HESAP KİTAP DEVRİ  ARTIK

Koca Galatasaraya bakın, hesapsız yapılan ve menejer denen kan emicilere kolunu kaptıran kulüpleri ne dünya teknikdirektörü nede isim bir hoca düzeltme şansında. İpin ucu bir kaçtımı  tutmanın imkanıda yok.

Elinde olan oyuncudan aynı mevkiye beştane alan bir zihniyete biri;” dur kardeş ne yapıyorsun” demiyorsa, aynı hatayı başka bölge için yapmaya devam ediyorda ses çıkmıyorsa,  orda ağır ağır tüp kaçırmaya, zehir damarlara girmeye başlamış demektir.

Beyinde hasarlar oluşmaya, ne yaptığını bilmemeye, etrafındaki sesleri duymamaya başlamış demektir. Evde yeterince odun varken habire gürgen almann mantığını anlamaya çalışıyorum. Bu kadar kıriz varken hoyratca transferleri şaşkınlıkla izliyorum.

Ordusporun yolu uzun yükü  çok ağır. Elinde kulüp binasını her hafta bekleyen, beklerken sıkılan oyuncu fazlalığı, külfeti ve bunların maliyet bedeli var. Oynamıyorlarsa boşuna ödeme yapmanın mantığı ne, onuda bilmeyi bende istiyorum.

Kalite çoklukta olsa idi işte” Galatasaray, Beşiktaş  , Fener”..Kalite oyucuya göre sistemi oturtmakta oyun eksenini doğru tutmakla olur. Gevşek ve çok işten bir şey olmaz.

Benim için Orduspor’un bu sezon  işi  mantık hesabı içinde yapması,  devre arasıda fazla yükten kurtulmuş vaziyette ikinci devreye sağlam vücutla girmesi.

Bu takım ilkin içinde olacakta, hangi yerde olacak bunu kestiremiyorum. Yosa bu kadar hesapsızlığı  sessiz ve derinden idare etmek, bu işe yüreğini koymak zordur. Yönetim bunu yapıyor. Sıkıntılara rağmen. Bravo demek lazım. Yermek, acımasızca vurmak değil.

Yanlışını  yazmak, uyarmak, doğruya işaret etmek kalemin işi..Yeter ki o kalemin ucunda birine karşı vefa ve menfeat olmasın. Orduspor’a karşıda zararı dokunmasın.

Önce Ordusporun takım yükünü azaltma sonrada bu takıma teknik heyetle sevgi yükünü  aşılama. Sezon sonuda  maraton çizgisinde olmayı kazanma. Asıl mesele bu.