M. Hilmi Güler'in eşi iddiaları yalanladı

M. Hilmi Güler'in eşi iddiaları yalanladı

bu söylenenler çok çirkin, hoş olmayan şeyler, sadece gülüyorum. Biz kendimizi çok iyi biliyoruz, birbirimizden eminiz. Biz bir aileyiz, benim evliliğim 3 yıllık bir evlilik değil, 30 yıldır ben bu ailenin içindeyim”

Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Güler’le ilgili Sebahattin Önkibar'ın ortaya attığı “nikahsız bir ilişkiden bebek sahibi” iddiasına eski bakan Güler’in eşi Mehtap Güler’den sert tepki geldi. , “Eşimden de, yakınlarımdan da eminim. Böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmedim” dedi
 

M. Hilmi Güler'in eşi iddiaları yalanladı


 Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Güler’le ilgili ortaya atılan “nikahsız bir ilişkiden bebek sahibi” iddiasına eski bakan Güler’in eşi Mehtap Güler’den sert tepki geldi. 

  İddiayı siyasetin cilvesi olarak yorumlayan Güler, “Eşimden de, yakınlarımdan da eminim. Böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmedim” dedi

Bir gazetecinin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı Hilmi Güler için “nikahsız bir ilişkiden bebek sahibi” yönündeki iddiasına eski Bakan Güler’in eşi Mehtap Güler’den yalanlama geldi.Söz konusu yazarın “İşte nikahsız ilişkiden bebeği olan AKP’li bakan” başlıklı yazısında, bebek iddiasının eski bakanın eşinin yakınları tarafından telefon ihbarı ile yapıldığını öne sürmesi, Mehtap Güler’den “Yakınlarımdan da, eşimden de eminim. Demokrasi olduğu için herkes istediğini konuşuyor” şeklindeki karşılığı buldu.
“Aklımdan bile geçirmem”

 

Mehtap Güler’den “Yakınlarımdan da, eşimden de eminim.

Demokrasi olduğu için herkes istediğini konuşuyor”

-İddiaları çirkin ve hoş olmayan bir durum olarak değerlendirdiğini söyleyen Mehtap Güler, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Benim akrabalarımın ya da yakınlarımın böyle bir şey yapması ya da söylemesi mümkün değil.

Aklımdan bile geçirmedim, şüphelenmedim. Çünkü bu iddilar gerçek değil, böyle bir durumun olmadığından çok eminim. Zaten o gazeteciyle de görüşüldü, gerekli düzeltmeyi yapacak kendisi. Ancak bu söylenenler çok çirkin, hoş olmayan şeyler, sadece gülüyorum.

Biz kendimizi çok iyi biliyoruz, birbirimizden eminiz. Biz bir aileyiz, benim evliliğim 3 yıllık bir evlilik değil, 30 yıldır ben bu ailenin içindeyim”
 

“Evin Tapusu benim adıma değil”

Eşi Hilmi Güler’in kendisine sus payı olarak 1 trilyon değerinde bir daire aldığı iddiasına da sert tepki gösteren Bayan Güler: 30 yıllık bir evliliğimiz var ise, biz tabiki mal da alacağız, mülk de alacağız. Ama söz konusu 1 trilyon değerindeki evin bana alınması diye bir durum yok, zaten biz Koz Vadi evlerinde oturuyoruz, geçen yıl taşındık. Ama evin tapusu benim üzerime değil, tapu da tam olarak alınmadı.

Herkesin evi, arabası var. Bizi bilenler kaç yıldır hangi evde oturduğumuza, hangi arabayı kullandığımıza şahit.

Ben kendi arabamı değiştirip, yeni bir araba aldım ama BMW marka değil. Alınan evin değerinin de 1 trilyon olup olmadığını bilmiyorum. Herkes kendi bütçesine göre istediği şeyi alabilir.

Eşimin kız kardeşi evet Milli Eğitim Bakanlı’ğında çalışıyor ama her gün faal olarak işe giden biridir.

Gizli saklı çalışan değil, bir devlet memuru.

Bütün bu iddiaların yapılma sebebi siyasetin cilvesinden başka bir şey değil. Demokrasi deniyor ya, o yüzden herkes istediğini konuşuyor

HİLMİ GÜLER KİMDİR ?

Mehmet Hilmi Güler, 1949 yılında Ordu'da doğdu.

İlk ve Ortaokulu Ordu'da İsmet Paşa İlk ve Ortaokullarında bitirerek; 1966 yılında Ordu Lisesinden, 1972 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)'nden Metalurji Mühendisi olarak mezun oldu.

Aynı üniversitede Master ve Doktora derecelerini aldı.

Dr. Mehmet Hilmi Güler, sırasıyla ODTÜ Mühendislik Fakültesi Metalurji Mühendisliği Bölümü'nde Yarı-zamanlı Asistan, Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü'nde Tam-zamanlı Asistan olarak çalıştı, öğretim üyeliği yaptı. Malzeme ve İmal Usulleri dersleri verdi.

1976 yılında, Türk Uçak Sanayii A.Ş. (TUSAŞ)'ye girdi. Grup Başkanı olarak, çeşitli uçak ve uçak sistemlerinin seçimi, proje değerlendirme, tezgâh ve teknoloji seçiminde görev aldı. 1979 yılında TÜBİTAK'a geçti. Araştırmacı olarak sırasıyla; Uzman Yardımcısı, Uzman, Bölüm Başkanı, Müdür ve Başkan Yardımcısı görevlerinde bulunarak, Yönetim Kurulu'na seçildi. Bilim ve Teknoloji Politikasına ilişkin çalışmalara ek olarak, Roket Teknolojisi ve Silah Sistemleri üzerine yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde görev aldı.

Yaptığı Doktora çalışması ile özellikle, roket motor boruları ve lançer yapımında kullanılan kompoze malzeme üretim teknolojisi ve malzeme özelliklerinin tespiti konusunda uygulamaya dönük bilimsel katkılarda bulundu. Aynı yıllarda NATO-AGARD SMP (NATO Havacılık ve Uzay Araştırma ve Geliştirme Grubu'nun Malzeme ve Yapı Paneli)'nde iki dönem üyelik yaparak Türkiye'yi temsil etti.

Ayrıca Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Metalurji Hazırlık Grubu'nda üç dönem Grup Üyeliği ve Başkan Vekilliği görevini de yürüterek, çeşitli standartların hazırlanması ve birçok firmaya kalite ve yeterlik belgesi verilmesi çalışmalarına katıldı.

Türkiye; Ereğli Demir Çelik A.Ş.(ERDEMİR)'de Yönetim Kurulu'nda beş yıl (1985-1991) süreyle görev yaptı. ERDEMİR‘deki görevi süresince; maliyeti düşürmek, verim ve kaliteyi artırmak gayesiyle demir-çeliğin ana girdileri üzerine uzun süreli ve geniş çaplı çalışmalar başlattı. Bunları, Komisyon Başkanı sıfatıyla aktif katılımda bulunarak yürüttü. Bu çalışmaların hepsi tamamlanarak uygulamaya konuldu.

1991 yılında Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK)'na Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığına atandı. Yerli silah sanayinin gelişmesine katkılarda bulundu. MKE’den sonra bir süre özel sektörde çeşitli kurum ve kuruluşlarda Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Koordinatör olarak çalıştı.

Ordu'da, Ordu Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD)'nin Kurucu Genel Sekreterliğini yaptı. Ordu iline ait çeşitli özgün yatırım ve kalkınma projeleri hazırladı.

1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesine geçti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde İGDAŞ 'ta Yönetim Kurulu Üyesi ve Murahhas Üye (CEO) olarak görev aldı. İstanbul'da hava kirliliğine karşı doğalgazın yaygınlaştırılması için yoğun biçimde çalıştı. Özel projeler yürüttü. Büyükşehir Belediyesine ait şirketlerin yönetiminde bulundu.

1996-1997 Yıllarında Etibank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Türkiye'deki tüm üretimlerden sorumlu Başbakanlık Baş danışmanı olarak çalıştı. Etibank Genel Müdürlüğü döneminde Bor ve Trona (Doğal Soda), Krom yatırımlarına ağırlık vererek yeni projeler başlattı.


AK Partinin kuruluş çalışmalarına katılarak, AK Parti Kurucu Üyesi oldu ve AK Partinin programını hazırlayanlar arasında yer aldı. MKYK Üyeliği ve AR-GE' den Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Oluşturduğu özel çalışma gruplarıyla AK Parti'nin "Türkiye Perspektifi ve Proje Alanları" adlı çalışmayı hazırladı.

Türkiye'nin temel ihtiyaçlarını kapsayan bu 12 proje alanı ve bunların alt detay projeleri hazırlanarak 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra oluşturulan bakanlıklara dağıtıldı.
3 Kasım 2002'de Ordu'dan AK Parti milletvekili seçildi. 58, 59 ve 60. Hükümetlerde 2002-2009 yılları arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini yürüttü.

Bakanlık yaptığı dönemde;

    4865 Sayılı Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Kurulması Hakkında Kanun
    4990 Sayılı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesini Onaylayan Kanun
    5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu
    5177 Sayılı Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
    5307 Sayılı LPG Piyasası Kanunu
    5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu
    5446 Sayılı Maden Kanunu’nda Değişiklik
    5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu
    5686 Sayılı Jeotermal Enerji Kanunu
    5710 Sayılı Nükleer Güç Santralları Kanunu
    5836 Sayılı Kyoto Protokolü’nü Onaylayan Kanun
    5995 Sayılı Maden Kanunu’nda Değişiklik Yapan Kanun
    6094 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu’nda Değişiklik Yapan Kanun

olmak üzere ilgili konularda çok sayıda kanun yasalaştı. Elektrik ve Doğalgaz piyasaları kontrat devirleri ve özelleştirme konularında strateji belgeleri ve aksiyon planları hazırlanarak uygulamaya kondu, yatırımcı ve sanayici için gerekli yatırım ortamı oluşturuldu.

Yine aynı dönemde; "Enerji Arz Güvenliği” başta olmak üzere, Enerji Verimliliği (ENVER), rüzgâr, hidroelektrik türbinlerinin, sondaj makinelerinin ve güneş panellerinin yerli yapımı YERSAN Hareketi, Hidrojen Enerjisi ve özel bor bileşikleri üzerine özgün yeni çalışmalar başlatıldı. Geniş katılımlı çalışma grupları oluşturarak, Genel Müdürlerle birlikte il il Türkiye'yi gezerek projelerin bizzat tanıtımını yaptı.

Bu dönemde aşağıdaki uluslarası projeler sayesinde

• Bakü-Tiflis-Ceyhan(BTC) Boru Hattı Projesi,
• Bakü-Tiflis-Erzurum(BTE) Şahdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi,
• Türkiye-İtalya-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı Projesi,
• Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan ve Avusturya arasındaki NABUCCO Doğalgaz Boru Hattı Projesi,
• Yer altı doğalgaz depoları,
• Özel Ceyhan Enerji Bölgesi,
• Türkiye - İsrail Petrol, Doğalgaz, Elektrik, Su ve Fiber Optik İletim Hattı Projesi,
• Türkiye – İsrail - Hindistan petrol taşıma projesi,
• Türkiye-Mısır Arasındaki Arap Doğalgaz Boru Hattı Projesi,
• Türkiye Kıbrıs Su Boru Hattı Projesi,
• UCTE (Türkiye Avrupa Elektrik İletim Hattı) Projesi,
• Kuzey Afrika Ülkeleri ile Türkiye Arasındaki MED ring Elektrik İletim Hattı projesi,
• Yunanistan, Suriye, Irak, İran, Gürcistan… gibi komşularımızla kurulan elektrik iletim hatları, doğalgaz, petrol ve su ortak projeleriyle Türkiye; bir enerji merkezi konumuna geldi.
Ayrıca bu dönemde bir ilk olarak; “Enerji Envanteri” çalışmaları ile, Türkiye'nin Rüzgar, Güneş, Jeotermal, Biomas, Kömür ve Maden Haritaları çıkarıldı. Başta bor, linyit altın olmak üzere madenler ve endüstriyel mineraller konusunda yer altı zenginliklerinin ekonomiye katılması için yoğun çalışmalar yapıldı.

Daha önce işletilmeyen kömür işletmeleri ekonomiye kazandırıldı. AK Parti'nin sosyal politikaları gereğince Türkiye'de bir ilk olarak; yaklaşık 10 milyon ton kömür bu dönemde yıkanıp, paketlenerek dar gelirli vatandaşlarımıza dağıtıldı.

Yine bu dönemin önemli projelerinden biri olan; Karadeniz'de petrol ve doğalgaz arama ve tarama çalışmaları başlatılarak tamamlandı. Peşinden Karadeniz'de derin deniz sondajları başlatıldı. Yerli doğalgaz üretilerek kullanımına sunuldu. Bu sayede, doğalgaz kullanan illerin sayısı 9 ilden 66 ile çıkarıldı. İllerin hava kirliliği ile mücadelesine katkıda bulunularak, Türkiye’nin önemli sorunlarından biri olan hava kirliliği giderildi.

Elektrik, petrol ve tüpgaz yasalarıyla Enerji Piyasasının serbestleşmesi sağlanarak, rekabet ortamı oluşturuldu. Bu arada petrol istasyonları modernize edilerek halkımızın hizmetine sunuldu.

Elektrik üretiminde özel sektörün önü açılarak, kamuya yük olmadan yapılan yatırımlar sayesinde, Türkiye Elektrik ithal eden ülke konumundan çıkarak, elektrik ihraç eden ülke konumuna getirildi. Türkiye’de “Enerji Bilinci” ve güvenli “Yatırım Ortamı” oluşturularak yatırımlar Anadolu da tabana yayıldı, 30 kadar olan yatırımcı sayısı 3.000’e çıktı. Ilısu, Yusufeli, Boyabat gibi barajlar ve Konya Mavi Tünel gibi projeler başlatıldı. Yenilenebilir enerji alanında, rüzgar,hidroelektrik ve jeotermal yatırımlarında büyük artışlar sağlandı.

Güler Bakanlık görevinden ayrıldıktan sonra, TBMM AGİTPA (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi) Türk Grubu üyeliğine seçildi. Halen, özellikle enerji arz güvenliği başta olmak üzere uluslar arası alanda AGİT bünyesinde görev yapmaktadır.

TBMM 23ncü Dönem AK Parti Ordu Milletvekili olarak çalışmalarını sürdürmekte olan Güler; başta Ordu ili olmak üzere, Karadeniz Bölgesi ve Türkiye'nin kalkınması ve istihdamına ilişkin yeni özgün projeler üreterek, bu projelerin tanıtımına devam etmektedir.

Dr. Mehmet Hilmi Güler, evli ve iki çocuk babası olup ileri düzeyde İngilizce bilmektedir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum