Prof.Dr.Haluk KEFELİOĞLU, “Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi Şöleni”ne katkıda bulunan Bakü Slavyan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Kemal M.ABDULLAYEV, Ahıska Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Tina GELASHVİLİ, İslami Azad Üniversitesi Rektörü Dr.Muhammed PASİBAN ile çeşitli kurumların temsilcilerine de birer kristal küre verdi.
AKM’deki açılış törenden sonra “Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi Şöleni”nin ilk gün programına, Bakü Slavyan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Kemal M.ABDULLAYEV, Ahıska Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Tina GELASHVİLİ, İslami Azad Üniversitesi Rektörü Dr.Muhammed PASİBAN tarafından Ordu Meslek Yüksekokulunda sunulan tebliğler ile devam edildi.
Ordu Üniversitesi’nin evsahipliğinde düzenlenen “Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi Şöleni”ne katılanlara, Vali Orhan DÜZGÜN tarafından TESK Hotel’de bir akşam yemeği verildi.
Güney Kafkasya Halkları Bilgi Şöleni, Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Türkiye’nin değişik illerinden gelen akademisyenler ve bilim adamları tarafından Ordu Meslek Yüksekokulunda verilecek tebliğlerle, 28 Kasım 2010 tarihine kadar devam edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.