SES:Aile hekimliği Taşeronlaştırma
Aile hekimliğinin bir taşeronlaştırma, özelleştirme, piyasalaştırma ve paran kadar sağlık anlayışından başka bir şey olmayacağını yıllardır söylemekteyiz. Daha önce toplanan vergilerle devlet tarafından ücretsiz sunulan birinci basamak sağlık hizmetleri p
AİLE HEKİMLİĞİ TAŞERONLAŞTIRMA
Bir yıkım programı olan “Sağlıkta Dönüşümün Programı” nın 1.basamak sağlık hizmetlerindeki uygulaması olan aile hekimliği üç aydır İlimizde de uygulanmaktadır
Aile hekimliğinin bir taşeronlaştırma, özelleştirme, piyasalaştırma ve paran kadar sağlık anlayışından başka bir şey olmayacağını yıllardır söylemekteyiz. Daha önce toplanan vergilerle devlet tarafından ücretsiz sunulan birinci basamak sağlık hizmetleri paralı hale getirilmektedir.
Bir süre sonra bu alana yönelecek sağlık tekelleriyle şirketleşme başlayacak, hizmet tamamen özelleşecek ve böylece sosyal devletin en temel görev alanlarının başında yer alan birinci basamak sağlık hizmetleri de piyasaya bırakılmış olacaktır.
“Aile hekimliğinde sağlık hizmeti ücretsizdir” söylemi gerçeği yansıtmamaktadır. Aile hekimliğinde var olan muayene ücreti Sendikamızın açtığı davada Danıştay’ın verdiği kararla şimdilik durdurulmuştur. Aile hekimliği yasası hala pilot yasadır; asıl yasanın ve uygulamasının getireceği olumsuzluklar ve felaketler önümüzde durmaktadır.
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” henüz tamamlanmadı. Çıkarılan yasalara rağmen birçok madde henüz uygulanmıyor. Daha doğrusu uygulanamıyor. Örneğin Genel Sağlık Sigortasının ‘yeşil kart’lılarla veya sosyal güvencesi olmayanlarla ilgili hükümleri 2011 genel seçimleri sonrasına ertelendi. Ertelendi, çünkü bu yasa maddesi geliri asgari ücretin 1/3’ünden fazla olan; yaklaşık 250 TL’nin üzerinde olan herkese prim verme zorunluluğu getiriyor. Prim ödemeyen hiçbir sağlık hizmetinden yararlanamayacak.
Aile hekimliği topluma yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini yok sayan, toplumla değil bireyle ilgilenen, hastalığı önleme yerine hastalık tedavisini öne çıkaran bir muayenecilik modelidir. Daha önce bir sağlık ekibi eliyle sunulan sağlık hizmetleri yerini bu modelde bir hekim ve yanında çalışan ‘aile sağlığı elemanı’na bırakmıştır. Yıllardır köy, kasaba demeden ülkenin dört bir yanında koruyucu sağlık hizmeti sunan sağlık emekçilerimiz aile hekimliği modelinde yok sayılmıştır. Sağlık ocaklarımız, sağlık evlerimiz kapatılmıştır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli ilkelerinden olan topluma ve bölgeye bütüncül yaklaşım ortadan kaldırılmıştır.
Çokça propaganda edilen ‘herkesin bir aile doktoru olacak, her çağrıldığında eve gidecek’ söylemi de ucuz propagandadan ibarettir. Zira günde 60- 70 muayene yapan bir hekimin istenilen her saatte hastanın ayağına gidebilmesi olanaklı değildir. Daha önce sağlık ocakları ve evleriyle ekip olarak verilen hizmetlerin iki kişiyle verilemeyeceğini anlamak için sağlık çalışanı olmaya da gerek yoktur.
Aile hekimlerine verilebilen ücretlerin neden daha önce verilmediği, hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının yıllardır mağdur edildiği düşünüldüğünde bunun bir personel azaltımı ve sözleşmelilik yoluyla işten çıkarmak olacağı, kadroların tasfiyesi olacağı belirmektedir. İş güvencesi ortadan kaldırılmakta sözleşmeli eleman konumuna itilmektedir. Önemli ölçüde hak kayıpları yaşanacaktır.
Bilinmelidir ki; aile hekimliğinde görev alan hekim ve sağlık personelinin çoğunluğu bu sistemi benimsediği ve desteklediği için geçmemiştir. Zorunluluk ve önüne sürülen koşullar dolayısıyla buralarda görev yapmaktadırlar. Yaşanan sorunların da suçlusu onlar değildir.
Peki yılardır tüm karşı çıkışlarımıza rağmen uygulamaya konulan ve üç aydır İlimizde de var olan aile hekimliği ile ne değişti? Daha iyi bir sağlık hizmeti sunulabildi mi? Hayır. Mümkün de değildir.
Vatandaş hala eksiklik ve hatalardan dolayı oradan oraya koşuşturmaktadır. Özellikle başlangıçta hazırlıksız olunduğundan birçok önemli iş ve işlemlerde problemler yaşanmıştır Vatandaş hala ne olduğunu anlayamamıştır. Bir çok kişinin kayıtlarında yanlışlıklar vardır. Bölge dışından gelenler misafir olarak muayenelerinde sorunlar yaşamaktadır. Bölge planlamaları yapılırken birçok kriter göz ardı edilmiştir. Bu sistem hekimlerin kendi bölgesi dışındaki hastalara bakmamaya itmektedir.
.Aile sağlığı personellerinin çoğu daha önceden de bu kurumun elemanı olmasına rağmen nedense maaşlarını geç almışlardır. Toplum sağlığı merkezinde görev yapan personelin döner sermayelerinde önemli düşüşler olmuştur. Kimi zaman şifai emirlerle, keyfi uygulamalarla işlemler yapılmakta angarya yüklenmektedir. Kurulan toplum sağlığı merkezlerinde planlama – koordinasyon eksiklikleri devam etmekte olup bu merkezlerde karmaşa sürmektedir. Toplum sağlığı merkezlerinden başka birimlere personel çekildiğinden buradaki yoğun iş ve işleyişin nasıl sürdürüleceği bilinmemektedir.
İlimizde yıllardır yaşadığımız tayin-atama ve kadro sorunu aile hekimliğine geçiş sürecinde farklı boyutlarıyla ortaya çıkmıştır. İl Sağlık Müdürlüğü Aile hekimliğini bahane ederek kendince çalışanların ve onların örgütlerinin görüşlerini almadan tayinler, geçici görevlendirmeler yapmıştır. Hülle tayinler yapan, kendi değerlendirmeleri kapsamında çok kısa mesafelerde eş durumu tayinleri yapan, hangi kriterlere göre olduğu anlaşılamayan bir şekilde Sağlık Müdürlüğü bünyesine personel alan, aile hekimliğine geçiş sürecinde tayin manevraları yapan Sağlık Müdürlüğünün bu uygulamaları adalet, hakkaniyet ve objektif kriterlere uymamaktadır. İlimizde yıllardır devam eden personel sıkıntısını defalarca dile getirdik. Bunu gidermeden geldiğimiz noktada aile hekimliği bahanesi ile geçici çözüm yollarına başvurulmaktadır. Gerekli planlamayı daha önceden yapmayanlar sağlık emekçilerini mağdur etmişlerdir. “İşe uygun adam yerine, adama uygun iş”zihniyeti doğrultusunda tayinler yapıp geriye kalan emekçileri rüzgâr gibi savurmuşlardır. Aile hekimliği uygulaması ailemizin sağlığına bir katkı sağlamadığı gibi sağlık emekçilerinin aile bütünlüğünü de bozmuştur.
Bu olumsuzlukların yaşanacağı bilindiği halde eleştiri getirmeyenler, sistemi destekleyenler, tayinleri haledeceğiz diyenler şimdi de günlük sorunlardan nemalanarak hareket etmektedirler. Önemli olan sistemin bütününü görebilmektir.
Uygulanan politikalarla ülkemizin sağlık harcamaları yıldan yıla artarken, Sağlık hizmetlerinin işlevselliğine bir katkısı olmamıştır ve bu sistemle olmayacaktır. Ülkemizdeki Sağlık ve Sosyal Güvenlik skandalları günden güne artmaktadır.
Ülkemizin sağlık hizmetlerinde yaşadığı sorunların çıkış noktası vardır. Bu da geçmişten beri söylediğimiz gibi “HERKES İÇİN EŞİT, ÜCRETSİZ, NİTELİKLİ, ULAŞILABİLİR SAĞLIK HİZMETİ” ile mümkündür, dedi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.