OLDU MU SAYIN BAŞKAN?

Cuma günü basın toplantısı yaptınız.

Güya Belediye Meclis üyeleri olarak bizim yaptığımız basın açıklamalarına  cevap verecektiniz.

Belediye meclisi denetleme kurulu üyelerinden Ahmet Hülür ve Olgun Ocak'ın hazırlamış oldukları ileve Rapor hakkında cevap hakkınızı kullanacak yerde bizim şahsımız ile ilgili açıklamalarda bulundunuz.

Yani tam bir şark kurnazlığı yaparak olayı başka yönlere çekmeye çalıştınız.

Böylece asıl gündemi unutturarak bir çıkış yolu bulacağınızı düşündünüz.

Benimle  ve Ahmet Hülür ile ilgili açıklamalarınıza sonra geleceğim.

Sayın Başkan, 5 Kişilik Denetleme kurulu üyesi arkadaşlarımızdan Ahmet Hülür Makina Mühendisi ve Olgun Ocak Mimar. Yani matematik dersleri iyi olmalı ki Mühendis ve Mimar olmuşlar.

Siz açıklamalarınızda dediniz ki, bu arkadaşlarımız BİR İLE İKİYİ KARIŞTIRMIŞLAR.

Yani söz konusu malzemeler hakkında rapor hazırlarlarken, İKİ ADETLİK MALZEMEYİ BİR ADET
olarak hesaplamışlar. Şaka bir yana arkadaşların  diploması  da güme gidecek.

Sanki arkadaşlar sadece bir faturayı ele alıp şöyle bir bakmışlar ve hemen rapora yazmışlar.

Bu kadar önemli bir olayı bu kadar hafife alıp  BİR İLE İKİYİ KARIŞTIRMIŞLAR diyerek kamuoyuna anlatmak bir çok yere aynı anda saygısızlıktır.

Başta arkadaşların emeğine saygısıszlıktır. Çünkü arkadaşlar bu rapor ile ilgili günlerce çalıştılar. Bir çok yerden faxs ile telefon ile fiyatlar aldılar.Gelen fiatlar ayrı ayrı değerlendirildi. Günlerce diğer denetleme kurulu üyeleri ile istişareler
yapıldı. Sizin grubunuza mensup  diğer denetleme kurulu üyeleri bütün gelişmeleri
biliyorlar.

Yine bir şaka gibi iddia.

Güya arkadaşlar iş Makinası Şanzımanı ile Kamyon şanzımanını karıştırmışlar.

Karıştıran kim? Daha önce Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış Makina Mühendisi bir arkadaşımız. Tam da kendi konusu.

Bu da çok talihsiz bir savunma.
Burada yapılması gereken en doğru adım şu olmalıydı.

Bizim grubumuz tarafından da hazırlanan dentleme kurulu raporu meclis salonunda okunmalı ve Başkan şöyle demeli idi. Yüce meclisimizin  aklanması için  meclis içinden BİR ARAŞTIRMA KOMİSYONU  kuralım. Bu raporda sözü edilen ihmal veya daha değişik kusurlar var ise, hep beraber açığa çıkaralım demesi gerekmez miydi?

Biz  de bu konuda iddialıyız.

Meclis içinden ARAŞTIRMA KOMİSYONU kurulmasını talep edeceğiz.

İnşallah buna da karşı çıkmazlar.

Şimdi gelelim benim ile ilgili bölüme.

Sayın Başkan beni kastederek, bir arkadaşımız belediye başkan Yardımcılığı görevini
iki yıl sürdürüp istifa etti diyor.

Sayın Başkan tam 17 yıl sonra bu da nereden çıktı Allah aşkına?
Sonra bunda ne kusur var veya olayla neresi alakalı? Keşke herkes faydalı olamayacağı yerde kendiliğinden  ayrılma erdemliliğini gösterebilse.

Sayın Başkan, hiç kimse size şunu şunu yaptın demiyor. Sizin şahsınızla ilgili her hangi bir ima dahi yok. Buna herkesten önce benim müsade etmeyeceğimi en iyi bilen siz olmalısınız.

BİZİM HEP BERABER YAPMAMIZ GEREKEN ŞUDUR.

HİÇ KİMSENİN YAPTIĞI YANINA KAR KALMASIN.

YAPILAN BİR YANLIŞLIK VAR İSE VE KİM SORUMLU İSE O AÇIĞA ÇIKSIN.

SAPLA SAMANI AYIRMAYA NE DERSİNİZ?

Gelelim ÇÖP TESİSİNE.

Sayın Başkan bu konuda başından haklısın ama SONUNA KADAR DEĞİL.
Başından haklısın.

Çöp tesisini Ahmet Hülür, Mehmet Elibol ve bana gezdirdiniz.

Çok beğendim.
Aynen dediğiniz şekilde Mühendis arkadaşı da kutladım.

Buraya kadar hepsi doğru. Ama eksik olan bir şey var.

Ben, hemen size orada bir soru sordum .

Dedim ki, Yüzde 25 lik ayrıştırma tamam da çöpün kalan asıl Yüzde 75 lik bölümü ne olacak?

Siz de bana dediniz ki, Kütahya Gübre Fabrikası ile görüşüyoruz.

Kalan kısmını gübre yapılmak üzere Fabrikaya satacağız.

İşte eksik olan ve hala gerçekleşemeyen Proje BU?

Yani Çöp tesisi eskiden elle ayrıştırılırken, şimdi makina ile ayrıştırılıyor.
Kalan % 75 hala Durugöl Mahallesine depolanıyor.

Netice olarak bizler de Ordu halkı tarafından seçildik. Ordu halkı bize muhalefetlik görevi verdi.

Biz bu görevimizi vicdani sorumluluğumuzun bilincinde sürdürmek durumundayız.

Bu işin yarını ve mahşer-i ilahi yönü de var.

Hiç kimse bizden susmamızı beklemesin.

YÜZDE YÜZ İNANMADIĞIMIZ  BİR KONU HAKKINDA HİÇ KİMSEYİ HEDEF ALMAYIZ.

BUNUN ALLAH KATINDA SORUMLULUĞU ÇOK BÜYÜK. AMA  ALLAH KATINDA ÇOK BÜYÜK BİR SORUMLULUK DAHA  VAR Kİ ,O DA YAPILAN YANLIŞI GÖRÜP DE GÖRMEZDEN GELMEKTİR.