MEP: Fiskoyu Yöneticlerde Batırdı
Yöneticinin görevi kurumunu düşünmektir Hangi kurum ya da kuruluşta olursa olsun yöneticinin asıl görevi, işyerinin, çalışanların ve üyelerinin çıkarını korumaktır. Bu bakış açısıyla hareket edene de saygı göstermek herkesin görevi olur. Biliyoruz ki,
FİSKOBİRLİK’İN BATMASININ BİR NEDENİ DE YÖNETİCİLERDİR
EMEP Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz yaptığı yazılı açıklamada; " Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar’a makam aracı alınmasının basına yansıması ve bunun üzerine FKB Başkanının açıklamasını üreticilerin hakkının gasp edilmesinin itirafı olarak değerlendiriyoruz.
Yöneticinin görevi kurumunu düşünmektir
Hangi kurum ya da kuruluşta olursa olsun yöneticinin asıl görevi, işyerinin, çalışanların ve üyelerinin çıkarını korumaktır. Bu bakış açısıyla hareket edene de saygı göstermek herkesin görevi olur. Biliyoruz ki, Fiskobirlik zor günler yaşıyor; işçiler maaşlarını, üreticiler ürünlerinin parasını yıllardır alamıyorlar. Böyle bir kurumun yöneticisinin ilk düşüneceği kurumunu ayağa kaldırmak ve işçinin-ortağının emeğinin ve ürününün karşılığını ödemektir.
Ne yazık ki, basına yansıyan biçimiyle Fiskobirlik Başkanının böyle bir niyeti yok!
Fiskobirlik’in önceliği makam aracı mı?
Fiskobirlik zor günler yaşarken Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar’ın, kendisine alınan makam aracı için yaptığı açıklama asla kabul edilemez. Başkan, “ Ne yani ben koskoca Fiskobirlik’in başındaki adamım, bindiğim arabada kendime güven hissetme hakkım var. Başbakanla görüşmeye de sıradan arabayla gidemem ki.” diyor!
Fiskobirlik Başkanının bu açıklamasını şaşkınlık verici, ‘araçta kendini güvende hissedecekmiş!’ kime karşı güven ya da bu araca otuduğunda koltukları kabarıp, ‘ben neymişim’ diye kendisiyle gurur mu duyacak? Bir de ‘Başbakanla görüşmeye sıradan arabayla gidemem ki.’ diyor. Başkakanın karşına geçip ‘Bak seninle eşit adamım’ diye güç gösterisi mi yapacak? Başbakan bu arabayla gittiğinde ‘Bak, ne güzel olanaklarınız var ki böyle bir arayabaya binebiliyorsun.’ diyemez mi?
Erdem, yaya gitmeyi de gerektirir
Bir kurum zor durumdaysa ve bunu dost-düşman herkes biliyorsa, göstermelik davranışlar kazanç getirmez. Oysa Fiskobirlik Başkanı makamı için sıradan araç alsaydı işçi ve üreticinin gözünde değer kazanırdı. Ama şimdi tam tersi oldu. Başbakanla görüşmek, sorun çözmeye yönelikse Ankara’ya otobüsle de gidilse fark etmez.
Bu araç normal değil, anormaldir
Fiskobirlik Yönetim Kurulu üyesi Nihat Şahin de araç alımı için normal demiş. Oysa normal olan zor günler yaşayan Fiskobirlik’te tutumlu olmaktır. Asıl normal olan araç almamaktır. Anormal olan da lüks makam aracıdır. Ama tutumluluk işçiye ve üreticiye verilmesi gerekenler üzerinden olunca lüks makam aracı almak da normal olur tabi ki!
Yeni fındık sezonunda lüks araba güvensizliği büyütür
Üreticinin fındığını toplamaya hazırlandığı ve fiyatlar konusunda nelerin olacağını tartıştığı günümüzde, üretici fındık piyasasına gireceğini söyleyen Fiskobirlik yöneticilerinin açıklamalarına güvenmek istiyor. Ancak bugün alınan lüks makam aracı üreticilerin güven duyma isteğini köreltmiştir. Bu durumda ‘parayı peşin ödeyeceğiz’ dense de hangi üretici Fiskobirlik’e fındık verir?
Tutumluluk önce yöneticilerden başlamalı
Fiskobirlik’i zor günlerden kurtarmak için yapılması gereken ilk adım, yöneticilerin kendi harcamalarından kısıtlama yapmalarıdır. Fiskobirlik’in bugünkü durumunu aşması için böyle yöneticilere gereksinimi bulunuyor. Har vurup, harman savuran yöneticilere değil" dedi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.