3 büyük kulüp için kurulmuş onların karı düşünülerek dizayn edilmiş zaman geçince Anadolu kulüplerinin uyanması sonucu buna karşı seslerin çıkmasına mani olunamamış bir para havuzundan, bugün çokça konuşulmasının  vede yorum yapılmasının amacı da Fener bahçe başkanının;” temizlenmeden kimse orada olmasın, biz olmayacağız,” sözündeki  ince ve gerçek nokta.

Ama gelip te alttaki takımlara bakınca, oradaki kulüplerimizin yaşaması bu havuzdan ve naklen yayınlardan gelecek para ile sağlanacağından, biraz sayın Aziz Yıldırımın konuşması yalnızlıklar içinde kalacak gibi. Çünkü parasız bir takımın bu süper ligde yaşaması çok zor.

Kulüpler birliği ikinci başkanı sayın Türkmen de bu konuşmaların değil gelirlerin nasıl daha fazla artabilir üzerinde kafa yoralım da kulüplerimize faydalı olmaya bakalım diyor. Yanlış mı, hayır.

Susuz ağaç yeşerir mi, gelirsiz kulüp nasıl büyüyebilir ki. Onca branşı, çalışanı olan kulübün aylıkları ödeyecek bütçesinin bir yerden kazanması lazım. Anadolu kulüplerinin çok reklam geliri yok. O yüzden havuz önemli.

Üç büyük kulüp eskidendi, her kulüp büyük.

Bu kadar ekonomik boyutu büyüyen Futbolun içinde olan takımlara kucak açan firmalar gücüne göre bundan sonra olacaktır. De reklam de menfaat.

Sayın Yıldırımın  sözleri havuzda fazla dalga yapacak gibi olmasa da onu savunan kalemlerin biraz bulandırması yada kirletmesi sıkıntı verebilir mi bilmiyorum. Ama kulüpler Birliği bu konuda taviz verecek yada büyük kulüplerde burada Fenere destek olacak gibi hiç değil.

Havuz yerinde. Bakalım hangi kulübe kaç  küp su düşecek göreceğiz. Hayırlısı. TFF de bu konuda kulüplere biraz sükunet diliyor. Bu çekişme tribünlere yansırsa hiç hoş olmaz. Türk futbolu adına da, Türk futbolunun geleceği  adına da.

Yarın tribünlerdeki olacak bir taraftar kavgasında bunun sorumluluğunu kim alabilir ki? Fener mi, Galatasaray mı  yada Trabzon mu? Hayırlısı.