Yetim Hakkı ve 1970 Yılı Fındık Mitingi
8 Temmuz 1970 yılında fındık konusunda ortaya çıkan sıkıntılardan dolayı Orduda üreticiler tarafından bir miting gerçekleştirilmişti. Miting sakin başlamasına rağmen daha sonra istenmeyen bazı olaylar da yaşanmıştı. Ancak bunlardan daha önemlisi o dönem
Yetim Hakkı ve 1970 Yılı Fındık Mitingi
Adnan Yıldız
8 Temmuz 1970 yılında fındık konusunda ortaya çıkan sıkıntılardan dolayı Ordu’da üreticiler tarafından bir miting gerçekleştirilmişti. Miting sakin başlamasına rağmen daha sonra istenmeyen bazı olaylar da yaşanmıştı.
Ancak bunlardan daha önemlisi o dönemin gazete sayfaları arasında bugüne kadar sıkışıp kalmış öyle bir detay var ki, bizce mitinge damgasını vuran asıl bu olay olmalıydı.
Olay şu şekildeydi.
Mitingin hemen sonrasında kontrolden çıkan bazı gruplar sağa sola zarar verirken bazı gruplar da sahil yolunu trafiğe kapatmıştı. Bunun üzerine şehirde emniyetin sağlanabilmesi için Amasya’dan askeri bir birlik de Ordu’ya gelmişti.
Amasya’dan gelen askerler ilk olarak sahil yolunu trafiğe açmak için harekete geçmişlerdi. Ancak çoğunluğu kadın olan göstericilerden bir grup yolu açmak için hareket eden askeri araçların önü kesmişler ve taşlamaya başlamışlardı. Atılan taşlardan araçlardan çoğu hasar görmüş ve camları da kırılmıştı.
Tam bu esnada göstericilerin arasında bulunan bir üreteci aniden camları kırılmış askeri kamyonlardan birisinin üzerine çıkarak taş atan göstericileri engellemiş ve onlara şöyle seslenmişti.
“Burada tahrip ettiğimizi burada tedavi edeceğiz. Camları biz kırdık, biz takacağız. Ordu (asker) bizim canımızdır”
Bunun üzerine göstericiler arasında bir şapka dolaştırılarak askeri araçların hasarının bedeli olarak 210 lira toplanmıştı. Toplanan para ise birliğin kumandanı olan albaya hasarın bedeli olarak teslim edilmişti.
Çünkü onlar tahrip edilen o araçlarda “yetim hakkı” olduğunu biliyorlardı.
Yetim hakkının ise bu millet için ne anlama geldiğini.
Tıpkı Konya’da daha geçen hafta eğitim uçuşu yaparken düşen Türk Yıldızları’na ait uçakta şehit olan Pilot Yüzbaşı Ümit Özer gibi.
Kulenin, “Uçağı hemen terk et, atla” talimatına; Şehit Özer;“Bu uçakta yetim hakkı var kurtarabilirim” diye cevap vermişti.
Ve yetim hakkı uğruna henüz bir aylık dahi olmayan kendi yavrusunu yetim bırakarak şehit olmuştu.
İşte bazılarımızın hala muhafaza ettiği milletimizin hasletleri bunlar.
Bu hasletleri kaybetmiş olan ya da hiç sahip olmayanlar ise yetim hakkını amuduyla götürmekte bir beis görmeyenlerdir.
Ya da geçen günkü gibi nevruz v.s her bahaneyle yetim hakkı olan her şeyi kırıp dökenler.
Unutmasınlar ki bütün yetimlerin hakkı bu millete emanettir.
O yüzden yetim hakkı yiyenlere ya da yetim hakkını kırıp dökenlere bu milletin bütün hakları zehir zıkkım olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.