Hüsnü YÜCEL:ÇEVRE HASSASİYETİ BU OLMAMALI
insan elinin değdiği doğa varlıklarının tümü yok olmak üzere.Hangi akıl , hangi, vicdan,hangi teknik heyet Melet ırmağı gibi bir akarsu kaynağına kimyasal atıkların karışımına olur verebiliyor veya duyarsız kalabiliyor? Yıllardır bu sorun gündemde.Ordu b
ÇEVRE HASSASİYETİ BU OLMAMALI
Veya çevre hassasiyetsizliği diyelim daha doğru olur.Bu kadar doğa güzelliğini
bize bahşeden Allaha şükredip,güzelim doğamıza sahip çıkacak yerde bu güzellikleri
katlediyoruz.Karadeniz'li olarak dünyanın en güzel bölgesinde yaşadığımızın farkında bile
değiliz.Yeşili,mavisi ve denizi ile her türlü doğa güzelliği bölgemize bahşedilmiş.Her türlü
nimet elimizin altında.İklim şartları olarak da en güzel ve en şanslı bölgede yaşıyoruz.
Denizin bütün nimetlerinden istifade etme şansına sahibiz.
Veya çevre hassasiyetsizliği diyelim daha doğru olur.Bu kadar doğa güzelliğini
bize bahşeden Allaha şükredip,güzelim doğamıza sahip çıkacak yerde bu güzellikleri
katlediyoruz.Karadeniz'li olarak dünyanın en güzel bölgesinde yaşadığımızın farkında bile
değiliz.Yeşili,mavisi ve denizi ile her türlü doğa güzelliği bölgemize bahşedilmiş.Her türlü
nimet elimizin altında.İklim şartları olarak da en güzel ve en şanslı bölgede yaşıyoruz.
Denizin bütün nimetlerinden istifade etme şansına sahibiz.
Sadece denizde değil , ırmaklarımızda bile her türlü balığı avlama şansımız var. Veya vardı demek daha doğru olacak.
Hepimiz çocukluk yıllarımızdan iyi hatırlarız. Kendi köylerimizden geçen ırmaklarımızda balık avlayabilirdik.
Ordu'nun belli bazı büyük ırmakları var. Melet Irmağı, Civil Deresi veya Turnasuyu ırmağı. Bütün bu ırmakların kaynağı çok yüksek yaylarımız olduğunu biliyoruz.
Ordu'nun belli bazı büyük ırmakları var. Melet Irmağı, Civil Deresi veya Turnasuyu ırmağı. Bütün bu ırmakların kaynağı çok yüksek yaylarımız olduğunu biliyoruz.
Melet ırmağının kaynağı Koyulhisar yaylalarına akadar uzanıyor. İsteyen istediği şekilde istifade edebiliyordu.
Ama bugün Melet ırmağı can çekişiyor. Çünkü insan elinin değdiği doğa varlıklarının tümü yok olmak üzere. Hangi akıl , hangi, vicdan,hangi teknik heyet Melet ırmağı gibi bir akarsu kaynağına kimyasal atıkların karışımına olur verebiliyor veya duyarsız kalabiliyor?
Yıllardır bu sorun gündemde.
Ordu basını gerekli duyarlılığı fazlasıyla göstermesine rağman kimsenin kılı kıpırdamıyor.Küresel ısınmadan dolayı tabit kaynakları SOS vermesine rağmen gerekli tedbirler alınmıyor.Kimsenin sanayiye karşı olduğu falan yok.Ama hiçkimsenin de doğayı yok etmeye hakkı yok.
Bu ne acımasız çevre düşmanlığı? Bu ne duyarsızlık? Kimin ne hakkı var bizim doğamızı kendi çıkarları uğruna yok etmeye?
Yatkililer bir an önce gerekli tedbirleri almalı ve çevre örgütleri de sorunun peşini bırakmammalılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.