KUŞA BAKIN KUŞA : Küresel Tiyatro Devam Ediyor 

Doç.  Dr. Birol Ertan 

Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde, çok eski zamanlardan birinde çok az konuşan, ama herkesi dinleyen ünlü bir filozof varmış. Filozofun az konuşmasından rahatsız olan dönemin hükümdarı, filozofu ayağına getirmelerini istemiş ve filozofun derdini öğrenmek istemiş. Filozofu apar topar hükümdarın ayağına getirmişler. Hükümdarın makamına çıkarıp önüne atmışlar. 

Hükümdar 1 saat konuşma yapmış, filozof ağzını açmadan dinlemiş. Sonra bu durumdan sıkılan hükümdar, filozofa dönmüş ve söyle bakalım demiş: 

• Bu ülkeyi yönetmek çok zor. Hiçbir şeyimiz birbirine benzemiyor. Her insan farklı  olduğu gibi, bir insanda da her bir organ diğerinden faklı.  Örneğin, iki kulağımız ve bir ağzımız var. Söyle bakalım neden?

Filozof yanıt vermiş  : 

• Bir ağzımız var, az konuşalım diye. İki kulağımız var, çok dinleyelim diye hükümdarım.

Bu yanıtı alan hükümdar, gerekli dersi aldığını düşünerek filozoftan özür dilemiş  ve bunan sonraki yaşamında çok dinleyip az konuşamaya başlamış. 

El Kaide lideri Bin Laden’in ABD tarafından öldürüldüğüne ilişkin haberlerden sonra, bir araba dolusu laf edip bir şey söylememeyi beceren entel dantel zevat, iki kulakları olduğunu unuttular ve düşünmeden konuşmaya başladılar.  

Bundan sonra küresel terörizmin bittiğini, bunun çok başarılı bir operasyon olduğunu, teröristlerin sonlarının felaket olacağının kanıtlandığını, artık el Kaide’nin dağılacağını, Obama’nın seçimi kazanacağını, ABD’nin tek süper güç olduğunu kanıtladığını ... ne ararsanız bulabileceğiniz yorumlar yapılmaya hala devam ediyor. 

Uluslararası terörizmin küresel kaynakları olduğunu, terörizmin birkaç kafadarın başarabileceği bir iş olmadığı, gelişmiş ülkelerin gizli servislerinin işbirliği ve destekleri olmadan terör eylemlerinin yönlendirilemeyeceği ve teröristlerin küresel güç odaklarınca finanse edildiği konusunda fikir sahibi değil gibi konuşuyorlar. Terörün kimin işine yaradığına bakmadan, teröristten yola çıkarak komplolar üretilmeye devam ediyor. Tek ağzımız, ama iki kulağımız olduğunu unutan entel dantel takımı, televizyonlara çıkmanın bir yolunu daha bulmanın heyecanıyla ve kendilerini küresel güç odaklarına yarandırabilmek amacıyla kuramlar (!) üretmeye ve sıradan insan tarafından anlaşılmamasına özen gösterdikleri cümleler kurmaya devam ediyorlar.  

Terörizm ve uluslararası  terörizmin kaynağının bulunması açısından en tutarlı yol, terör eylemlerinden kimin kazançlı çıktığının ortaya çıkarılmasından geçer. Eğer terör eylemlerinden beklenen kazançlar gelmeyecekse, hiçbir güç, terörü desteklemez.  

Küresel güçler, dünyanın yeniden biçimlendirilmesi sürecinde küresel terör yöntemi yerine, planlanmış halk ayaklanmaları modeliyle ülkelerin doğrudan işgal edilmesi ve bu ülkelerde kırılgan olmayan ve emperyalizme bağımlı yarı-demokrasiler yaratma yöntemini tercih etmişlerdir. Peki öyleyse, küresel terörün gereği kalmamışsa, neden ondan vazgeçmesinler ve bunu yaparken de bir taşla onbeş kuş vurmasınlar. 

Son tiyatro ile ABD, “kuşa bakın” diye havaya bakarak bütün dünyayı kandırmıştır. Daha da kötüsü, biz kuşa bakarken cebimizi boşaltmamış, ne yaptığı  ve yapacağı belli olmayan geniş bir alanda eline yeni kartlar almıştır. Yarınlarda bir yerler bombalanıp ardından terör destekçiliği nedeniyle Libya, Suriye ve İran işgal edilirse, kuşa neden baktığımızı da öğrenmiş olacağız.  

İki kulakları olduğunun farkında olmayan entel dantel takımının anlayamadığı ve asla anlayamayacağı, oyun bittiği halde kuşa bakmayı hala sürdürmesidir. Havada kuş yok, ama bizim entel dantellerden daha kuş bir kesim var mı acaba?