Kanuninin Anası
Mektubu yazan Yavuz Sultan Selimin eşi, Kanuni Sultan Süleymanın anası Hafsa Sultandır. O koskoca imparatorluğun yönetildiği sarayın bir numaralı kadınıdır. Ancak mutlu değildir. Çünkü oğlundan ayrıdır. Oğlu şehzade Süleyman bugünkü Manisa vilayetinin o
Kanuni’nin Anası
Farklı bakan göz,
farklı tutan el,
farklı pişen aş,
farklı atan yürektir,
ana.
Yürekleri aynı hasretleri çeker, gözleri yalnızca yavrusuna bakmağa doymaz. Padişah anası da olsa hiçbir şey evlat hasretini unutturamaz.
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, TSM.E. 6667 numarayla .kayıtlı bir mektupta böyle bir ananın zamanın solduramadığı hasreti ne güzel dillendirilmiştir.
Mektubu yazan Yavuz Sultan Selim’in eşi, Kanuni Sultan Süleyman’ın anası Hafsa Sultandır. O koskoca imparatorluğun yönetildiği sarayın bir numaralı kadınıdır. Ancak mutlu değildir. Çünkü oğlundan ayrıdır. Oğlu şehzade Süleyman bugünkü Manisa vilayetinin olduğu yerde Saruhan Sancağında görev yapmaktadır. Bu ayrılığa daha fazla dayanamaz ve oğluna şu mektubu yazar. (Mektubun günümüz harflerine çevrilerek sadeleştirilmiş hali)
‘’Benim bahtiyar ve talihli sultan hazretleri beyim,
Allah saltanatını ve devletini bizim ve bütün insanlar üzerinde kıyamet ve hesap gününe kadar sürekli kılsın.
Alim olan Allah’ın kabulüne mazhar olan ve Peygamberimizin nefesinden çıkıp hidayete erdiren dualarla sana dualar hediye ettim. Dileğim şudur ki, şu durumda eğer lutuf olunup da, bu ayrılık ateşiyle acı çeken ve arzu ve iştiyak denizinde boğulan senin anana sorulursa derim ki, sen ömrümüm ürünü, gözlerimin nuru, ruhumun rahatı, mutluluklarımın sermayesinden ayrı olalı beri ömür, paha biçilmez mutluluklardan mahrum olup, mutluluk bahçesinden ve devlet bostanından ayrı düşmüş, inleyen binlerce bülbüller gibi ayrılık ateşiyle feryat etmeye ve sevgili oğlumdan ayrı kalmanın ateşi var olmaya başladıktan beri gözümüz diken, işimiz karmaşık olmuştur Devletimin talihi ve mutluluğumun ay ışığı olan oğlum; senden rica olunur ki, saadetli kutlu başın için bu gurbetten ve ayrılıktan beni kurtarıp da saltanat tahtına devlet ve mutlulukla oturduğun zaman, bu anan, senin gönül ferahlatan yüzünün güzelliğini görmeyi şeref bilecektir. Mutluluk dayanağı olan devletin ömrü sonsuz, kalkanı sürekli ve sağlam olsun.
Süt anan Dâye Hâtûn da selamlar ve dualar edip mübarek ve şerefli ayaklarınızın toprağına yüzünü sürer.”
Ana yüreği böyle bir şey galiba, değil saray dünya onun olsa evladının hasretini bastıramıyor.
Cennet bu yüzden ayaklarının altındadır anaların.
Atalarımız da boşuna dememiş.
‘’Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz’’ diye.
Tüm anaların özellikle vatanı evlat yapan şehit analarının,
‘’ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.