M.KÖKSAL: BIRAKIN DÖVSÜN YAHU .
Bu milli eğitime hastayım. Herşeyi dört dörtlük. Hanım müdürü, dayakcı müdürü, sosyete müdürü, utangaç müdürü, koltuk müdürü birde hakiki okul müdürü. Şimdi çalışmak varmış.Başlasam, dilekce versem alırlarmı acaba? Saçımla tanınan biriyim. Bu uğurda onud
BIRAKIN DÖVSÜN YAHU….
Günlerce gazetelerin sayfalarında;”dayakcı müdür, sekreteri olan müdür” haberi. Bırakın dövsün, sövsün, kendine sekreter yada yardımcı alsın.Onu oraya atayan insanların mutlaka bir vefa borcu olmuştur. Perşembe’den onu liseye getiren insana klima kadar sıcak bir takım işlerde yardımcı olmuştur…Ne var bunda.?
Namuslu, vurdum duymaz, kimsenin etlisine karışmayı bilmez, saf, eli kısa adamı ne siyasetci sever nede bu işten nemalanan kurnazlar. Bakın Hastahanelere, Diş hastahanesine, Dogum evine tamamen günün koşuluna uymayı vazife bilecek, yerinde dövecek, yerinde yardımcı almayı bilecek kadarda mangal yürekli olan insanların baş olmaları” helal” kabul ediliyor.
Giden başhekimde, diş hastahanesindeki Ahmet Angın’da, illede devletin malı, illede buralara yenilik, yatırım gibi absut işlerle çalışmayı kesmediler, etrafında onlara kol kanat geren insanlara bakmadılar, ayıp ettiler, yukardaki insanları kızdırıp işlerinden ayrılmaya varan hatalar yaptılar.
Oldumu canım..!
Bu kadar kısa ömürde Allah adıa ince ayarlı işlerde bazı kirli sakalları ortaya inceden atsan kadı günahmı yazarda, sen cimriyi oynayarak kendine ip hazırlıyorsun? Değermi ? kim hangi köprüden atlıyorsa sende atla. Sana ne öbür dünyada sorulacak hesabın ağırlığı?
Senden bazı işlere bak diyen uc günahını düşünmüyorda, senmi akıllısısın bu mahallenin?
Bak, adam kızlara, erkeklere, öğretmen, hateme herkese bir sürü çivili fırça atıyor, disiplin denen ana icadını yastık altından çıkarıyor, kendine tekmil versin diye büyük ağbisinin desteği ile yurttan sekreter alıyor, büyük adam valla.
Ben 28 yıl çalıştım.Ne müdürlük istedim nede bu tip konfor. Fiyakamda vardı, havamda, arkamda bana destek olacak insanlarda…
Enayi gibi nasıl düşünemedim…Tüh.
Bu milli eğitime hastayım. Herşeyi dört dörtlük. Hanım müdürü, dayakcı müdürü, sosyete müdürü, utangaç müdürü, koltuk müdürü birde hakiki okul müdürü. Şimdi çalışmak varmış.
Başlasam, dilekce versem alırlarmı acaba? Saçımla tanınan biriyim. Bu uğurda onuda boyarım. Simsiyah, aslanlar gibide olurum. Dayakta atmam, yardımcıda almam.
Banada koltuk bulunurmu acaba? Ağbilerimin dediğini uygunsa yaparım uygun olmaz ve kulağını tıka işi olursa yapamam..Ben o mahallede oturan biri değilim. Şarkiyeliyim, yani bokludereli..
Kayıbım zaten hep bundan oldu .
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.