MHP de 'Kapılı' siyaset

MHP de 'Kapılı' siyaset

Basın kuruluşlarına önceki gün ve dün bildirilen basın bildirisi için parti binasına giden basın mensupları gözlerine inanamadı. Parti binasının kapalı olduğunu gören basın mensupları kapıda kalırken hiçbir görevlinin ortada olmayışı dikkat çekti. Bu sıra

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu Merkez İlçe Teşkilatının MHP Genel Merkezince görevden alınmasıyla başlayan tartışmalar büyüyor.

MHP de 'Kapılı' siyaset

Görevden alınan Merkez İlçe yönetiminin Parti binasında yapmak istediği basın a...çıklaması parti binasının kapalı olması nedeniyle parti kapısının önünde yapıldı.


Basın kuruluşlarına önceki gün ve dün bildirilen basın bildirisi için parti binasına giden basın mensupları gözlerine inanamadı. Parti binasının kapalı olduğunu gören basın mensupları kapıda kalırken hiçbir görevlinin ortada olmayışı dikkat çekti. Bu sırada görevden alınan Merkez İlçe teşkilatı başkanı, yöneticisi ve parti üyeleri basın açıklaması için parti binasına geldi
Görevden alınan Merkez İlçe Başkanı Aydın Gürdal, parti binasının il başkanının talimatıyla parti görevlisi tarafından kapatıldığını tüm girişimlere rağmen kapıyı açtıramadıklarını belirterek durumdan dolayı basın mensuplarından özür diledi.
HAMZA ALDENİZ’E İSTİFA ÇAĞRISI
Son derece üzgün olduğu gözlenen Gürdal, kapalı kapılar önünde bir basın açıklaması yaptı. Gürdal’ın basın açıklamasını zaman zaman alkışlarla kesen partililerin, çok kızgın oldukları gözlemlendi. Özellikle il başkanı Hamza Aldeniz’e karşı tepki sesleri yükselirken, partililer

Aldeniz’i istifaya çağırdı.


Basın toplantısında zaman zaman duygusal anlar yaşayan Gürdal şunları kaydetti: “Siyaseten gözümü açtığım ilk ve tek yer olan bu kutlu hareketin son 10 yılında yöneticilik görevi son 4 yıldır da Merkez İlçe Başkanlığı görevini sürdürmek nasip oldu.
Bu süre zarfında ülkücülük hukuk ve ahlakına bağlı olmayı temel vazife saydım. Şahıslardan bağımsız partimin büyümesi için elimden gelen bütün çabayı gösterdim.
09 Ocak 2012 tarihi itibariyle de İlçe Başkanlığı görevim "Görevden alınmak" suretiyle sonlandırılmış oldu.
Ben birileri gibi İlçe Başkanı olmayı şart koşma densizliği yaparak bu davaya girmedim. Partime üye olmadan İlçe Başkanı sıfatını taşımak gibi bir ayıbı da şükürler olsun yaşamadım.
Dolayısı ile başkanlığımız alındı, sıfatımız silindi diye de bu davadan ve partimden vazgeçecek, bırakıp gidecek de değilim.
Çünkü bu davanın koltuk sevdalıları olabilir ama bizim örneğimiz şehit olmuş ağabeylerimizin yoludur. Ben bu yolun yolcusu olmaya son nefesime kadar devam ederek Allah'ın izniyle, yürüyeceğim, yürüyeceğim, yürüyeceğim.
Birçok ilin kongrelerini tamamladığı şu günlerde, yapılan bu görevden alınmayı ülkücü camiamızın ve partililerimizin vicdanlarına havale ediyorum. Eğer bu görevden alınma bir başarısızlık sonucunda aranacaksa, 2009 yerel seçimlerinde alınan 73 bin İl Genel Meclis oyunun bir buçuk yılda nasıl 48 bine düşürülerek vekil dahi çıkaramayışımızın sorumlularında aranmalıdır.
Alınan 48 bin oyun "MHP'nin merkez adayı yoktur" diyen İl Başkanlığına rağmen 15 bin oyunu koruyan ve cüzi de olsa arttıran tek ilçenin Merkez ilçe olduğu gözlerden kaçırılmamalıdır.
Partiyi büyütmek iddiasıyla göreve gelenler Merkez İlçe Yöneticilerine aylarca İl Yönetim Kurulu üyeliği teklif ederek, asıl niyetlerini ortaya koymuşlardır.
Yöneticilerime İlçe Başkanlığı teklifi edilerek aramıza nifak sokmaya çalışılmıştır. Bu ahlaksızlığa alet olmayan çok kıymetli çalışma arkadaşlarımı, Yönetim Kurulu Üyelerimi huzurlarınızda bir kere daha tebrik ediyor, bu şerefli duruşlarının ülkücü vicdanlarda unutulmayacağını bilmelerini istiyorum.


Gönül isterdi ki bayrağı doğal süreci içersinde kongrede delegelerimizin kutsal iradeleriyle desteklenecek bir arkadaşımıza devredelim. Ancak küçük hesaplar yapan ve dedikodu, iftira siyasetiyle yol almaya çalışan zavallılar buna fırsat vermemiştir.


Ben ve arkadaşlarım için MHP Genel Başkanlık katından ölüm fermanımız gelse başımız üzere saymayı davamızın da adamlığımızın da ülkücülüğümüzün de gereği sayarız. Bundan sonra da bu duruşumuz hiç bozulmadan devam edecektir. Ülkücülük yalnızca bir sıfat değil, yaşam şeklidir. Ahlakla, mertlikle, doğru sözlülükle taşınabilen bir şereftir.
Ne mutlu ki bu şerefe leke sürmeden görevimizi tamamladık.


Bugün zafer kazanmış komutan edasıyla caka satanların yarın yaşayacaklarına hepimiz şahit olacağız. Ve bu basın toplantısı o gün hafızalarımızda canlanacaktır.
Dün daha gençtik, bir çırpıda astık bayraklarımızı direklere. Yarın dizlerimiz yürümese dahi, gerekirse merdivenle, iskeleyle o kutlu sancağı gene asacağız göklere.


Bu duygu ve düşüncelerimle gerek yöneticilik gerekse başkanlık yaptığım süre içersinde her zaman yanımda gördüğüm yönetim kurulu arkadaşlarıma, asena ablalarıma, kardeşlerime, olumlu olumsuz ama dürüstçe eleştiri getiren kıymetli büyüklerime teşekkür ediyorum.


Muhalefetteki bir partinin sivri dilli İlçe Başkanı olmama rağmen hükümetin baskılarına aldırmadan bizi halkımızla kucaklaştıran cesur Ordu basınına, şahsıma ve arkadaşlarıma yetkileri çerçevesinde yardımcı olan, anlayış gösteren bürokrasimize, sivil toplum kuruluşlarımıza ve bizi bağırlarına basan karşılıksız sevgimize cevap veren destek olan dua eden bütün hemşerilerimize şükranlarımı arz ediyor, yaptıklarım ve yapamadıklarım için helallik diliyorum.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum