İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, Ergenekon soruşturmasının Kürt açılımının uygulanması için başlatılan bir operasyon olduğunu iler sürerek, "Çünkü Kürt açılımına itiraz edecek kuvvetler Ergenekon soruşturmasıyla etkisiz hale getirildiği için uygulanacaktır.

Bu iki operasyonun arkasındaki kuvvet Amerika'dır" dedi.
İP Ordu İl Teşkilatı'nın yeni binasının açılış törenine katılan İP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Gültekin, gündemdeki Kürt açılımının ilk adımının Ergenekon operasyonlarıyla atıldığını, tüm bu operasyon ve Kürt açılımı politikalarının temelinde Türkiye'nin etnik ayrılıklar ve sömürgeleştirme hedefi bulunduğunu ileri sürdü. Gültekin, "Anlaşılıyor ki, bu gelişmelerle birlikte Ergenekon tertibi, işte bu Kürt açılımının sahneye konulabilmesi için yapılmıştır. Kürt açılımına itiraz edebilecek kuvvetler Ergenekon soruşturmasıyla etkisiz hale getirildiği için bu açılım uygulanacaktır.

 Türkiye'nin başına bir tezgah örülmektedir. Ergenekon ve Kürt açılımıyla ilgili politikaların arkasındaki kuvvet Amerika'dır. Türkiye'nin toprak bütünlüğü, milli egemenliğinin tartışmaya açıldığı bir durum söz konusudur" diye konuştu.

CHP VE MHP'YE "KÜRT AÇILIMI" TEPKİSİ
Kürt açılımının tartışılmasına rağmen hala projenin detayları hakkında kimsenin bilgi sahibi olmadığını belirten Gültekin, şöyle konuştu:

"Kürt açılımı ile hükümet henüz bir tek cümle dahi söylemiş değildir. İçişleri Bakanı bile gittiği yerlerde daha bir tek cümle bile söylememiştir. Buna karşı çıkan CHP ve MHP bile bu mesele ile ilgili tek bir cümle söylemiyorlar. Sadece karşı çıkıyorlar.

Oysa ekonomik krizin yanı sıra Türkiye'nin en önemli sorunu Kürt sorunudur. Kürt sorununun, Kürt yurttaşlarımızın demokratik hakları ile bir ilgisi yoktur. Bu olay bir demokratik hak, demokratik talep sorunu değildir. Kürt sorunu Amerika'nın ve AB'nin Ortadoğu'ya ve Türkiye'ye yönelik emperyalist planlarının bir aracıdır. Amerikanın ve Avrupa'nın Türkiye'yi bölme, etnik ayrılıklar, inanç ayrılıklar temelinde ayrıştırma ve sömürgeleştirme planlarının bir parçasıdır.

Bu soruna rağmen ne CHP ne MHP tek bir cümle söylememektedirler. Bütün partilere çağrımız, bu konuda diyeceğiniz bir şey varsa söyleyin tartışalım. Burada Türkiye'nin kaderi, milletin birliği ve egemenliğidir söz konusu olan."

"TÜRKİYE'NİN YERİ AVRASYA'DIR"
Türkiye'nin geleceğinin 'Avrasya' modelinde olduğunu savunan Gültekin, sözlerini şöyle tamamladı:

"AB kapısında sürünmek yerine Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan ortak bir bölge oluşturmalıdır. Bu ülkeler ekonomi, insan potansiyeli ve coğrafi yönden birbirini tamamlayan ülkelerdir. Böyle bir birlik dünyanın en gelişmiş ekonomisini ortaya çıkarır. Türkiye dünya çapındaki saflaşmada yerini belirlemelidir.

Türkiye'nin yeri, Türkiye'nin düşmanı olan emperyalist Batı değildir. Atlantik İttifakı içerisinde Türkiye'nin yeri yoktur. AB bünyesi içinde yeri yoktur. Türkiye ezilen dünyanın bir parçasıdır. Avrasya coğrafyasının bir parçasıdır. Dünya çapındaki saflaşmada Avrasya içerisindeki yerini almalıdır. Böyle bir tercih Türkiye'nin elini güçlendirecektir".