HÜSNÜ YÜCEL/GÖRÜŞ
Şu anda çağdaşlaşma deyince ilk akla gelen Amerika veya Avrupa ülkeleridir.Bugünkü konum yine şehirleşme. ehirleşme çok karmaşık bir konu.Hele hele ülkemizde şehir kavramı deyince ilk akla iş ve aş gelmiş.Nüfusun büyük kesimi köylerde yaşarken ve tarıml
ÇAĞDAŞ ŞEHİRCİLİK
Çağa ayak uydurmak ,yani çağdaş ülkelerle yarışmak. Türkiye'nin artık hedefi
şunu bunu taklit etmek değil şuna buna örnek olmaktır.
Şu anda çağdaşlaşma deyince ilk akla gelen Amerika veya Avrupa ülkeleridir.
Bugünkü konum yine şehirleşme. Şehirleşme çok karmaşık bir konu. Hele hele ülkemizde şehir kavramı deyince ilk akla iş ve aş gelmiş.Nüfusun büyük kesimi köylerde yaşarken ve tarımla geçimini sağlar iken zamanla köyden şehire hızlı bir göç yaşanmış.
Köyden kaçışda eğitimde etkili oldu.Daha önce sadece şehirde yaşayan gençler lise veya üniversiteye gider iken zamanla köyde yaşayan gençlerde eğitim için şehirlere indi.Şehre inerken aileri de geldi.Bu hızlı göç şehrin de yaşam biçimini de altüst etti.
Bir çok köylü şehre gelirken ineğini,danasınıda getirdi.Yani şehirde ahır açtı.Köylü diyorum kimse gocunmasın ben de köylüyüm ve köylülüğümle hiç bir zaman utanmadım.Benim ailemde şehire bizi okutmaya gelirken ineğini ve danasını getirdi.
Çünkü fakirlik vardı. Hem de Selimiye mahallesinde şu anda Merkez İlköğretim Okulunun olduğu yerde inek otlatıyordum ben.
Şehirdeki bu karmaşa epey süre devam etti.
Yani hem köy hem de şehir yaşantısı beraberce sürdürüldü.Kimse kimseden de ne şikayetçi ne de rahatsızdı. Zamanla şehir yaşantısı kendiliğinden bir düzene girdi.
Bazen Belediyelerin zorlaması ile bazende kendiliğinden şehirler ahırlardan arınmaya başlandı.Şehir altyapısı modernize edildikçe uyum sorunu yaşayanlar kendiliğinden kendilerine çeki düzen verdiler. Yani şehirler şehir olmaya başladı.Şehrimizi yönetenler sürekli Avrupa'ya giderek çağdaş şehirciliği gördüler.
Ufukları ve görgüleri arttı.
Yeniliklere açık olmaya başladılar. Daha Ordu'da inek beslemeye kim müsade edebilir?
O devirler geride kaldı deriz değil mi? Ama şehirleşme sadece bunlardan da ibaret değil.
Çağdaş şehir deyince herşeyimizle çağdaş olmamız gerekiyor.
Geçen hafta Belediye'nin gündeminde Çatı Katlarının İptali vardı. Önce İmar Komisyonuna oradanda Belediye Meclisine geldi.
Ben imar komisyonunda çatı katlarının iptali doğrultusunda destek verdim.
Yani Belediye yönetiminin bu teklifini destekledim. Sadece Ordu'nun geleceğini düşünerek Çatı katlarının iptali doğrultusunda oy kullandım.
Çağdaş Belediyelerin hiç birinde Çatı katı diye bir uygulama yoktu. Herkes
kendine göre bir proje yaptırdı ve UCUBE ÇATI KATLARI ortaya çıktı.
Şu anda bu çirkin yapılaşmaya dur denildi.Belki bu uygulamada çok geç kalındı am bu devam etmesi için bir gerekçe olamaz.
Ahır örneğini onun için anlattım.Önceleri şehircilik anlayışımız ve görgümüz o kadardı ve herkes bunu normal karşılıyordu.
Kimse ahırların yanlış olduğunu söylemiyordu veya bilmiyordu. O zaman bu yanlışa dur denilmeseydi bugün aynı sorun önümüzde duruyor olacaktı.
Çatı katları da böyle.Gezip gördük ki çağdaş şehircilikte böyle bir uygulama yok.
Gelecek nesillerimize çağdaş bir Ordu bırakmak istiyor isek,şehir estetiğine de önem vereceğiz.
O halde benim çatı katlarının iptalini istememin en büyük nedeni şehrin ESTETİĞİNİ KORUMAKTIR.
ASLA GEÇ DİYE BİR ŞEY YOKTUR,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.