Mustafa KÖKSAL:BAŞARILI OLMAK …

Mustafa KÖKSAL:BAŞARILI OLMAK …

Bu gençlerin ruhen üst yapıya asla çıkamayız düşüncesi, önlerindeki sporcu ağbilerinin yaşadıkları yenik durumla yanyana gelince, kendi kafalarındada, ancak bir genç takım oyuncusu yada amatör olarak bizden bu kadar, diye geçiyorsa ordaki olay başarı d

BAŞARILI OLMAK ….

Bir yerde başarılı  olmak orayı kar eder bir  şekilde yaşatmakla ve o yeri en üst seviyede tutmakla yada çalışanının alın terini kurumadan vermekle olur. O halde alt yapıların bu zamana kadar ürettiği sporculara bakınca, verilen şanslarıda, gönderilen kamplarıda yada yatırım yapılan yıllarıda göz önüne alınca başarılı  olunmuş bir durum asla yok..

Oynayan oyuncuların isyanı, velilerin feryadını anlasamda bu isyanın adresi neresi diye kendime soruyorum. Yönetimmi, hocalarmı?

Bu gençlerin ruhen üst yapıya asla çıkamayız düşüncesi, önlerindeki sporcu ağbilerinin yaşadıkları  yenik durumla yanyana gelince, kendi kafalarındada,  ancak bir genç takım oyuncusu yada amatör olarak bizden bu kadar, diye geçiyorsa ordaki olay başarı  değil, hüsrandır.

Futbolcu hocanın eseri olduğu kadar kendi yeteneğininde onu yürüttüğü  en üst basamağın tepesinde duran isimdir. Yetenekli olanı  ne hoca engelleyebilir nede yönetici, o bütün olumsuzlukları  yırtar ve gideceği yere gider.;”Arif, Turgay, Aykut, Kemal, Erdogan, Mahmut, Sinan, Metin, Gürhan, Şenol, Tuna”gibi..Kim sporcu olmalarını  engelleyebil diki?

Yeteneklerine yol açan hocalar vardı, onlar zaten giderdi, onlar da yürü  be aslanım dediler.Şimdi Turgut, Ali, Muzaffer, Ergin hocaların elindeki sporcuların hangisine yürü  be aslanım dendiğinde yürüdülerki, yada verilen onca şansa rağmen yürüyebildilerki?

Yürüdüler, ama sahada değil , değişik mekanlarda, başka dünya içinde. Halada oralarda yürümekten hiç gocunmadan, yada niye futbolcu olamadık sorusunu kendilerine sormadan. Burda yönetimmi, hocalarmı, futbolcularmı  suçlu?

Yeteneği olan ayağı kim durdurabilirki, ancak hocalar,  oda oynatmaz sa…Bunada imkan varmı, hangi hoca böyle bir kurşunu kendi ayağına sıkar.

Bugün için bu kulübe gelecek sporcunun, alınacak oyucun yada mevcut oyuncunun sıradan çalışma içinde klasik antreman dışında orduspora hazır bir sporcu kıvamında pişirilmesine dikkat etmeli herkes. Burda olayım değil, başarılı nasıl olmalıyım içinde.

Şimdi alt yap tesisleride yapılıyor. İçinde yok yok olmadan. İçinde olacaklarıda hocalar yeri yerine koyunca , yarınlarda kamplara fiğuran olarak giden isimler değil, gittiğinde buda ne denilen isimlerle övünülecek alt yapı olmalı.

Yıllarca üst yapıya verilen oyuncu sayısı  yok denecek kadar az. Bugünlerde ise bir “Ali, bir Hüsamettin”…Altyapıda yüzlerce isimden üstte kalan bunlar mı?

Diğerleri çalışma eleğinden dökülüp gittilermi? Onca emek, onca çalışma boşunamı oldu, kar edemedimi alt yapı, söyleyin bizde anlayalım, neden?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum