" Siyasi partiler yasası ve seçim sistemi... "
Akıllı olacaksınız, mantıklı olacaksınız, iyi düşünüp doğru karar vereceksiniz. İşte ben diyorum size, bu siyasi partiler yasası ve ona bağlı seçim sistemi değişmediği ve demokratik hale gelmediği sürece popunuzun yaşı kurumaz. Niye anlamıyorsunuz?
Siyasi partiler yasası ve seçim sistemi…
Birkaç kez yazdım. Anlamak istemeyen kalın kafalı, man kafalı tipler beni başkaca şeylerle suçlamaya kalktılar. Önce adam olun diyorum. Benim söylediğimi ve yazdığımı iyi anlayın. Ben herhangi bir siyasi partinin rezilliğini, ahlaksızlığını yazmıyorum. Hepsinin aynı kaderi paylaştığını, birbirlerinden farkı olmadığını, çünkü yasanın demokratik olmadığını söylüyorum.
Siyasi partiler yasası böyle abuk subuk maddeler ve keyfi yönetim tarzı ile devam ederse, Türkiye de bir şeylerin çok iyi gitmesini beklemeyin. Bunu söylüyorum. Bunun o, bu, şu parti ile ilintilendirmeyin. Hepsi için geçerli.
Eğer bu arkadaşlar düzgün, dürüst, ilkeli, arlı namuslu siyaset istiyor ve ülkede her şeyin yerli yerinde olmasını, hakça, adil bir düzenlemenin oturmasını, insanlara kamu hizmetlerinin eşit ve uygarca, adil ve tarafsızca gelmesini istiyorsa benim sesime kulak verin. Beni bir tarafınızla dinlemeyin. Adam gibi dinleyin. İşinize gelmiyor tabi. Elinizdeki eğemenliğin, lider sultasının, il ilçe başkanı eğemenliğinin gitmesini istermisiniz? Ye bamam ye.. Aksırıncıya kadar, tıksırıncaya kadar. Sonra… Sonra dürüstlük, doğruluk, tertemizlikten bahset dur. Kim yer bunları be! Yerler abi. Yemeseler 50 senedir iktidarların biri gidiyor biri geliyor, değişen ne var? Ne değişti, insanlık ve uygarlık adına ve yaşam kalitemizde ne değişti?
Şimdi bana üç beş zengin, beş yüz, bin farklı yaşayandan bahsetmeyin. Onların tuzu kuru. Onlar her dönemde işlerini götürürler. Ben 72 milyon vatandaştan bahsediyorum. Sizin için değişen ne? Biri iniyor biri çıkıyor, ne değişti ömrü hayatınızda?
Akıllı olacaksınız, mantıklı olacaksınız, iyi düşünüp doğru karar vereceksiniz.
İşte ben diyorum size, bu siyasi partiler yasası ve ona bağlı seçim sistemi değişmediği ve demokratik hale gelmediği sürece popunuzun yaşı kurumaz.
Niye anlamıyorsunuz?
Kurumaz kardeşim.
Seçileni sen belirlemiyorsun.
Listeleri sen belirlemiyorsun.
Eğemen güçler, parti içi iktidarlar, lider sultaları, GİK sultaları, İl ilçe başkanları belirliyor.
Bırak normal vatandaşı, ilgili Partililer, parti tabanı belirlemiyor.
Hepsinde durum böyle…
Çünkü bunların anayasası olan siyasi partiler yasası böyle ucube anlayış ve maddeler ile dolu. Bu yasa ile ve seçim sistemi ile siz istediğiniz insanı mecliste makamda göremezsiniz. Ne meclise, ne Belediye başkanlığına, nede yerel yönetimlerin başka makamlarında arzuladığınız isim ve insanları seçme şansınız yok. Önünüze bir liste koyarlar gider oy verirsiniz. Hangi partide iseniz gider ona verirsiniz.
O sonradan hıyar yâda acur dediğin, kızdığın adamda seçilir tepeye çıkar. Ne bekliyorsun ondan? Boşuna bekleme? O senin belirlediğin biri değil, eğemen güçlerin belirlediği kişi. Mecliste yâda bulunduğu yerde onu o listeye koyan, meclise gelmesinin önünü açanlara secde edecek. Bunu bilin kardeşim. Niye anlamak istemiyorsunuz?
Biz geri zekâlı bir toplum muyuz? Okumuşu, okumamış, bu işin bu yönünü tartışmıyor ve konuşmuyor. Benim anlayamadığım hayatını siyasete vermiş, akademik kariyerliler neden çaba harcamıyor? Çıkın bunu tartışın yahu! Türkiye’nin önünü bu yasa tıkıyor. Çünkü ülkenin önünü açacak olan kurum SİYASET kurumu. O da Parlamentodan geçiyor. Oraya seçip gönderdiklerimizi halkın kendi belirleyemez ise o kurum kime, nereye hizmet verir? İşte görüyorsunuz olan biteni… Dama çıkan merdiveni çekiyor. Aman arkamdan kimse gelmesin.
Bu ülkede ne vatan evlatları var. Ne tertemiz süt emmiş insan evlatları var. Ama onları oraya gönderemiyoruz. Liderlerin, parti içi eğemen güçlerin iki dudağı arasında insaflarına kalmışız. Listeyi onlar yapıyor. Hiç adil ve hakkaniyetli değil. İşte bu adil olmayan hakkaniyetsiz listeden bu halk yararına bir şey çıkmaz. Çıkmasını beklemek hayal olur.
Bakın 2006 yılından bu yana bu husus da 15 makale yazdım.
Dört kez eylemli basın açıklaması yaptım.
11 kez yerel tv ekranlarında bu hususu işledim, konuştum. Aynı burada yazdığım gibi konuştum.
Ayrıca Kampanya açtım, yurt geneli 2,5 milyon imza topladım ilgililere gönderdim. Tık… Ses yok. Tınlamadılar. Niye acaba? Niye tınlamıyolar? Çünkü işlerine gelmiyor. Ne doğruluğu, dürüstlüğü, ilkeli siyaseti….Geçen bunları ya. Size söylüyorum ya, bu siyasi partiler yasası tam demokratik hale gelmez ise yapacak hiçbir şey yok. İktidarların biri gider, diğeri gelir, her şey onlar için değişir, sizler için değil.
Ama sizinde anlayışınızda bir kıtlık var ey halk!
Sizde hak ve hukukunuzu koruyamıyor, arayamıyorsunuz?
Siz böyle oldukça sırtınıza hep binerler, hiç inmezler.
Çünkü bu adamların yüzü kızarmıyor, ar perdeleri yırtılmış, suratlarına tükürseniz, oh be şükür yağmur yağdı diyecekler.
Allah’ınızı sevdiklerim. Çıkın bunu tartışın. Bu yasa adil ve hakkaniyetli bir şekilde tam demokratik hale gelmeli. Yoksa siyaseti eleştirip durmayın. Bu sistemden başkaca modelde siyaset ve siyaset anlayışı çıkmaz.
Yasa değişecek, yasa!...
O değişecek ki, sen beğendiğin, sevdiğin, inandığın insanları makamlara taşıyabilesin.
Bu sistem çıkar üzerine kurulu.
Eğemen güçler kendi çıkarlarına uygun olanları seçip listeye koyup senin önüne getiriyor.
Yok, böyle değil desinler. Öyle mi? Peki, öyle ise bir zaman TERCİH sistemini getirdiler.
Millet ne yaptı? 10- 15 sıradaki adamı oyları ile bire getirip meclise gönderdi. Yalan mı?
O milletin gönderdikleri de liderlerin ve parti içindeki güçlerin hiç hoşuna gitmedi. Çünkü onlar emir eri Ramazanlık yapmadılar. Ses çıkardılar, fikir beyan ettiler, eleştirdiler. Onların huzurunu kaçtı. Bu yüzden ilk fırsatta TERCİH sistemini kaldırdılar. İşlerine gelmedi. Birde kulp taktılar. Neymiş, parası bol olanlar gidip delegeyi satın almışlar.
Geçin bunları. O zaman satın alacağı delege sistemini kaldırın. Niye tercih sistemini kaldırıyorsunuz? Yine işin özü Siyasi partiler yasasında. Kaldır delege düzenini. Partiye kayıtlı üyelerin gelip oy kullansınlar aday belirlemede. Hangi birini satın alacak? Buna kimsenin parası yeter mi? Kandırmayın milleti.
Adam başı 50 lira verse, bir adayın 100 trilyonu olması lazım. Kimde var? Geçin bunları. Yasayı köklü değiştirirseniz hepsi düzelir. Tam demokratik hale getirin. Eğemen birileri olmasın. Eşit, hakkaniyet ölçüsünde, adil, tarafsız olsun. Seçimlerdeki harcamaları denetim altına alın. Standart getirin.
AB ve ABD demeyi biliyorsunuz, oradaki siyasi partilerin işleyiş ve tutumlarına bakın. Oradaki siyasi düzene bir bakın. Hiç bize uyuyor mu?
Beyler bakın bir daha söylüyor ve yazıyorum.
Bu siyasi partiler yasası ile önümüzdeki genel seçimi de aynı şekilde idrak edersek, değişen bir şey olmayacak. Yine Ülkenin bir 5 yılı daha gidecek. Yazık yazık. O meclise layık olan, hak edeni göndermek için bu yasanın değişmesi acilen lazımdır.
Ve şimdide aldı sazı eline KULSABEY…
Ayamadın, ayamadın
Ey benim gariban halkım
Ayamadın, ayamadın
Üzüm var salkım salkım
Yiyemedin, yiyemedin
Pabuç delik, gömlek yırtık
Talihine kapın örtük
Vurguncuya yeter artık
Diyemedin, diyemedin
Her şey yüksek gel de eriş
Boyun bile birkaç karış!
Kara güne beş on kuruş
Koyamadın, koyamadın
Yanmaz lamba, ısıtmaz köz
Anlında ter, yüzünde toz
Tatlı bir ses, doğru bir söz
Duyamadın, duyamadın
Dıştan atılan uydular
Yumurtayı çiğ soydular
Önüne elma koydular
Soyamadın, soyamadın
Bayramlarda muzla, havuç
Alamadın, tuttun oruç…
İki yılda bir çift pabuç
Giyemedin, giyemedin
Sevgi ektin biçtin çile
Pahalılık, tuzak, hile ..
Bu dünyadan ecel ile
Tüyemedin, tüyemedin…
(Kulsabey)
Bugünlük bu kadar… Saygı ve sevgi ile.
MUSTAFA GÖKTAŞ
ÇEVRE VE TÜKETİCİ HALKARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER)
GENEL BAŞKANI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.