Ordu'yu dolgu yapılmaması mı kurtardı?

Ordu'yu dolgu yapılmaması mı kurtardı?

Karadeniz Bölgesi'nde son yağışlarda meydana gelen sel felaketinin sahil bandının önüne dolgu yapılarak inşa edilen Karadeniz otoyolun etken olduğu tartışılırken, güzergahın dolgu yapılmayan tek yeri...

Karadeniz Bölgesi'nde son yağışlarda meydana gelen sel felaketinin sahil bandının önüne dolgu yapılarak inşa edilen Karadeniz otoyolun etken olduğu tartışılırken, güzergahın dolgu yapılmayan tek yeri olan Ordu'da herhangi bir afet yaşanmaması bu görüşü doğruladı.


TEMA Ordu Temsilcisi Nilgün Gözükan, Karadeniz sahil yolunun inşa çalışmalarının başladığı 1994 yılında sahil bandına zeminden 2 metre yüksekliğinde dolgu yapılarak duble yol şeklinde inşa edileceğini duyduklarında yaklaşık 15 bin kişinin 'S.O.S. Ordu', 'Sahilimize Kezzap Attırmayız' sloganlarıyla protesto yürüyüşü yaptıklarını, bunun neticesinde Ordu şehir geçişine dokunulmadığını belirtti.

 Bu protesto sayesinde güzergahın tek dolgu yapılmayan bölümünün Ordu olduğu için yaşanan sel felaketlerinden şehir merkezinin etkilenmediğini ifade eden Gözükan, "6 il, 63 ilçe ve 17 bucaktan geçen 542.5 kilometrelik güzergahın sadece 5 kilometrelik Ordu sahil yolu 'tek şeritli' kalırken diğer bölümler 'duble' şeklinde yapıldı.

Ordu'dan yola çıktığınızda Piraziz, Bulancak ve Giresun'da daha önce koy ve deniz olan bölümlere metrelerce yükseklikte dolgu yapılarak adeta sahil yolu deniz ile kara arasında bir beton kemer yapıldı. Trabzon, Rize ve Artvin'e ulaºana kadar yüzlerce kilometrelik güzergah boyunca onlarca kıyı ve koylar yok edildi. Yapılan dolgularla şehirler yolun altında kaldı.

Denizin ve kıyıların eko-sistemi mahvoldu. Bu projeyi hazırlayanların vicdanlarının rahat olduğuna inanmıyorum. Bu bölgeye bundan daha büyük zarar verilemezdi. Orduluların yaptığı protesto yürüyüşü bir halk hareketiydi. O protesto yürüyüşünü sivil toplumun kendini kabul ettirmesinin başlangıcı olarak görüyorum" dedi.


Gözükan, yöre belediyelerinin yükseklerden akıp gelen küçük dereciklerinde üstünü kapatarak 'bask' haline getirdiğini ve üstüne yol yaparak şehre kattıklarını da hatırlatarak, "Bask yaptılar ama kimi yerde çok küçük yaptılar. Yöre insanı da çevreye karşı duyarsızlığının sonucu olarak buralara kocaman traktör lastiğinden plastik çamaşır leğenlerine kadar tüm kaba atıkları buralara bıraktılar.

Aşırı yağmurda daha önce denizle buluşan sel, bu büyük atık maddeleri sebebiyle tıkanan basklardan çıkarak yerleşim birimlerini büyük zarar verdi. Kim ne derse desin bu sel felaketi bizzat insan eliyle yapıldı. Yetkili makamlarda oturanların başlarını ellerinin arasına alıp düşünmesi gerekir" diye konuştu.

"KOLAYA KAÇILIRSA BEDELİ PAHALI OLUR"
Ordu Mimarlar Odası Başkanı Mehmet Özçelik ise, bundan sonra bu sel felaketlerinin her yağışta yaşanabileceğini söyledi. Yolun sahil bandında yükseltilerek yapılmasının büyük hata olduğunu kaydeden Özçelik, "Devlet olarak bir iº yapılırken hep kolaya kaçılıyor.

Bu yolda da böyle oldu. Geleceği, doğaya verdiğimiz zararı bir türlü göremiyoruz. Doğaya verdiğimiz zararı doğa bizden çok fazlasıyla geri alıyor. Bu Karadeniz yolunun sahilden yapılmasının en büyük sebebi de maliyetinin düºük olmasıdır. Tünel ve viyadüklerle bu yol iç kesimden geçebilirdi. Bunun en güzel örneği de Bolaman-Ordu arasıdır.

Bu bölgede deniz dolgusu yapılmadan yol iç kesimden viyadük ve tünellerle geçilmiştir. Bu iş Karadeniz'in tamamında yapılabilirdi. Ama tam tersi yapılarak dolgu ile doğal göletler oluşturuldu. Maliyet düşük ama şu anki zararları da içine kattığımızda ve her yıl bunların yaşanacağını düşünürsek bu ucuza yapılan şey pahalıya gelmiş olacaktır. Bunları hep birlikte görüp yaşayacağız" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.