YİĞİT ADAMLARIN FOS ÇIKMASIDA ACAİİİP OLUYOR.

Ahlaklı  olmak kendine biçilmiş dünya ödevine karşı doğru davranış içinde olmaktır. Burda kişisel beklenti içinde olanlar, beklentisi olmayanla asla polemik yaşamaz.

Rakibi değildir onlar , yada   saftır onun  gözünde, bu kadar yere dökülmüş hazırları toplamak varken sadakat içinde olmaları neden?

İşte,  yiğit görüntüsü olan birinin kişisel beklentileri  olmazsa, onun için dünyanın sonu yoktur. Tekrar bir yerde birinin koltuğunun altından çıkar ve işine devam eder.

  Millet zaten sevdimi seviyor, tuttumuda takım gibi tutuyor. Birileride başkasının kusurunu görmemeye çalışmalı diyen grup içinde olduğundan meydan yiğitlere kalıyor, onlarda afiyetle yiyorlar..

Önce kendi kusurumuza binkez bakacağız sonrada diğerinkine..

Servet , isteyene aslında çok yakın, ektiğin kadar biçersen asla ac kalmazsın.  Birde alçak gönüllü olursan yemede yanında yat derlerya öyle bir şey. Fakat çıkarlar  varya, onları tatmin etmek kişiyi mutlu ediyor, mutsuz edense bencilliği.

İnsanın beşer şaşar işleri bu sezon ön safta,  saf saf olunca dedikodularda sayfalarda kaset kaset çıktı. Bunu çıkar emri verende,  günde kırk defa salavat getiren bir yüz ise nasıl kızarır merak ediyorum. Yada sokaklarda, kürsülerde bir müslümanın gıybetini yapmanın gazetelere ne artısı olur ki…?

İstikrar önemli, durmak yok yola devam diyenlere  Türkiye üzerinden bakmıyacağım. Ordu üzerinden bakınca, ne var Ordu da diyorum. Ama doğrusu onların dediği kadar Ünye den-Fatsa dan bakınca oralarda Ordu diyesim geliyor. Adamlarn vekilleri sanki Ordunun dışında bir ile atanmış vekiller misali öyle işler yaptılar ki, dudaklarım uçukladı.

Bunların bakanları  oldu, Ordu nun değil. Kimsede bilmişlik taslamasın. Alnımıza vurulan leke gibi ilçelere yapılan yatırımlar,  Fatsa ve Ünyede bizlere geçerken nasılki “nanik” edercesine bakarken, ben aslında bravo “Yürüre, Şahine, Fatsaya “diyordum. Niye bizimde bunlar gibi ilçelerini il gibi büyüten vekillerimiz olmadıda işleri yapmadılar diyede kıskandım.

Yiğit adamların Ordu olunca fos çıkmaları beni kahrediyor. Şunu yaptık bunu yaptık değil. Etrafımızda bize yakın ne varsa onlar güzellikler yaptık deme delikanlılığında olamıyorlar. Ordu ve Ordulu yu hafife alıyoruz. Vilayet bizim, hizmet ilçelerin. Ulubey bile Ordudan fazla yatırım aldı. Bir kültür sarayımz olsun dedi bizim bakanımız, Fatsanın “Fatsası”da ilçesine kopyasını yaptırttı bizim bakanımıza…

Ne komik değilmi, dün 7-8 vekili olan il bugün6 vekil için yarışıyor. İstikrar nerde, istikrar olan yerde 8 vekil 10 olmalı  ama yok. Köylerde, işcilerde, memurda feryat olmamalı oda feryat figan. Konuşana cop. O polisler bu ülkenin insanları değilmi, merak ediyorum. İnsan kendi evladına yumruk--tekme,, cop atarmı?

Doguda kıçı  kırık bir PKK lıdan şamar yerken polisini un ufak edenlerin, onlara pusu kurup ölümlerini yalandan sözlerle geçiştirenlerin, üniversitede kendi evladına vururken onlar birilerinin çocuğu denmesinide istikrarın neresinde olduğuna  millette anlam veremiyor.

İnsan bir avuç tarikatcıya kopya yollama adına birilerinin oyuncağı olurmu, oluyormuş demek..Şifreler birileri ile üniversiteye giderken vicdanlar gece  ne alemde, Allaha havale ediyorum. Kahretsin.

Şimdide  her önüne gelen zenginlerine “arsa, altın, döviz, kur” gibi devletin tekelinden çomak sokarak zenginlikler  katarken, arka sokaklar yada öteki mahallenin ac insanlarının bir avuç poşete layık görülmesinin istikrarın neresinde olduğunu merak ediyorum.

Bugünlerde “bakan, vekil, eşleri yada çocuklarının önündeki engeller kaldırılıp hepsi bir anda iş adamları olup yüksek tepelere tırmanışlarına gurulara bakanalrın, halkın evlatlarının işsizliklerine, kızlarının çaresizlikten koca kurşunu ile ölmelerine, gecekondu da on kişinin aynı oda kalmasına, süt-et- pilav ne bilmemelerine ne kadar bakıyorlar..İstikrar sürsünmüş..

Kime bu istikrar?  Dün iflas edipte  bir anda baş olup iş , aş sahibi olanamı, İş adamı olupta yokken parti il teşkilati içinde bulunupta hop diye gün ışığına çıkanamı bu istikrar sürer?

Millet neyi istiyorsa” Allah” ona onu verir..Yüce rabbim hiçbir dileği geri çevirmez. Akıl verdim, izan verdim der, yarattığı kuluna bırakır. Şimdi yeni yiğit adamların bulunduğu yerlerde de dumanlar çıkıyormuş..Belgeler bize gelir yazarız.  Adı ne olursa olsun. Ordu insanına adını büyük harflerle..Yeter ki öyle pis dumanlar tütmesin de.

İstikrar sürsün, ben bir şey görmedikten sonra.