KÖLECE ÇALIŞMA DAVETİYESİ:

KÖLECE ÇALIŞMA DAVETİYESİ:

Sağlık emekçilerine verileceği söylenen yüksek paralar(!) hastanenin gelirlerinden karşılanacak, kamu hastane birlikleri uygulaması ile hastaneler A B C D E sınıfına ayrılacak, bu durumda hastanelerin çalışanları da hizmet alanları da sınıflanacağına göre

KÖLECE Ç ALIŞMA DAVETİYESİ: TAM GÜN YASASI

SES ( Sağlık Emekçileri Sendikasından yapılan açıklamada "Tam Gün Yasa tasarısı Mecliste. Günlerdir televizyonlardan:”Hekimlere 12–17 bin TL maaş geliyor(!) … Hastanın cebinden para alınmayacak(!) … Bıçak parası kalkacak(!) …” gibi süslü söylemlerle Tam Gün Yasası anlatılarak propaganda yapılıyor.

Oysa gerçekler böyle değil. Öncelikle unutmamız gereken önemli noktalar var:

1- Bu yasa; hastaneleri birlik haline getirip özelleştirme yolundaki son bir kaç adımdan biridir.

2- Bu yasa sadece hekimleri değil, tüm sağlık çalışanlarını ilgilendirmektedir.

3- Bu yasanın 1978 "de uygulanan sağlık çalışanlarının yüksek ücretlendirildiği ve ücretlendirmenin emekliliğe yansıdığı Tam Gün yasasıyla uzaktan dahi ilgisi bulunmamaktadır.
Bu yasa tartışmaları boyunca “muayenehaneleri kapatıyoruz” gibi bir sloganın arkasına gizlenen gerçekleri bir kez daha tekrarlamak istiyoruz. Bu Tasarı;

Sağlık çalışanlarının ücretlerinde kalıcı ve emekliliğe yansıyan bir düzenleme içermemekte, bunun yerine “performans” adı altında elde edilecek gelire endeksli bir ücret modeli düşünülmektedir.
Halkı-hastaları hekimlere-sağlık çalışanlarına karşı kışkırtmaktadır.
Hekim ücretleriyle ilgili kamuoyuna yansıtılan rakamlar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Hekimlerin maaşı değil, döner sermayeden alacakları oranın üst limiti yükseltilmektedir. Ancak döner sermaye havuzunda para yoksa limitlerin yükseltilmesi hiçbir işe yaramamaktadır. Döner sermayedeki paranın kaynağı SGK" dır. SGK"nın 2010 yılında hastanelere vereceği para 2009 yılından belirlenmiştir. SGK"nın açığı kriz-işsizlik ve işveren prim aflarıyla birlikte her geçen gün artmakta, toplanan primler emekli aylık ödemelerini dahi karşılayamamaktadır.
Sağlık emekçilerine verileceği söylenen yüksek paralar(!) hastanenin gelirlerinden karşılanacak, kamu hastane birlikleri uygulaması ile hastaneler A B C D E sınıfına ayrılacak, bu durumda hastanelerin çalışanları da hizmet alanları da sınıflanacağına göre bu paranın sadece adı olacak. Nöbet ücretleri de döner sermaye havuzundan ödenmeye devam edecektir.

Sağlık çalışanlarını geçinebilmek için 7 gün 24 saat çalışmaya zorlayarak hasta güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Haftalık çalışma saati 45 saatten 40 saate düşürülse de; nöbet dışında mesai dışı çalışma kavramı getirilerek esnek çalışma yasalaştırılmak istenmekte, çalışma sürelerini belirsizleştirmekte, keyfileştirmekte ve esnekleştirmektedir.
Hekimleri “daha fazla muayene, daha fazla tetkik, daha fazla ameliyat” yapmaya yönlendirmektedir.
Üniversitelerde ve eğitim hastanelerinde eğitimin kalitesini daha da düşürmekte; Tıp Fakültelerinde eğitim, hizmet, araştırma üçlüsünün oluşturulamayan dengesi bütünüyle hizmete kurban edilmektedir. Öğretim üyelerinin özlük hakları “sağlık hizmeti sunumuna” bağlanmaktadır.
Bu durumda gözden çıkarılan; tıp eğitiminin yanısıra halkın nitelikli sağlık hizmetine ulaşma hakkıdır. Oysa bugün Tıp Fakültelerindeki temel sorun nitelikli tıp eğitimi, nitelikli hekim yetiştirmektir, tasarı bunu bütünüyle ortadan kaldırmaktadır.

Getirdiği mesleki sorumluluk sigortasıyla yerli-yabancı özel sigorta şirketlerine yeni bir kazanç kapısı açmaktadır. Primin yarısı hekimden alınan bu sigortacılık anlayışı ile hekim hasta seçmek durumunda bırakılacaktır.
Radyasyonla çalışan sağlık mensuplarının haftalık mesai süreleri “radyasyon vitamin”(!) yerine konularak 25 saatten 35 saate çıkartılmakta, radyoloji çalışanları kansere itilmektedir.
Kısacası; ne sağlık çalışanları, ne de hastalar için hiçbir olumlu düzenleme içermemektedir. Bu Yasa var olan çalışma koşullarının karşılığında yeni düzenleme ve haklar getirmemektedir. Masumane bir anlayışla kulağa hoş gelen kimi düzenlemelerin de fiilen gerçekleşme olasılığı yoktur.

Üstelik… Bizler biliyoruz ki;

“Tam Gün” Tasarısı"nı da içeren Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın temel hedefi sağlığın ticarileştirilmesidir/özelleştirilmesidir,
Sağlık hizmetleri, son yedi yılda, daha önce hiç olmadığı kadar ticarileşmiş, özelleşmiştir,
Sosyal Güvenlik Kurumu"nun fonlarıyla büyüyen özel hastane zincirleri daha şimdiden yabancı tekellere satılmaya başlanmıştır,
Hızla artan sağlık harcamalarını karşılamanın yolu vatandaşın cebi olarak görülmeye başlanmıştır,
Vatandaşlar, sağlık hizmetlerine ulaşabilmek için her geçen gün daha fazla para ödemek zorunda bırakılmıştır,
Özel hastaneler yıldızlandırılmış; vatandaşlar bizzat devlet tarafından ödeme güçlerine göre sınıflara ayrılmıştır, sıra kamu hastanelerindedir,
Sağlık Bakanlığı iş güvenceli istihdam yerine yüz binin üzerindeki taşeron çalışan istihdamıyla Taşeron Bakanlığı"na dönüşmüş durumdadır,
Devlet Hastaneleri"nin özelleştirilmesini hedefleyen bir diğer Yasa Tasarısı da Meclis"in gündeminde beklemektedir.



Bizler mevcut “Tam Gün” Tasarısı"na başından itibaren karşı çıktık. Karşı çıkmakla yetinmedik; kendi alternatif talep ve önerilerimizi yetkililere defalarca ilettik. Soruyoruz: Bu yasayı destekleyen sağlık çalışanlarını temsil eden herhangi bir örgüt var mıdır? Açık ki siyasi iktidar sağlık çalışanlarının sesine kulak vermek yerine kendi programını okumaya devam etti. Bizler, sağlık çalışanlarının örgütleri, bu nedenle “Ücretimiz, İş Güvencemiz, Meslek Onurumuz, Sağlık Hakkı” için bugün işimizi gücümüzü bırakıp eylemdeyiz. Bilinmesini isteriz ki;

- Eylemimizin öncelikli talebi mevcut Tasarı"nın acilen geri çekilmesidir,

- Eylemimiz hiçbir şekilde halkımıza, hastalarımıza karşı değildir,

- Eylemimiz sağlık ocaklarında 2 TL, devlet hastanelerinde 10 TL, özel hastanelerde hem 15 TL hem de üstüne “ilave ücret” ödemek zorunda kalanlar başta olmak üzere uygulanan sağlık politikalarından zarar gören, mağdur olan bütün vatandaşlarımız içindir.

Yasanın sadece ismi güzeldir. Ancak bu da daha önceki uygulamalarda görüldüğü gibi toplumu ve sağlık çalışanlarını yanıltma amaçlıdır.
Kamu Hastane Birlikleri (işletmeleri) Yasa tasarısından önce“Tamgün Aldatmacası!”

Tam Gün yasası ile önümüzdeki günlerde TBMM"ye getirilecek olan Kamu Hastane birlikleri yasasının alt yapısı hazırlanmaktadır. AKP Hükümetinin Tam Gün yasası; SSGSS"yla, katkı payları artışları ile hızla ticarileştirilen sağlık ortamında biz sağlık emekçilerini; düşük ücretle ve güvencesiz kölece çalıştırmanın diğer adıdır. Bu yasanın kamu hastane birlikleri yasa tasarısı ile birlikte uygulanması “tam gün köleliği”n sağlık çalışanları için yaşama geçmiş olması demektir.

Tam Gün Yasası sağlık emekçileri için zifiri karanlıktır. Bugün 4-C"li olmamak için direnen TEKEL işçilerinin mücadelesi bu yüzden bizim de mücadelemizdir.

“TAM GÜN”E EVET, “TUZAĞA-KÖLEŞTİRMEYE” HAYIR!

İnsan sağlığından daha fazla para kazanmak isteyen, bunu da sağlık emekçilerini kölece çalıştırarak gerçekleştirmek isteyen sermayenin yasası TAM GÜN saldırısına karşı bizler;

Performans ve parça başına göre değil, tüm sağlık emekçilerinin insanca yaşayacağı ve emekliliğine yansıyacak temel ücretin ödendiği,
Her türlü güvencesiz ve taşeron çalışmanın yasaklanarak, güvenceli çalışmanın temel alındığı,
Özelleştirmelerin son bulduğu, vatandaşın cepten ücret ödemediği,
Hastanelerin, sağlık kurumlarının yeterli personel ve tıbbi araç gereçle donatıldığı ve kamu sağlık kuruluşu olarak kaldığı ortamda, tek iş yerinde ve tek zamanlı çalışmanın esas alındığı koşullarda
“Tamgün çalışmak istiyoruz”

Kamusal hizmetlerin tasfiyesinin en acı örneğini yaşadığımız işkolumuzda AKP Hükümetinin Sağlıkta Dönüşüm masalının artık bittiğini söylemiştik. Gökten de üç elma yerine üç kaya düştü. Birisi hasta/vatandaşın, birisi sağlık emekçilerinin, birisi de sosyal güvenlik sistemimizin üstüne …

Şimdi sözün bittiği yerdeyiz! Sağlık çalışanlarını yok sayanlara, sağlık hizmetlerini ticaretleştiren ve tasfiye edenlere karşı sesimizi yükseltelim!" denildi 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.