HAS Parti toplandı

HAS Parti toplandı

Bu gün dünyamızın içine düştüğü durum maalesef içler acısı bir durumdur. Bir milyar iki yüz milyon insan açlık sınırının altında yaşamakta, yılda 10 milyon çocuk açlık veya kötü beslenme sonucu ölmektedir. Yeryüzünde insan hakları ihlalleri azalacağı yer

 

HAS Parti toplandı

Halkın Sesi Partisi Ordu Teşkilatı il binasında İl Yönetimi ve İlçe başkanlarının katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi

İl Başkanı Mustafa Kemal ŞAHİN in başkanlığını yaptığı toplantı , ilçe başkanlarının tanıtımı sonrası sona erdi.

Toplantıda yapılan açıklamada; Bu gün dünyamızın içine düştüğü durum maalesef içler acısı bir durumdur. Bir milyar iki yüz milyon insan açlık sınırının altında yaşamakta, yılda 10 milyon çocuk açlık veya kötü beslenme sonucu ölmektedir.

Yeryüzünde insan hakları ihlalleri azalacağı yerde artmaktadır. Çevre felaketleri ve diğer canlılara karşı sorumsuzluk tehlikeli boyutlara ulaşmış bulunmaktadır

Yeryüzünde açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldırma ve refahı arttırma iddiaları ile kurulan İMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi kuruluşlar zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul kılmaktan başka işe yaramamıştır.

İnsanlık bu durumdan kurtulmak zorundadır

Bu durum insani değildir ve sürdürülebilir de değildir. İnsanlık bu durumdan kurtulmak zorundadır

Dünyadaki bu kötü gidişe paralel olarak ülkemizde giderek ağırlaşan gelir dağılımı bozukluğu ve işsizlik; sosyal dokunun tahribe uğraması, milletimizin değerlerinden hızla uzaklaştırılarak ahlak ve maneviyat bunalımına sokulması; boşanmaların artarak en temel kurum olan aile kurumunun tehdit altına girmesi tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. 

Bu bir medeniyet krizidir. Güç temelli uygarlığın dayandığı değerler ve ortaya çıkardığı kurumlar insanlığı mutlu etmemiştir. Farklı bir medeniyetin mensupları olarak bölgesel ve küresel sorunlar ve insanlığın içine düştüğü buhranlar hakkında söz söyleme ve çözüm üretme sırası ve sorumluluğu bizdedir.

Bu güne kadar muhtevasız ve yönelimsiz olarak uygulanan ya da bir hizmet yarışıymış gibi takdim edilen mevcut siyaset anlayışlarının neticesi olarak, demokrasi seçkinlerin adeta bir iktidar oyununa dönüşmüş, halk da sadece sandık başında tercihini kullanan, kimin kazandığını tayin eden ama bununla yetinmesi, seçimlerin ardından evine dönmesi gereken basit bir oy makinesine indirgenmiştir. Partimiz; demokrasiyi, yalnızca arada bir yapılan seçim, vatandaşı sadece seçmen, parti programlarını ve ideolojileri ise seçmen tercihini etkilemek için bir araç olarak gören siyaset anlayışını tümüyle reddeder.  

Partimiz siyaseti, hayatın her alanında, insan olmanın, insana layık bir yaşam sürmenin doğrudan bir gereği ve neticesi olarak görmektedir. Siyaset anlayışımız, tüm insanları siyasi haklara sahip, hür ve eşit bireyler olarak görür ve bu özellikleri haiz yurttaşı ve onların oluşturduğu toplumu güçlendirmeyi amaçlar. Siyasette ki ilkemiz, siyasetin kendisini; her zaman ve her şart altında hür ve eşit yurttaşın ve toplumun yanında olmayı vazgeçilemez görevi bilir ve mütemadiyen bu noktadan hareket eden politikalar geliştirir. Yurttaşlar arasında da bu ilkenin hayata geçirilmesi açısından her hangi bir fark gözetmez. İnsanlar eşittir, hiç kimse diğerinden üstün ve imtiyazlı değildir.

Bugün Türkiye'de siyaset, bir ekonomik çıkar ve tahakküm aygıtı olarak kullanılmaktadır. Bizim tasavvurumuzdaki Türkiye'de siyaset, bir zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı gibi başkaları üzerinde tahakküm kurma ya da kamusal süreçler aracılığıyla topluma şekil verme uğraşısı da olmayacaktır. Toplumsal mühendislik yapmayacağız ve yaptırmayacağız.

Siyasetimizi icra ederken insanlık tarihi boyunca her toplumda görülen ve insanlık onuru için mücadele edilmesi gereken üç bozulmaya karşı duracağımızı beyan ederiz:

  • Siyasal iktidarı, devlet erkini, kamu kudretini "bizden olmayanlar", bizim gibi inanmayanlar, bizim gibi yaşamayanlar, bize oy vermeyenler, bize muhalefet edenler, hatta bizimle mücadele edenlere karşı bir tahakküm ve dayatma aracı olarak kullanmayacağız. Çünkü siyasal vekâlet bir emanettir, emanete asla ihanet etmeyeceğiz.

  • Kamu kaynaklarını, devlet malını bizden yana olanlara, bizi destekleyenlere, bizimkilere aktarmayacağız. Bizim hırsızımız olmayacak ve hırsız bizdendir diye asla korunmayacaktır.

  • Başta dini inançlar ve medeniyetimizin değerleri ile tarihi birikimimiz olmak üzere, insanlığın evrensel doğrusularından olan hiçbir değer, ilke ve kuralı kendimizin, yakınlarımızın, yandaşlarımızın, destekçilerimizin çıkarları için kullanmayacağız. Bu değerler üzerinden bir iktidar üretmeyeceğiz. 

Bizim bireysel, kurumsal ve sisteme ilişkin genel ahlak anlayışımız ise şu temel ilkelere dayanır;

İnsanın kendisine, diğer insanlara, doğaya, Yaratıcı'ya ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluk içinde olduğu bilinciyle davranması, geniş ufuklu ahlak anlayışımızın özünü meydana getirmektedir. Kim bir iyilik yaparsa kendine, bir kötülük yaparsa yine kendine yapmış olur ilkesine dayalı bir ahlak anlayışını benimsiyoruz. Bu anlamda ahlakla ilgili şu ilkelere bağlıyız:

  • Kendin için istediğini başkası için de istemek.

  • Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak.

  • Başkasına yapılan kötülüğü kendine yapılmış saymak.

  • Kim olursa olsun, zalime karşı, mazlumun yanında olmak.

  • Kendisinin ve yakınlarının aleyhine de olsa hak ve adaletten ayrılmamak ve doğru tanıklık yapmak

İlk ve son cümlemiz nedir, nihayetinde ne diyoruz; insanı, aileyi, toplumu, devleti, piyasayı, uluslar arası ilişkileri hangi cümle içinde değerlendiriyoruz?

Biz, insanın eşitliğini, kutsallığını ve muhteremliğini esas alan bir heyetiz. Bütün insanları Hz. Âdem'in evlatları olarak görüyoruz. Aralarında hiçbir ayırım kabul etmiyoruz.

İnsanların ekmeğini ve hürriyetini teminat altına almak siyasetimizin varlık nedenidir.  Onların söz, yetki ve karar hürriyetleri asla ellerinden alınamayacak. İnsanlara bunu taahhüt ediyoruz. Bunun dışındakiler; daha iyi yollar, daha iyi okullar, daha iyi hastaneler takatimizle mukayyettir. Gökten yağmur indikçe, yerden nebat bittikçe, yani takatimiz arttıkça bunları da adaletle ve mümkün olan en iyi şekilde yerine getireceğiz. Ancak şunu tekrar tekrar taahhüt ediyoruz. Hiç kimse rızık endişesi ve istikbal korkusuyla kimsenin önünde eğilmeyecek, kimseye kulluk etmeyecektir. Bu bizim itikadımızdır. Bu itikadımızı hiçbir güç bozamaz.

Her şey; iç ve dış politika, Merkez Bankası, piyasa, AB, NATO, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü vs bu prensip etrafında dönecek, asla bu prensibin dışına çıkılmayacaktır.

Çift dil ve çift gündemimiz olmayacak, sizlerin dışınızda hiç kimseyle gizli bir ittifakımız olmayacak, halkımızın dışında hiçbir güç odağına dayanmayacağız. 

Bugüne kadar insanları köleleştiren sistemlerle mücadele edenler, farklı inanç, felsefe, değer yargıları ile hareket ettiler. Şimdi burada birleşiyoruz, kula kulluğa, sömürüye, adaletsizliğe karşı çıkanlar bu partide, bu çatı altında güçlerini birleştiriyor. Buna inanan bütün insanları burada, bu çağrı etrafında toplanmaya davet ediyoruz, denildi.

Kimsesizlerin kimsesi olmak için yola girdik.

Herkesin en yanında en yakınında olmak için yola girdik

Bu vesile ile hepinize saygılarımı sunuyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.