Her şeyden önce bir vatandaş sorumluluğu gereğince ve Ordu ilimizin değerlerine sahip çıkma adına, Kabadüz Harami Köyü Oluklu Mahallesindeki tarihi çeşmenin daha fazla harabe olmadan tedbirler alınması yönünde ilgililerimize sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.

 

Bu amaçlarla Başbakanlık ‘‘Bimer’’e de başvurduk. Bimer doğal olarak konuyu Kabadüz Kaymakamlığına havale etmiş. Kaymakamlık ise şöyle cevap vermiştir.

 

‘‘Başvuru kaymakamlığımızca incelenmiştir, ilçemize bağlı Harami Köyü Oluklu semtinde bulunan tarihi Oluklu çeşmesi kültür varlıkları koruma kapsamına alınmış olup talebinizin Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne yapılması gerekmektedir.’’

 

İşte biz bunu anlayamadık!

 

Bu çeşme 2003 yılından itibaren Anıtlar Kurulu’nun koruması ve onların mal varlıkları arasındadır. Yani devletin bir biriminin sorumluğundadır. O yüzden devletin bu varlığı hakkında bir işlem başlatacak olan da yine devletin buralardaki temsilci makamları köyde muhtarlık, ilçede kaymakamlık değil midir?

 

Bizler vatandaş olarak hangi hakla İl Kültür Müdürlüğüne müracaat edeceğiz.

 

Şunu anlayabiliriz. Vatandaş rahat ol. Bu çeşmenin böyle bir sorunu yok olsa zaten biz gereğini yaparız.

 

Biz inanıyoruz ki, eğer gerekli duyarlılık gösterilse ve bu çeşmenin bulunduğu yerin mülki amirleri el atsa sorun çok basit bir şekilde çözülecek ve Ordu ili’nin en eskileri arasında sayılan üstelik gerek mimari özelliği gerek kitabeleri, gerek bulunduğu bölgede neredeyse tek tarihi eser olma özelliğine sahip bu çeşme kurtarılacaktır.

 

Çünkü Sayın Kültür Bakanımız geçen Ordu ziyaretinde Eskipazar harabelerinin restorasyonuna yönelik müjdeli haberi de verdi.

 

Kaldı ki Oluklu çeşmesi mi restora edilmeyecek?

 

Yeter ki herkes sorumluluğunu yerine getirsin. Aksi takdirde yerine getirilmeyen sorumluluklar yüzünden Ordu’nun nadir bir eseri geri getirilemeyecek…