MİNARE TARIŞMALARI KAPİTALİST KRİZİN GİZLENMESİNE HİZMET EDİYOR! 

EMEP İl Başkanı  Coşkun ÖZBUCAK yaptığı açıklamada ; İsviçre'de başlayan ve Avrupa'nın her tarafına yayılan “minare” tartışmalarının asıl nedeni kapitalizmin yaşadığı krizdir. Herşeyden önce “minare” müslümanların ibadet yerinin bir parçasıdır. İbadet yerine ses çıkarmayıp yalnızca “minaresiyle” uğraşmanın arkasında başka bir gerekçe aramak en doğru olanıdır.

Kapitalist-emperyalist sistem yaşadığı kriz nedeniyle tepki toplamakta, halk, ekonomik sıkıntıyı aşmak için yönetenlerden ve kapitalistlerden hesap sormanın arayışı içinde. Bu durumda kapitalist-emperyalist sistem gündemi değiştirmek, halkı ikiye bölmek için yöntemler geliştirmektedir. Bu yöntemlerden biri de “minare” tartışmalarıdır.

Kriz nedeniyle dünyanın her tarafında artan işsizlik ve yoksulluk Avrupa'da daha fazla gelişiyor. Sosyal haklar bir bir yok ediliyor, her gün işten atılanların sayısı yükseliyor. Sisteme yönelen tepkileri gizlemek için din farklılıkları yanında ulusal farklılıklar kaşınıyor. İşsizliğin ve yoksulluğun sorumlusu göçmenler olarak gösterilmek isteniyor. Kapitalizm, şovenizmi körükleyerek yabancı düşmanlığı yaratıyor. İşçiler ve emekçiler yoksulluk ve işsizlik nedeni olarak birbirini görmeye başlıyor. Sosyal ve siyasal nedenlere bağlı sorunlar, kültürler ve dinler arası çatışma olarak gösteriliyor. Kapitalizmin ve sömürünün savunucusu olan Avrupa sağcıları müslümanları ve göçmenleri düşman ilan ederek halkı ikiye bölmeye çalışıyorlar. Farklı inanç ve kimlik sahibi işçileri ve emekçileri birbirine düşman ederek sömürü düzenlerini devam ettiriyorlar.

Kapitalizm krize girdiğinde inanç ve kimlik üzerinden şovenizmi-milliyetçiliği hep körüklemiştir. Büyük kriz dönemleri olan 1. ve 2. Dünya Savaşı dönemlerinde Mussolini, Hitler, Franko faşizmin taktikleri de bugünkü gibi olmuştur.

Emperyalist-kapitalist sistemin farklı inanç ve kimlikte olan işçi ve emekçileri birbirine düşman yapamayacaktır. Emek Partisi olarak, Avrupa'da geliştirilen (yabancı) göçmen düşmanlığına karşı mücadele ederken, ülkemizde de sözde “minareye” sahip çıkma adına yapılan kışkırtmalara, başka inanç ve kimlikleri düşman gösterme girişimlerine karşı da mücadelemizi sürdüreceğiz.

İnanç ve kimlik farklılıkları kendi yaşamlarını kendileri belirleyebilmelidir. Bu konuda bizim ülkemizde de olsa, başka ülkelerde de olsa inançlara ve kimliklere karşı yapılan saldırlara karşı olacağız..