Yalçın'dan Yargı Dersi
avukatlık, hâkimlik mesleğinden gelmiş AKP li arkadaşları izlerken benim uzun yıllar yaptığım avukatlık mesleğinde bir avukatın inanmadığı bir davayı savunurken düştüğü pozisyonları hatırladım. Gerçekten de Adalet ve Kalkınma Partisi adına konuşan arkadaş
Değerli arkadaşlar, dün söz alan Sayın Bekir Bozdağ, hiç kimsenin bu Mecliste itiraz etmediği bir şeyi ifade etti, daha doğrusu herkesin bana göre itiraz etmesi gereken bir konu tekrar gündeme gelmedi, Sayın Bozdağ, bizim memleketimizde mahkemeler insanları alıyor, hapse atıyor, iki yıl, üç yıl hapis yatılıyor, ondan sonra zimmet, rüşvet ispatlanamadığı için kişinin beraat etmesi düşünülmüyor, biz bunu tutukladık, bunun için de bir ceza verelim diye bu maddelerin işletildiğini ifade etti.
Yalçın'dan Yargı Dersi
AKP Milletvekili Veysi KAYNAK tarafından hazırlanan görevi kötüye kullanmada ceza indirimi öngören yasa teklifinin ikinci gün görüşmelerinde tekrar MHP grubu adına konuşan Ordu Milletvekili Rıdvan YALÇIN ın konuşma metninin Genel Kurul tutanağı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Tutanağı 23. Dönem 5. Yasama Yılı 28. Birleşim 08/Aralık /2010 Çarşamba
RIDVAN YALÇIN (Ordu) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; görüşülen kanun teklifinin 1'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilişkili olarak söz almış bulunuyorum. Konuşmamın başında yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkanım sessizliği temin eder misiniz efendim.
BAŞKAN - Hay hay Sayın Yalçın.
Sayın milletvekilleri…
Evet buyurun.
RIDVAN YALÇIN (Devamla) - Sayın Başkanım, ayıplı bir teklif olarak nitelendirdiğimiz bu teklifin gerçekleriyle yüzleşmek istemeyen arkadaşlarımız bunu sohbetle kapatmak yerine, o sohbetlerini dışarıda yapmalarının Parlamento çalışmaları bakımından daha hayırlı olacağını düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, iki gündür burada gerçekten ibretle, hayretle yürüttüğümüz bir müzakere var. Konunun siyasi tarafı oldukça etraflı şekilde tartışıldı. Burada söz alan, özellikle avukatlık mesleğinden gelmiş, hâkimlik mesleğinden gelmiş Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşları izlerken benim uzun yıllar yaptığım avukatlık mesleğinde bir avukatın inanmadığı bir davayı savunurken düştüğü pozisyonları hatırladım. Gerçekten de Adalet ve Kalkınma Partisi adına konuşan arkadaşlarımız konunun gerçeklerini ifade etmek yerine etrafında dolaşmayı tercih ettiler.
Değerli arkadaşlar, dün söz alan Sayın Bekir Bozdağ, hiç kimsenin bu Mecliste itiraz etmediği bir şeyi ifade etti, daha doğrusu herkesin bana göre itiraz etmesi gereken bir konu tekrar gündeme gelmedi, Sayın Bozdağ, bizim memleketimizde mahkemeler insanları alıyor, hapse atıyor, iki yıl, üç yıl hapis yatılıyor, ondan sonra zimmet, rüşvet ispatlanamadığı için kişinin beraat etmesi düşünülmüyor, biz bunu tutukladık, bunun için de bir ceza verelim diye bu maddelerin işletildiğini ifade etti.
Değerli arkadaşlar, bu yargı, bu ifade Türk hâkimliğine bir hakarettir ve asla kabul edilemez. Bunu öncelikle ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, özellikle Sayın Bakanın dikkatine bir hususu sunmak istiyorum. Burada bizim ifade ettiğimiz şey, bu cezalar tecil ya da paraya çevrilme sınırının üstünde de o sınıra getiriliyor diye iddia etmiyoruz. Eğer bu cezaların alt sınırları iki yılın üzerindeki cezalar olsaydı bu tartışma bu anlamıyla anlamlı olabilirdi. İşte tam da burada iktidarla ayrışıyoruz.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar, buradaki maddede düzenlenen cezanın birinci fıkrası bir yılla başlayan bir ceza öngörüyor, ikinci fıkrası, yani kişileri mağdur etmenin, kamuyu zarara uğratmanın, kişilere haksız çıkar sağlamanın ihmali davranışla işlenmiş hâli de altı ayla başlayan bir ceza öngörüyor.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; yani şunu anlatmak istiyorum: Her iki fıkradaki cezanın alt sınırları itibarıyla paraya çevrilmesi, tecil edilmesi ya da herhangi bir diğer yaptırıma, yani hapis dışında bir yaptırıma çevrilmesi mümkün. O hâlde, değerli arkadaşlar, bir mahkeme, ilk suçunda bir kamu görevlisinin altı ayla ya da bir yılla başlayan bir cezasını bir tedbire çevirmiyorsa, paraya çevirmiyorsa ya da tecil etmiyorsa, ertelemiyorsa bunun sebeplerine bakmak gerekir. Bunun sebeplerini uygulamadan gelen arkadaşlar bilecektir.
Değerli arkadaşlarım, ya bu suçu işleyen kamu görevlileri artık suç işlemeyi alışkanlık hâline getirmiştir, kamuyu zarara uğratmayı alışkanlık hâline getirmiştir, yani hukuki deyimle, sabıkalıdır ya da değerli arkadaşlarım, zararın boyutları o kadar devasa ölçüdedir ki, o kadar bir ahlaki düşüklük içerisindedir ki bu kamu görevlileri, mahkemeler bu kamu görevlilerini o görevleri yapmaya müsait bulmamaktadır.
Şimdi, bu gerçeklik bütün açıklığıyla karşımızdayken, değerli arkadaşlar, burada polemik yaparak, yok efendim, çıkar ile menfaat kavramlarını birbiriyle yarıştırarak bu konuyu izah etmek ne hukuki ne siyasi etiğe sığmaz değerli arkadaşlarım. Efendim neymiş, "menfaat" kavramı daha geniş bir kavrammış. "Çıkar" kavramının neyi varmış? Yani bir siyasi çıkarın da geniş bir çerçeve içerisinde değerlendirilmesi mümkündür. Bu iki kavram üzerinde bir oynama yapılıyorsa, bunun olsa olsa amacı, ya dikkatleri ceza indiriminden kaçırmak şeklindedir ya da değerli arkadaşlarım, suçun unsurları üzerinde bir değişiklik yapılıyor intibaı vererek yargılanan bütün insanlar bakımından tekrar bir yargılama kapısını aralamak olmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.
RIDVAN YALÇIN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım
Değerli arkadaşlarım, konunun siyasi tarafı bir tarafa, biz hâkim, savcı değiliz. Ben, şahsen, hiçbir arkadaşımı, hiçbir kişiyi bir suçla itham etmeyi doğru bulmuyorum. Benim ifade ettiğim, bizim ifade ettiğimiz kavramlar, kurumsal yolsuzluk odaklarına ilişkindir. Yoksa herhangi bir şahsı itham etmek savcıların işidir.
Bu çerçevede, değerli arkadaşlarım, Değerli Bakanım; şu sözlerime lütfen birisi çıkıp burada cevap versin: Alt sınırı altı ay, bir yıl olan bu suçlardan ilk suçu olup da yargılanıp mağdur olan, görevinden olan bir tane insan var mıdır? Evet, bazen Türkiye'de yeni seçilmiş belediye başkanları acemilikleri döneminde birtakım mazur görülebilecek fiiller işleyebilmektedirler ama biraz önce yaptığım açıklamalar çerçevesinde bunlar mahkemelerce mazur görülmekte ve mutlaka cezaları bir tedbire çevrilmektedir. Bütün bu gerçekler karşısında, lütfen, bir sözcünüz, hâkim kökenli olabilir, avukat kökenli olabilir…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RIDVAN YALÇIN (Devamla) - Efendim, bitiriyorum, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
RIDVAN YALÇIN (Devamla) - …bu söylediklerimin aksini burada söyleyip beni ikna ederse çok memnun olacağım.Bu duygularla önergemize destek talep ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yalçın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.