2011 yılında dünyada önemli yapısal değişimler ve beklenmeyen olaylar gerçekleşti. Bunların başında, elbette, Arap ülkelerindeki ayaklanmalar geliyor. Sonucunda ne olduğu başka bir yazının konusu olabilir, ancak birçok Arap ülkesinde meşru olmayan anti-demokratik rejimlere yönelik olarak halk ayaklanmaları yaşandığı somut bir gerçektir. Peki, 2011’de başka neler oldu? 

• Tunus, Libya ve Mısır’da yönetimler değişti, siyasal istikrarsızlık ise sürüyor
• ABD tarihinde ilk kez halk, örgütsüz ve sivil ayaklanmaları gerçekleştirdi
• Japonya depremi ve ardından gelen tsunami ile 18 binden çok insan hayatını kaybetti, dünyanın en güvenli nükleer reaktörlerinde ölümlere yol açan kazalar gerçekleşti
• Dünyanın birçok ülkesinde terör saldırıları gerçekleşti
• ABD, El Kaide terör örgütü liderini öldürdüğünü açıkladı, öldürüldüğü iddia edilen Bin Laden’in yayınlanan resimlerinin fotomontaj olduğu belirlendi, bu konuda belirsizlik sürüyor
• IMF Başkanı Kahn, ABD-Avrupa çekişmesine kurban gitti ve istifa etmek durumunda kaldı
• Başta Yunanistan olmak üzere, İrlanda, Portekiz, İspanya gibi AB ülkesi ekonomileri çökme eşiğine geldi.

Peki, Türkiye’de 2011’de neler oldu? 

• • Türkiye’de Van depreminde çok sayıda insan hayatını kaybetti, yaralar hala sarılamadı
  • Seçimlerde AKP yeniden iktidara geldi, tutuklu milletvekilleri hapishanelerden çıkamadı
  • Kızılay’daki terör saldırısında ülkede büyük panik yaşandı
  • Ergenekon operasyonuna, Şike Soruşturması ve KCK operasyonları eklenerek cezaevlerinde yer bırakılmadı, başta Fenerbahçe Başkanı olmak üzere çok sayıda tanınmış isim tutuklandı
  • Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, anti- Amerikancı olmadığını kanıtlamak için ABD’ye birkaç kez heyet gönderdi
  • Fransa Ulusal Meclisi, Ermeni soykırımı iddialarını reddedenleri suç sayan bir tasarıyı kabul etti
  • Veeeeeee… bütün bunlar yaşanırken, milletvekilleri toplanıp sekreterlerinin, danışmanlarının ve kendilerinin maaşlarında astronomik artışlar yaptı.

2011’de dünyada yaşanan en önemli olayın Arap ülkelerindeki ayaklanmalar olduğu kesindir. Türkiye’deki en önemli olay ise milletin ekonomik sıkıntılar içinde boğuştuğu, işçi, memur ve emeklinin sembolik maaş  artışlarıyla oyalandığı bir dönemde milletvekillerinin sekreter ve danışmanlarına yüksek maaş zammı yapılması, arabalarına devlet kesesinden şoför alınması ve emekli maaşlarını da alarak çifte maaş alan milletvekillerinin maaşlarında kabul edilemez, adaletsiz ve tepkiyle karşılanan zamlar yapılmasıdır.  

Ne diyelim : 18. yüzyıl Fransız düşünürü Montesquieu’nun yüzyıllar öncesinde söylediği gibi, “Her ulus, layık olduğu biçimde yönetilir.”