TARAF OLMAK

Bir insanın yanın da olmanın nesi kötü? İnsan dostu ile güzel olur. Sevdiği ortamlar da rahat eder. Herkesin bir gurubu olmaz mı, benimde var, senin de , onun da. Siyasi olarak nasıl ki gönül haneni bir fikrin arkadaş gurubuna tahsis etmiş sen, sportif olarak ta bir gurubun içinde ve yanın da olmak, sonu ne olursa olsun, insan olana inanılmaz bir haz verir.

Benim spor yazarı olmam da çok büyük emeği olan, arkadaşım, dostum, bana öyle laf etti ki, bıçağı vursa gam yemezdim.

 Biz siyasi olarak birileri gibi , bu ilde her parti içinde bilmem neyimizi sallayarak dolaşmadık ki, sportif olarak ta bir insanı yanında isek, bir başka yöne bilmem neyimizi sallayarak gidelim.

Biz kimin çenesi altında olduk ya da ondan menfeat saglamak zorunda kaldık ki?

Bunu bana en iyi tanıyan arkadaşım dedi, ben çok üzüldüm. Çünkü onun kaleminden akan mürekkebin yazdıkları ile benim söylediklerimin farkı ancak gece ile gündüz gibi.

Taraf olmaksa ben tarafım.

Yıllarca o insanla bir arada olmuşum.

Gördüğümüz haksızlıklara ragmen, onun yanında ve yaptıklarını savunmuşuz. Onu bir agbi olarak sevmişiz.

Biz şarkiyeliyiz.

Ne zaman bir kuruş menfeat için birini satmışız yada arkadan hançerlemişiz ki?

Beni , dün onunla olup , O"nun parası ile seyahat edip , o na methiyeler düzenlerin şimdi bu yönetime giripte o na sözle kurşun atanlar la bir tutma…!
Kızgınlığım sana, çünkü sen beni iyi tanıyorsun.

Kimse beni yanına alıpta kuçu kuçu haller de gezdiremez.

Bu kalemin en ucunda senin usta ellerin var. Bu el yanlış yazıyorsa o zaman sende yanlış yazıyorsun dur.

Sonra o yönetim içinde sevgili dostlarım ve arkadaşlarım var. Olacak ta. Onların arkadaşım olması yada orda olmaları beni ya da başkasını bağlamaz. Onların sözlerine muhatap olan insan gerekli cevabı verecek güce ve akla sahip.

Ben tarafım.

Ordu spor yönetimi ve yöneticiliği konusunda çok şey ögrendiğim insanlardan biriside bir çok insanın haksız eleştirdiği akrabamdır. O büyük bir yöneticidir. Bugün bir çok kişiden çok şeyi o yönetimin içinde ögrendim. O yüzden tarafım.

En önemlisi , her toplantı da olanı dışar da konuşacak kadar zavallı insanların yönetici olarak nasıl değer gördüklerini , sende biliyorsun..

Ama bir şeyi bilmeni isterim, ben tarafım. Safım belli. Şükrü Bodurun bu kulübe verdiklerini bilecek kadar ve onunla olacak kadar da aklı başında biriyim. Ama mevcut yönetimdeki arkadaşlarımı seçebilecek kadar da ve onlar la samimiyetimi bozmayacak kadarda yaşca büyüğüm..

Bu el kalemi tuttuğun da sana geldi, sen ona yol gösterdin. Bu ana kadar yanlış yapmadığıma inanıyorum. Eğer yapmışsam, o zaman her yanlışın suçu senindir, dostum…