Sularımıza Dokunamayacaklar

Tüm Köy Sen Ordu Şube Başkanı Zekai Sağra Yaptığı açıklamada:  Üretici köylüler olarak her gün ekonomik olarak daha da yoksullaşırken, geçimini sağlayamadığından, okullar ve sağlık ocakları kapatıldığından köylerini terk etmeye başladılar. Son açıklanan nüfuslar incelendiğinde köylerden ilçelere, ilçelerden ile, ilden de büyük şehirlere göçlerin olduğu görülecektir.

Fındık fiyatında 2-5 ihracatçının oyunu ile fındıklar ucuza kapatılırken AKP iktidarı da bunun zeminini yasalar çıkararak hazırladı.

Fındıkta yaşatılan sıkıntı yetmiyormuş gibi ilimizde yapılmak istenen 63 adet regülatör tipi Hidro Elektrik Santralleri (HES) ile yoksullaşmayı geçtik, yaşam hakkımız ortadan kaldırılıyor. Su yaşamın kendisidir. Su olmadan bırakalım insanı, doğanın yaşama şansı kalmıyor. Akan küçük bir suyun olduğu yeri bile işgal ediyorlar. En küçük su kaynaklarını bile 49 yıllığına ele geçiriyorlar.

Derelerimiz ve ırmaklarımız kaynak sularımız da dahil, boruların içinde hapsedilmek isteniyor. Ordu Merkez, Ünye, Fatsa, Gülya’dan denize dökülen tüm derelerimiz ve ırmaklarımzı yerli ve yabancı şirketler tarafından talan ediliyor.

Aybastı, Kabataş, Çatalpınar, Fatsa, Korgan, Kumru, Ünye, Akkuş, İkizce, Çaybaşı, Ulubey, Gölköy, Mesudiye, Çamaş, Kabadüz, Gülyalı, Merkez dereleri örümcek ağı gibi sarılmış. Borular içine alınan suyu biri bırakıyor, diğeri alıyor. Peşpeşe yapılan regülatör tipi HES’ler kilometrelerce boru içinde kalıyor. Yani yerli ve yabancı şirketler suyu hapsederek ele geçiriyorlar. Biliyoruz ki, bunun arkasından suyun ticarileştirilmesi geliyor. Doğadaki canlılar sudan mahrum kalırken insanlar kendileri, hayvanları ve bahçeleri için gereken suyu şirketlerden satın almak zorunda kalacak. Bu planı gerçekleştirdikleri ülkelerdeki uygulamaları böyle olmaktadır.

Suyun olmadığı yerde yaşam da olmayacağına göre topraklarımızı terk etmekten başka seçenek bırakmıyorlar.

‘Turizm bölgesi’ olarak ilan edilen yerlerdeki sular borular içine girince ne Çambaşı Yaylası, ne Turnalık Yaylası, ne de orman içi alanlar kalacak.

İlimizin her deresi, kaynak suyu ele geçirilirken bir tehlike de Ünye sınırında bizleri bekliyor. Terme Akçay’da yapılan Doğalgaz Çevrim Santrali ile bölge tamamen yaşanmaz hale getiriliyor. Akçay’da yapılan tesis için başka yatırımlar da olacak. Gemi söküm tersanesi, yeni çimento ve kireç fabrikaları ile tarım alanları tümüyle ortadan kalkacak.

Tüm Köy Sen olarak, tüm halkımızı bu saldırıları durdurmaya çağırıyoruz. Toprağımıza ve suyumuza sahip çıkalım. Şirketlerin topraklarımızda, derelerimizde ölçüm yapmalarına, çalışma yapmalarına göz yummayalım.

Ne iktidar, ne de muhalefet parti milletvekilleri yaşamımızı sonlandıracak HES’lere ve santrallere karşı bir açıklama bile yapmıyorlar, ya da yapamıyorlar. Seçim yaklaşıyor. Geleceğimize sahip çıkmayan, hatta geleceğimizi yok edilmesine olanak tanıyanları iyi tanıyalım.

Suyumuzu ve geleceğimizi alamayacaklar. Tüm Köy Sen olarak HES’lerin ve santrallerin engellenmesi için tüm olanaklarımızı kullanacağız. Özellikle muhtarlarımıza büyük sorumluluk ve görev düşmektedir. Sularımıza ve yaşamımıza dokunamayacaklar, dedi.