YANILSAMANIN GÖLGESİNDE

YANILSAMANIN GÖLGESİNDE

Çocuklarınızın yaşamında gösterdiğiniz rol sadece bunlardan bir tanesidir. Kızgınlığınız neye karşı? Çocuklarınızın, istediğiniz şekle giremiyor olması mı sizi kızdırıyor? Sizin kızdığınız aslında çocuklarınız mı? Hayır, yanılıyorsunuz sizin kızdığınız şe

 

YANILSAMANIN GÖLGESİNDE 

Yaşamda sürükleniş  nasıl bir durumu ifade edebilir? Belki de, içinizde yaşadığınız huzursuz bir bekleyişin burukluğu şeklinde ortaya çıkan her an,  bir sürükleniş ifadesi olabilir. Her şeye rağmen, içinizde olanları seslendiren bir varoluşun gizeminden yararlanabilirsiniz. Fakat öncelikle var oluşun gücünü anlamak için dikkat vermeniz gerekir. İşte iç sesinizin sizinle konuştuğu an ile dikkatinizi verdiğiniz sürenin dışında kalan zamanların tümü sürüklenişin etkisinde yaşadığınız gerçeğini gösterir.  

Sürüklenişin en belirgin özelliği; Yaşama dair her ne varsa, sorgulamanın kesildiği durumu ifade eder. Yargılamanın hâkim olduğu süreç sizi yiyip bitirir. Ve sonunda aşırı tepkisel davranışların kucağına düşersiniz. Adeta yaşam biçiminiz halini alan bu karmaşa sizi tepe üstü yere çakar.  

Çocuklarınızın yaşamında gösterdiğiniz rol sadece bunlardan bir tanesidir. Kızgınlığınız neye karşı? Çocuklarınızın, istediğiniz şekle giremiyor olması mı sizi kızdırıyor? Sizin kızdığınız aslında çocuklarınız mı? Hayır, yanılıyorsunuz sizin kızdığınız şey gerçeklerden çok uzağa düşen yaşamak ile ilgili endişelerinizden ibarettir. Bu durum gerçek bir sürüklenişi anlatır. Eğer endişeleriniz çok fazlaysa gerçek bir sürüklenişin içerisine düşmüş olduğunuzu anlamalısınız. Var olmanızın anlamsızlaştığı bir sürecin etkisinde debelenip duruyorsunuz. Bu durum çocuklarınızla ilgili yapacağınız rehberliği çıkmaza sokacaktır. Sürükleniş içinde debelenen hiçbir zihin gerçekler ışığında bir rehber olamaz. Bu çok yaygın bir kısırlığı ifade eder. Aynı zamanda tüm yer kürenin akıbeti haline gelmiş bir yapının da habercisidir.

Geneli ilgilendiren bir durumu paylaşıyor olsak da, sürüklenişin yol açtığı  etkiden kurtulup bunu fark etmek zor bir egelin aşılabilmesi ile ilgili bir durumla özdeştir. Hayati bir acili yet durumunda ancak ilkel beynin devreye girmesi ile tetiklenecek bir zihnin başarabileceği uyanıklıktan bahsediyorum. Ya da her an tetikte olunabilecek bir hassasiyet duyumsamasını kavrayış haline getirebilmek gerekecektir.

Bu noktada şu soru fayda sağlayabilir; 

Anne, baba olabilme gereğinin, yaradılış ile ilgili çok ağır bir sözleşmeden kaynaklandığının farkında mısınız? Buna uygun davranmanın veya davranmamanın bir bedeli olabilir. Uygunluğun, onaylanacağı tek unsur ise sürüklenişin durdurulması koşulunda yatmaktadır. Ancak bu durumda, geleceğe sürüklenmeyecek çocukları var edebiliriz. 

[email protected]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.