HASTANELER BOŞTU...

HASTANELER BOŞTU...

Geldiğimiz noktada primini, katkı payını, muayene ücretini, ilaçta üzerinize düşeni ödemeden muayene olmanız mümkün değildir. Ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir temel bir insan hakkı olan sağlık, şirketlerin talan alanına dönmüş durumda. Hastaneler ticar

HASTANELER BOŞTU...

SES Ordu Şube Sekreteri Şahsenem YAŞAR yaptığı açıklamada;
Değerli Sağlık Emekçileri ve Basın Emekçileri;



İşyerimizin özelleştirilmesine, Aile Hekimliği ile sağlık ocaklarımızın kapatılmasına, SSGSS ile kazanılmış haklarımızın yok edilip “Paran kadar sağlık” anlayışın dayatılmasına, Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasa Tasarısı ile hastanelerin işletme haline getirilmesine, esnek ve kuralsız çalışmaya, performansa dayalı ücretlendirmeye, döner sermaye adaletsizliğine dur demek için bugün grevdeyiz.

Değerli arkadaşlar;

AKP hükümeti bizlere neleri vaat etmişti!

“Sağlık güvencesi olmayan hiçbir vatandaş kalmayacak” dendi. Halen milyonlarca vatandaşımız sağlık güvencesinden yoksundur.

“Prim ödeyebilenden prim alınacak, ödeyemeyenin primini devlet ödeyecek” dendi. Kriz nedeniyle işsiz kalan yüz binlerce emekçi ve ailesi sağlık güvencesini de kaybetti.

“Tüm sağlık harcamaları kapsamda olacak, sigortalılara mevcut olanların dışında yük getirilmeyecek” dendi. Muayene ücretleri yaklaşık % 650 oranında artırıldı. Muayeneyle kalmayıp hastaneye yatan, ameliyat olan hastalara da katılım payı zorunluluğu getirildi. İlaçta hastaların ödediği pay yükseltildi.

“18 yaşın altındaki çocuklar sağlık yardımlarından koşulsuz olarak yararlanacak” dendi. Anne ya da babası GSS primi ödemeyen 18 yaş altı çocuklar için yeni kısıtlamalar getirildi.

“Hastane kuyrukları bitecek, herkes istediği hastaneye gidecek” dendi. Kuyruklar devam ediyor, sevk uygulaması yeniden başladı, özel hastanelere gidenler büyük paralar ödedi. Parası olan zaten istediği yere gidiyordu, ya parası olmayanlar ne yapacak?

Değerli Basın emekçileri;

Geldiğimiz noktada primini, katkı payını, muayene ücretini, ilaçta üzerinize düşeni ödemeden muayene olmanız mümkün değildir. Ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir temel bir insan hakkı olan sağlık, şirketlerin talan alanına dönmüş durumda. Hastaneler ticarethane, sağlık emekçileri modern köle, hastalar müşteri olarak görülmekte.

Durum böyleyken AKP hükümeti biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini yok saymıştır. Kamu emekçileriyle hiçbir hukuksal dayanağını kalmayan “toplu görüşme” yapma mantığına inat etti. Emekçilerin karşısına oturup pazarlık yapmak yerine, sendikaları makamında kabul ederek % 2,5 + % 2,5'luk sefalet zammını dayattı.

Bugün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak taleplerimizi haykırmak için tüm Türkiye'de grevdeyiz. Buradan bir kez daha AKP hükümetine sesleniyoruz.

* Toplu sözleşme hakkımızın verilmesini istiyoruz.
* Ücret adaleti ve insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz.
* 4\B, 4\C, vekil, 4924, taşeron ve memur ayrımına son verilmesini, tüm güvencesiz çalıştırılanların kadroya alınmasını, tüm sağlık emekçilerinin sağlık hizmetleri sınıfına alınmasını istiyoruz.
* Her geçen gün artan iş kazaları ve meslek hastalarından korunmak, sağlık çalışanlarının sağlığını korumak için işyeri sağlık birimlerinin kurulmasını istiyoruz.
* Yasal mevzuatta sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına filli hizmet süresi ve meslek hastalığı tanımı istiyoruz.
* SHÇEK çalışanlarının Başbakanlık tazminatının katsayıya bağlanması veya “sosyal hizmet tazminatı” ödenmesi için düzenleme yapılması istiyoruz.
* Angaryaya ve fazla çalışmaya, 9 saatlik mesaiye son verilmesini istiyoruz.
* Sağlık ve sosyal hizmet hizmetlerin piyasalaştırılmasına son verilmesini istiyoruz.
* Hizmete erişimi engelleyen, bizleri yurttaşla karşı karşıya getiren katılım payları, muayene ücretleri ve ilave ücretlerin kaldırılmasını istiyoruz.
* Krizin bedelini biz emekçilerin ve halkın değil, yılardır servetlerine servet katan, sömürü hırsıyla bu krizi yaratanların yani patronların ödemesini istiyoruz.
* KEY adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz.



25 Kasım grevi AKP Hükümetinin en acı politikalarının uygulandığı sağlık ve sosyal hizmet alanında çalışan emekçilerle bu politikaların yükünü-sorunlarını birlikte yaşadığımız halkımızla kol kola gerçekleştirdiğimiz bir uyarı grevidir. 25.11.2009



HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.