M.KÖKSAL:HER KESİN PENCERESİ AYRIMI OLSUN?
Açılım denen ayrıştırmalı protokolin millete verdiği zaranın faturasıda, bir bir kapanan pencerelerin güzelim perdelerine oldu..Bu ülkeye karanlığı getirenlerin amacı barış ve aydınlık değilmiydi, nerde? Mecliste kürtce sözlerle milletin kürsüsünden b
HER KESİN PENCERESİ AYRIMI OLSUN?
Bu kadarmı pencerelerin rengine karışan it sürüleri türedide, perdeler o kadar karanlıkta asılı, insanlar bu kadarmı yüreğini kaybettide kin dolu yolculuğu kendilerine mekan seçti?
Çift dilli ağızları, çift mekanlı yolları, sokakları, çift yüzlü insanları bu ülke artık aynı mekanda taşıyacak denmelerindeki incitici cümleler önce şehitleri mezarlarında vurgun yemiş kadar titretti, sonra bu milleti; dilli, ırki diyen vatan haini bir sürü bebek katilinin sümüklü erleri tam kalbinden vurdu..
Efendim kürtler varmış bilmem kaç bin kişi. Efendim bu kürtler bu ülkede yok sayılmış, horlanmış, vurulmuş, dilleri bağlanmış.
Bunları “TC” denen hükümet yapmış.”TC”..Bizim devletimiz demek yok, biz bu ülkenin insanıyız demek yok, biz bu ülkede bir çok yeri tutup;” mafyalık, eşkiyalık, işadamlığı kılığında zehir tüccarlığı, ve en acısıda vekillik “yapıyoruz demek yok.
İllede bu ülkede çift başlı bir ejderha olmak amaç.
Benim için “kürdü, lazı, çerkezi, abazası, ermenisi, rumu” hep aynı idi. Bu ülkenin, bu milletin asil parçaları idi. Birden bire kendini entelektüel sanan, yanına eften püften adamlarla gazeteci kimliği ekleyen, 80 öncesinin kızıl beyinli insanlarının şimdiki orak çekiçli amlemleri “yeşil,sarı,kırmızı rengli”bir sallanan bez parçası oldu.
Onların ayyıldızlı bayrağa olan solgun bakışları nihayet bu bez parçasına olan sevdaları yüzünden bir an yüzlerini güldürdü.
Açılım denen ayrıştırmalı protokolin millete verdiği zaranın faturasıda, bir bir kapanan pencerelerin güzelim perdelerine oldu..Bu ülkeye karanlığı getirenlerin amacı barış ve aydınlık değilmiydi, nerde?
Mecliste kürtce sözlerle milletin kürsüsünden bir bir haykıran bu insanların amacı barış değil, gelecekte hayal ettikleri “kürdüstan”.
Doğuda özerk bir yapı, o yapı içinde kendilerine açılan, “vilayet, emniyet, ekonomik, sosyal, kültürel” pencereler. Bunlarında bir bayrak altında” yeşil, sarı, kırmızı”açılıp kapanması..yerelden yönetme saçmalığı.
Koca Türk milletine iki üç tane kendini aydın sanan zırdelilerin sözleri ile baş kaldıracağını sanan meclisin karanlık yüzleri.
Bu kadar zırfvayı dinleyen hükümetin yetkili yüzleri ile, kendilerine haksızlık yapıldığını yeni doğan çocuğun bile bildiği şerefli Türk askeri. Niçin bir şey demezki?
Benim korkum bu zırdelilerin kapatmayı istediği yer, yüzyıllardır birlikte bakıştıkları, savaşlarını, aşlarını, sevdalarını, komşuluklarını anlattıkarı en güzel yerleri olan pencereleri.
Sayın hükümetin işte işi burda başlıyor. O bebek katili sözcülere inat, yüzyıllardır birbirine bakan pencereleri her daim açık tutmak..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.