Yeni Fındık 3.50 lira...

Yeni Fındık 3.50 lira...

Ordu Ticaret Borsası Başkanı Necdet Gürsoy tarafından geçen haftalarda dolaylı olarak da olsa açıklanmış oldu. Bu sezon(2010 yılı) fındık, borsa açılış fiyatı 3.5TL. dir diye algılayabiliriz. Türkiye her yıl ortalama 500 bin ton (kabuklu) fındık ihraç etm

2010 yılı Yeni ürün fındık rekoltesinin nasıl gerçekleşeceği ise tam bir muamma iken Fındık fiyatı Ordu Ticaret Borsası Başkanı Necdet Gürsoy tarafından geçen haftalarda dolaylı olarak da olsa açıklanmış oldu.
Bu sezon(2010 yılı) fındık, borsa açılış fiyatı 3.5TL. dir diye algılayabiliriz. Türkiye her yıl ortalama 500 bin ton (kabuklu) fındık ihraç etmektedir. İç piyasada tüketim ise her geçen gün artmakta, yaklaşık  130 bin ton (kabuklu) ulaşmaktadır.
YENİ FINDIK 3.50 LİRA... 
 
 
 
 
Fındık ve Kivi Üretim Pazarlama Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz KESKİNyaptığı açıklamada;Hükümetin açıkladığı fındık stratejisine göre Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) alım yapmayacağı ortada.

Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) iflas etmiş tüccar görünümüyle güven bunalımında ve kaynak sıkıntısı içersinde iken bu haliyle 2010 sezonu fındık piyasasında müdahil olması söz konusu görünmemektedir.

Buna rağmen FİSKOBİRLİK  adına çeşitli beyanların medyada yer alması ilginç. Ciddi anlamda üst düzey yöneticilik eğitimi alanlar, tutamayacakları sözler ile yapamayacakları fiillerin başta kendilerine sonra işletmeye çok büyük zararlar vereceğini bilirler.  

Ülkemizde geçmişten günümüze her iktidar kısa vadeli, lokal çözümler ile sorunların halli yoluna gitmiştir. Günümüzde ekonomik, sosyal ve ulusal ile uluslararası ticareti çok iyi okumak gerekiyor.

Eski alışkanlıklar ( pazarlama ve ticari anlayışların ve kooperatifçilik zihniyetinin)   günümüz koşullarında geçersiz olduğunu artık görmemiz gerekiyor.  Kooperatifçilik ile ilgili özellikle tarımsal üretim ve pazarlama kooperatifleri konusunda, başta sanayi bakanlığı olmak üzere sivil toplum örgütünün katılımıyla sil baştan üreticiye dönük, modern anlayışa sahip AB standartlarında kanuni düzenlemelerin acilen yapılması gerekmektedir.  Halen var olan kooperatifler konunu ile üretici mağdur edilmektedir. 

 Üreticileri canından ve malından bezdirmeyen yeni bir kooperatifçilik anlayışını ortaya koyan “üretici odaklı” ve üreticiyi avantajlı kılan kanun düzenlemesine ihtiyaç vardır.

Özellikle Tarımsal Üretim ve Pazarlama Kooperatifi kurulduğunda en az on yıl süreyle tüm vergi ve harçlardan muaf olmalıdır. Yatırım teşviklerinden yararlanmalıdır. Yaptığı ihracat nedeniyle bazı sektörlerde olduğu gibi Şirketlerin yararlandığı tüm haklardan yararlanmalıdır ki, kendi işletmelerini kurabilsin, kaliteyi artırabilsin ve markalaşma ile yöresel kalkınmanın lokomotifi haline gelsin.

Gelişmiş olan ülkelerde en büyük Anonim şirketlerin kurucusu ve büyük hissedarları ayrıca tarımsal alanda Ar-Ge ve teknolojik donanım, makine üretimi de yapan tarımsal kooperatiflerdir. Kooperatifler kazanımlar yapmak ve geliştirmek üzere düşünülmelidir.

Kazanımlarını kaybeden bir kooperatifçilik anlayışı ancak beceriksiz ve basiretsiz yöneticiler ile art niyetlilerin, vizyon problemleri olanların çiftçilikle ilgili alın teri dökmeyenlerin ve çiftçi üzerinden geçinen parazitlerin işidir. 

 Her yıl fındığın önemli bir bölümünün eylül ayında pazara indiğini hatırlatmak isterim. Bu yılda böyle olacak.

Fındık stratejisine göre fındık fiyatı piyasa koşulları doğrultusunda oluşacak. Fiyatı da üreticinin hareketine göre fındığın önemli bir bölümünün pazara indirildiği Eylül ayı belirleyecek.

Eylül ayı fındık fiyatının oluşması konusunda gerçekten bir 'sendrom' ayıdır. Çünkü fındığın çok önemli miktarı bu ayda pazara indiriliyor ve fiyatın ilk ve önemli ayağı böylece oluşuyor. Üreticimiz bu yıl çok dikkatli olmalı, fındığını pazara indirme konusunda sabır göstermeli ve ihtiyacı kadar ürününü pazara indirmelidir.

Pazarda fiyatlar arz ve talebe göre oluşmaktadır. Arz fazla olunca fiyat düşmektedir. Fazla arz üreticinin aleyhinedir. Don olayının, Karadeniz coğrafyasını ve genel rekolteyi ne kadar etkilediği meçhulken. Ağustos ayına kadar rüzgar ve sıcaklık gibi fındığı bekleyen tehlikeler olduğunu da belirtmek isterim.

Geçen yıl karanfil sayımına göre 430 bin dolayında rekolte düşünüldü. Bu yıl ise 630 bin dolayında rekolte gözüküyor denilmektedir..

Rekolte ne kadar geriye iner  o da önemli. Geçen senenin altına inerse fiyatlar tavan yapar. 

 TMO'nun elinde bulunan fındıklar da altın kadar kıymetlenir.

Ve TMO kendisine gelen talepler ile milyonlarca dolar zararını, elindeki fındıkla karşılayabilir.

   TMO, fındık sektöründeki gösterdiği etik duruşu ve sektörel inovasyon ile başta fındık üretici örgütleri ve üreticiler ile tüccar ve ihracatçının takdirini almış bulunuyor.
Bu anlamda TMO yetkililerine,  kooperatif olarak teşekkür ediyor ve ilgililere bu konuda kooperatif olarak deneyimlerinden yararlanmak istediğimizi de belirtmek istiyorum.
 
 
Geçen yıl(2009) Toprak Mahsulleri Ofisi alım yapmadı. Eylül ayında pazara ilk ürünün inmesiyle serbest piyasada 3,30 liradan işlem gören 50 randıman kabuklu Giresun  tombul fındık, 4,90 lira, 3,20 liradan işlem gören levant kalite fındık ise 4,70 liradan satıldı.
 
 
2010 yılı Yeni ürün fındık rekoltesinin nasıl gerçekleşeceği ise tam bir muamma iken Fındık fiyatı Ordu Ticaret Borsası Başkanı Necdet Gürsoy tarafından geçen haftalarda dolaylı olarak da olsa açıklanmış oldu.
 
Bu sezon(2010 yılı) fındık, borsa açılış fiyatı 3.5TL. dir diye algılayabiliriz. Türkiye her yıl ortalama 500 bin ton (kabuklu) fındık ihraç etmektedir. İç piyasada tüketim ise her geçen gün artmakta, yaklaşık  130 bin ton (kabuklu) ulaşmaktadır.
 
Üretici sabrederse fındığını pazara az ve ihtiyacını giderecek miktarda indirirse, bugün 3,5 liradan bahsi geçen fındığın fiyatı en az geçen senenin fiyatına denk gelecektir kanısındayız. Piyasada fındık fiyatının 3.5 liradan oluşması halinde ve üreticinin devletten dönüm başına alacağı destek primi ile zarar etmeyeceğini,  alın terinin karşılığını alacağını beklemek büyük bir hayal kırıklığı oluşturacaktır.
 
Artık her köy kendi Tarımsal Üretim ve Pazarlama Kooperatifini kurmalıdır.
 
Fındık sektöründe manavların yapmakta olduğu işi Köy Kooperatifleri yapmalıdır.
Adım adım ilerlemeli ve tarım bakanlığı ile sanayi bakanlığının ayrıca AB hibelerinin takip edilmesiyle bu alanda küçük ölçekli işletmeler oluşturulmalıdır.
Kaldı ki, önümüzdeki 2013 yılı itibarıyla stratejik açıdan tarımda, özellikle çiftçilerin örgütlenmesi noktasında büyük teşvikler yapılacağı açıklanmıştır. 
 
 Kamuda KPSS ve 657 devlet memurları kanununda yapılan değişikler ile devlette memur, işçi alımının her geçen gün düşürüleceği zorlaştırılacağı görülmektedir.
Devlet artık hizmet alımlarıyla yürütülmektedir.
Çiftçilerimizin ikinci ve üçüncü kuşakta olan neslinde eğitim seviyelerinin yükselmekte olduğu aşikârdır. Her köy kendi istihdam alanını oluşturacak proje bazlı çalışmalara başlamalıdır. Bu noktada Fındık ve Kivi Üretim Pazarlama Kooperatifi olarak model oluşturma çabasındayız.
 
Gelecek tarımda ve tarımsal sanayidedir. Çiftçi örgütlerinin sayısı artmalı ve bu noktada da üretici gönüllü olarak bu alanda örgüt kurmalı, var olanlara da üye olmalıdır. Ancak çiftçi örgütleri siyasetten uzak durmalı buralarda da siyaset yapılmamalıdır. Çiftçi örgütleri, etik ilkeler ve toplam kalite anlayışıyla kurulmalı, yürütülmeli ve yaşatılmalıdır dedi
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum