SAĞDUYULU OLMAK



Ulusal basınındaki gazetelerin de gündemine , haber ve yorum olarak oturan pisuar yasağıyla ilgili olarak Vali Ali Kaban"ın yaptığı açıklamalar, “şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” diyen zamanın Maarif Vekilini anımsattı, bana…

Anlaşılan vali bey de, teftiş ettiği umumi tuvaletlerin çoğunun pislik içinde olduğunu görünce çözümü, pisuarları kaldırmakta bulmuş.

Ne var ki bu çarpık uygulamanın esas nedeninin, ayakta bevletmenin dinen mekruh olduğunu, konuyla ilgili olarak daha sonra yaptığı açıklamada itiraf etmekten de çekinmemiştir, Vali Bey….

Bütün bu olanlara rağmen, Ordu"daki çarpık uygulamaları ve açıklamalarıyla, öteden beri ulusal medyanın da dikkatlerini çeken Vali Ali Kaban"a bazı çevrelerin, küçük hesaplar peşinde övgü yağdırmak için adeta yarıştıklarını, yerel medyadan hayretle izlemekteyim.

Nitekim, önceki akşam TV 52"deki haberlerde, Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Onur Şahin de, Vali Ali Kaban"ın fındıkla ilgili çalışmalarından rahatsız olanların, pisuar yasağını bahane ederek onun hakkında olumsuzluk yaratmaya çalıştıklarını söylüyordu…

Vali Beyin avukatlığını yapma gayretine girmiş olan sayın Şahin"e öncelikle şunları hatırlatmak isterim:

-Ulusal Fındık Konseyi Başkanı olan birinin, Vali Ali Kaban"ın on yedi aylık görevi sırasındaki fındıkla ilgili çalışmalarından övgüyle bahsetmesi, kendisinin bugüne kadar beklenen başarıyı göstermediğini itiraf etmek anlamına gelmez mi ?

-Laik T.C.Devletinin bir valisinin, kulaktan dolma dini itikatları nedeniyle cami tuvaletlerinden pisuarları söktürmesini, fındıkla ilgili çalışmaları nedeniyle görmemezlikten gelmek, etik bir anlayış olabilir mi ?

Sayın Şahin"e, son olarak şu soruları da yöneltmeden edemeyeceğim:

-Vali Ali Kaban"ın, hiçbir ön araştırma yapmadan, bir gece ansızın aklına gelen bir fikirle Başkent Ankara"daki Ordulular Vakfının, İl Özel İdaresinin mülkiyetindeki binasını misafirhane yapmaya karar vermesini,devlet ciddiyetiyle bağdaştırabiliyor musunuz?

-Tabelasında “Ordu” kelimesini taşıyan, dernek ya da vakıf statüsündeki herhangi bir sivil toplum örgütünün, Başkent Ankara"nın en merkezi bir yerinde polis gücü kullanılarak sokağa atılması, bir Ordulu olarak sizi biraz olsun rencide etmedi mi ?

Ben,kesinlikle rencide ettiğini sanmıyorum…Zira bir sivil toplum örgütünün başındaki biri olarak böylesine hoyratça bir uygulamayı kınayan herhangi bir açıklamanıza rastlayamadım.

Oturarak çiş yapmak zorunda kalmamız,olaylara sağduyulu yaklaşmaamız için engel değildir, diye düşünmekteyim.

********

Geçtiğimiz günlerde Ordusporla ilgili bir yazımda, o bilinen " Şirin Vona Limanı Hamsici Koli" türküsünün sözlerin değiştirtirmiş Ordusporun maçlarında taraf gruplarınca benimsenirse, takım için bir tezahürat şekli olabileceğini belirtmiştim.

Hay demez olaydım !.

Ordu Gazetesi bunu bir marş olarak lanse edince bazı çok bilmiş hemşerilerimiz alay edici yorumlarda bulunmuşlar.

Ben, marş falan yazdığımı iddia etmiyorum. Bunu bir fantazi olarak düşündüm, ama maalesef değmezmiş.

Umarım, o yorumları yapanlar, Orduspora şöyle dört dörtlük bir marş yazar ve besteletirler de trübünler inler (!)