BAŞARILI   OLMAK    ÇİN

           Yalnızlık “Allah’a”mahsustur.  Kimse bir işi tek başına kaldıracak güce sahip değildir. Öyle olursa, ne kadar maddi gücün olsada, önüne konan taşı göremez ve yere düşersin, adamı bir anda fena  düşürürler, farkında bile olamazsın.

            Kimse   Orduspor’u, “bu kadar gelen yardım var, kasamıza giren şu kadar trilyon var, kime mutacızla” boşuna konuşmasın. Etrafındaki derin halkayı gevşeten her zaman yok olmaya mahkumdur. Bilmeyen on dosttan bilen üç dost çok daha faydalıdır.

            Sayın başkan artık etrafındaki boşluğu bizat kendisi arayarak tekrar doldurmalı ve ona yıllarca yol arkadaşı olmuş ve yönetimde olmasına vesile olmuş insanı da tekrar gönülhanesinde yeşertmeli, kalbini kırdıklarındanda el uzatıp yakın dostluk istemelidir.

ORDUSPOR KULÜBÜ  DÜNYAMIZ GİBİ

                 Bu kulübte, tıpkı dünyamız gibi bazı katmanlardan oluşur,”başkan, asbaşkan, futboL  şubesi, altyapı sorumluları, teknik heyet, mali başkan,vs.” gibi. Dünya’da buna yer kabuğu, kulüblerde ise yönetim kurulu deriz. Bunlar çok sıcak insanlardan meydana gelir.

Dünyanın kabuğu  asla bir yaz-boz parçası değildir. Birbirine kenetlenen kıymetli parçalardan meydana nasıl gelmişse, yönetimlerde öyledir. Kocaman parçaların bir arada çalışmasından dogan yönetim şeklidir.  Yer kabuğundaki değişmeler gibi yönetimlerde de değişimler kaçınılmazdır. Çünkü onlarda aşınır ve zamanla toplumda eskiyen yüzler haline gelir.

Bazende depremler gibi, şiddetli iç kaygıları bütün kulüblerin olur. Buda hasarlara yol açar. Hemen hemen her yerde nasıl farklı türde taşlar varsa, spor dünyasının etrafında yada içinde farklı fikirde  olan insanlar var. Onları kayalar gibi, taşlar gibi  tanımak ve örnek almak zordur.

Kayaların aşınıp fosillerin meydana çıkması gibi aramızda da bu insanların zamanla parçalanmış sportif fosillerini bulmak hiçte zor değil. Konuşan türünden oldukları için..Toprağın derinliklerinde sayamayacağımız kadar çok şey nasıl varsa, spor içinde ilimizde çok yetenekli gençler var, ama bunları araştıran özde bir birim yok..

İnsanlar nasılki karanlığı aydınlatmak için çareler aramışlarsa, Ordusporun teknik kurmaylarıda kapkaranlık olmuş alt yapıyı aydınlatacak Edisonlar, sonrada onların yapacağı ışıkları bulmak ve aramak zorundadır. Vakit geçirmeden planlamasını yapmalıdır lar.

Yıldızlarımız buün için yok. Bunları çıkarıp,sahalarda bizlere göz kırpmalarını sağlamakta yönetime düşüyor. Çünkü dünyanın güneşi spor alemi ve ona hizmet edenlerse, bundan faydalanması gereken  yönetimlerdir. Bizde toprak altı zenginlikler çok, ama onları gün ışıgına getiripte kazandıracak çiftcilerimiz hala  yok. Bunu yönetimlerde biliyor ama ses etmiyor.

Eksik olan burası. Niye yanlışı tutarızki?

            Bunu bizzat başkan yapmalı. Yönetimindeki insanlarla ne siyasilerin, ne  Bodurun, ne belediyenin ne Ticaret odasının bir kırgınlığı  var.

                    Nedim başkanın niye olsun ki? Onun da eğer Ordusporu hak ettiği yere getirme gibi bir inancı varsa, lütfen etrafındaki zayıf ruh ikizleri ile değil, Sporun içinde bu kulübe çok şeyi veren ellerle yapmalıdır.

               Transferi başkan takip etsede futbol şubesi, yada transfer komitesi yapar, imza attırdıklarını bildirir, başkanda bunu açıklar. Her söz, isim, yarın fos çıkar yada olmazsa, başkanın da inanırcılığı kalmaz.

              Teknik adam konusunda ne kadar doğru yaptı  yada yanlış onu zaman gösterecek.

                 Bugün bazı yerli gazetelerde sayın Hakkı Yılmazın başkana verdiği destek sözleri var. Ama sayın Yılmaz yada bir başka eski başkanların zaman zaman tarafsızlıklarını koruyarak, başkana destek olmaları ne kadar önemli ise, birine karşı öyle birine karşı tavır alarak konuşmalarıda o kadar çirkinlik arzeder.

          Buda kimseye artı getirmez. Onu küçültür. Sayın Yılmaz’a değil sözümde genelde bu böyledir.

           Sayın Türkmen’in yapacağı iş, dostluk ve samimi olarak her kesimle barış. Yeni sezonda hep beraber başarı için adım atacaksak, bunun fotografında; Ordu, spor camiası, eski  yöneticiler, sayın Vali, siyasi erkan, iş adamları samimiyetle olmalı.

Yoksa ne yaparsa yapsın tek başına işler zor gider. Dediğim gibi yalnızlık bir tek Allah’a mahsustur. Değilmi sayın başkanım?