M.KÖKSAL: Nevzatın Haklı Feryadı
Bu pisliğin, bu simsiyah olmuşluğun içinde, bomba gibi elde duran 16-17-18 yaş guruplarının eğitim kalitesinin düşmesi, ağızlarının internet, caffe ve birahanelerde ıslak imza gibi cıvık cıvık olmasından, sorumlu olan yukardaki ağaların Ordusunda yarın
NEVZAT AKATANIN HAKLI FERYADI….
“ODÜ yada ORDU” ya sahip çık dediğimiz insanların, bakımından sorumlu olduğu ile şöyle uzaktan bak bir akşam üstü.Bir siyah örtü altında yatan insan gibi, zif içinde.
Sebebi ise, yukarlardan bir yerlerden üflenen, daire müdürlerinin!de sese çeket ileklercesine “emredin” demesinden, bir kömür furyasına musallat edilen devletin daireleri bu pisliğin içinde adeta yıkanmayı bekleyen kömür işcisi gibi .
Güya bu il turizm ili olacak.
Ahlaki çöküntülerin film şeridi gibi, deniz kenarlarında alanen kol gezdiği bil ildemi? Koşu yolundaki bankların üzerlerinde sivil yada ögrenci gençlerin önce öpüşme faslı sonra sarılma, sonra yanından geçenleri takmadan tekrar öpüşme, bu Tenis kortuna birkaç metre ilerde, Valiliğe ise yüz metre olmayan insanların yürüdüğü sahilde oluyor.
Sonrada niye baktın manitama kavgası, sonunda olanlar Enes lere oluyor.
Bu pisliğin, bu simsiyah olmuşluğun içinde, bomba gibi elde duran “16-17-18 “yaş guruplarının eğitim kalitesinin düşmesi, ağızlarının internet, caffe ve birahanelerde ıslak imza gibi cıvık cıvık olmasından, sorumlu olan yukardaki ağaların Ordu’sunda yarın Turizm, iş kenti olacak dediğimiz yer Ordu ise, önce bu il yıkanacak , ucuz ihale rantından ve devletin dairelerinden elini herkes çekecek, birilerinin ucuz iş kazancı olmasın diye..
Bu şehir güzel, düşünceler harikulade, bir şeyler yapılacak diye gelenlerin, bir fikir cimnastiğinden çıkan oteller ile yatırım parçaları, ucuz kömürlere batırılıpta siyah bir görüntüye getirilmesin. Dogal gaza sarılmanın zamanı..Bakanımda o kadar uğraştı.
Bu kömürlerin kokusuda sokakları çoktan is etmiş.
Nevzat kardeşte haklı olarak, sürülen, iş yaptı diye işten alınan, yerine uygun diye imam atanan, hastahaneleri niye iyi idare ediyor, niye yanıdaşına ihale vermiyor, neden usulsüzlük yapılmıyor diye görevden alınanlara feryat ettiğin, az sayıda okul müdürü kaldı be yahu diyede of dediğin Ordu’mu sence bir turizm kenti olacak?
Kardeşim oturmuşsun, bakıyorsun, resimler çekiyorsun, için yanıyor. Bugün her alanda coplanmayı adamlık sandığımız bir düşünce dünyasında, gençlerin düşüncelerinide partilere uyarladığımız bir eğitim kirliliği içinde, yetişecek bir toplumdan beklentimiz ne ölçüdeki, bu ilde tansiyonunu çıkaracak feryadı bize yazıyorsun.
Üstat, Ordu’da birileri yukardakilerin gözüne bakıpta emret, ne dersen o olur, gözünü seveyim koltuğumu alma, ver bu Orduyu “ise” boğayım demekten utanmıyorsa, biz yazsakta, çizsekte, onların yarattığı simsiyah olmuş Ordu nun üzerindeki kömür isini kaldıracak gücümüz yok..
Ey gidi turizm kenti.Bozepeden çıkta bak akşam üstü şehre, koca Ordunun üstünde pis bir görüntü..
KARŞIYAKA MAÇI İYİ GEÇMELİ
Diyarbakır maçında üç puanı alan Orduspor, bu hafta deplasmanda Karşıyaka gibi güçlü bir takıma konuk olacak. Zor deplasman İzmir. Ne kadar çok Ordu’lu olsada yinede ilk devre kendini iyi yere koymak isteyecek olan Karşıyaka bize karşı iyi futbol oynayacak..Orduspor ise hakkı ile geldiği 3. Sıradan bir üste çıkmanın hesabını yapacak.
Onun için sporcuların çalışma temposu ve hırsı gördüğüm kadarı ile çok iyi. Sakatlar olsada, maça yetiştirmenin gayreti , oynayan diğer sporcuların istekli çalışmaları herkesi sevindirecek düzeyde.
Ama son zamanlarda eski başkanla yönetimin maddi olarak girdiği hukiki tartışmanın boyutu ister istemez herkesimde bir takım gerğinlikleri doğurdu. Haklı yada haksızın cevabının verileceği yer hukuki sınır olması gerekirken, bunları spor sayfalarında görmek aslında hoş bir şey değil.
Bu tartışmaların ve Orduspor’a hizmeti düşünmüşlerin kulüp içi konuşmalarının uzandığı son nokta, maddiyat olarak personele kadar uzanmış ve temliklerin Orduspor’daki maaş trafiğini zor şartlara getirmiş ise, bunun çözümüde yine eski ve yeni başkanların ortak birlikteliğinde, şimdi bu mümkünmü dersem, zor.
Bu kadar olumsuz ve istenmiyen konuşma trafiği olurken, buna sayın Valide iki cümle ile katılmak zorunda kalırken, ben spor takımının bunların dışında yoluna devam etmesini ve gideceği yerede gitmesini istiyorum.
Evet, gidin İzmire, oradan puanı alın ve gelin. Çünkü yarın başarılı olmak istiyorsak, bu maçın üç puanındaki bereketi yazmaya uc yetmez.
Haydi hayırlısı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.