EMEP: YETERLİ ASGARİ ÜCRET VE HALK İÇİN BÜTÇE İSTİYORUZ

Her yurttaşı yakından ilgilendiren ve yaşamını etkileyen iki önemli görüşme sürüyor. Biri ASGARİ ÜCRET BELİRLEMESİ, diğeri de BÜTÇE GÖRÜŞMELERİDİR.

Bu iki görüşmeye “toplumsal toplu sözleşme” demek en doğru yaklaşım olur. Çünkü iki görüşmeden çıkacak sonuç, toplumda çıkar gruplarını oluşturan iki kesimden birinin işine yarayacaktır.

Asgari ücretin belirlenmesi yalnızca işçileri değil, tüm emekçileri yakından ilgilendiriyor. Çünkü ücret belirlemelerinde “asgari ücret” temel yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu nedenle asgari ücretin yükseltilmesi için işçi sendikaları temel olmakla birlikte tüm emekçi örgütleri ortak tavır geliştirmelidir. Çünkü asgari ücret görüşmelerini yapan komisyonda işçilerin ve emekçilerin temsil gücü azınlığı oluşturuyor. Komisyonun işçi ve emekçilerin lehine karar çıkarması için işyerlerinde ve sokakta istemleri haykırmak zorundayız. Bunun için yürüyüş, miting, iş yavaşlatma, iş bırakma hatta grev bile yapmanın yolu aranmalıdır. Günlük gereksinimlerimize ve zorunlu giderlerimize yüksek zam yapılırken, asgari ücrete yapılan artışın komik seviyede tutulması hükümetin ve komisyonun işçi ve emekçi karşıtı tutumunu göstermektedir. Asgari ücret, en az 900TL. olmalıdır.

Hükümetlerin niyetini ve kimlerin çıkarına hareket ettiğini gösteren ikinci gösterge “BÜTÇE GÖRÜŞMELERİDİR.” Kamu hizmetine yönelik harcamalar, yatırımlar, kamu emekçilerinin maaşlarına yapılan küçük “zam”lar, eğitim ve sağlık için yapılacak planlamalarla borç ve faize ayrılan kaynaklar, borçlanma şartları ve oranları karşılaştırılınca bütçenin de işçi ve emekçilerin çıkarına planlanmadığı anlaşılacaktır. İşten atmaları engelleyici, işsizliği önleyici yeni iş alanlarının açılması konusunda topu yerli ve yabancı sermayeye havale eden bütçe planlamaları “açlık sınrında bir ücretle” çalışmaya “razı” milyonlarca “köle” yaratmaktadır.

Tüm bu gerçeklere karşın siyasi iktidar halkın gözünün içine baka baka konuyu rakamlar üzerinde anlaşılmaz duruma getirip yapılabileceklerin en iyisi yaptıklarını söyleyebilecektir. Hele ülkenin gündemi başka konulara yönelmişken asgari ücret ve bütçe görüşmelerini istedikleri gibi bitirmeye çalışacaklardır.

Ancak halk açlık ve yoksulluğu her gün iliklerine kadar hissediyor. Süslü ve karmaşık söylemler, halkın yaşadığı gerçekliği gizleyemeyecek. Sıkıntının sorumlusunun kapitalizmin acımasız sömürü arzusunun olduğunu anlayan halk, kapitalist sömürünün olanaklarını kolaylaştıran ve süreklileştiren AKP hükümetine gerekli yanıtı verecektir. 18.12.2009

Coşkun ÖZBUCAK

İl Başkanı