Mustafa KÖKSAL

Mustafa KÖKSAL

TAŞ KAFA HAMİT…

 

 

Hey gidi günler.

Bu tip insanları  bulmak, yürümek, arkanda olduğunu hissetmek kadar önemli ne olabilirdi o tarihte. Bu yazacağım anımdaki yıl,1968-69 .  Gençliğimizin tavan yaptığı günler. En iyi dostumdu, yada onlardan en önde gideni idi..

Sabah çıkardım, doğru bir arka sokağa. Hamitlerin evi orda idi Turist Otelin yanında, Fisko Birliğin karşısın da.

Rahmetli annesi , Osmanlı, sırtın da  şal gibi taşıdığı peştamalı, tam Erzurum kadını, ayağında terliği, evlerinin önünde beni görünce, “seninki evde yok”, ya Nezir Alinin bahçede yada borsanın önünde” derdi.

Rahmet etsin Allah. Acıktım anam dediğimde,  ekmeğini üzerine yağ sürer birde şeker eker, evin penceresinden uzatır o ekmeği alır bir yerde iştahla  o kadar güzel yerdik ki baklava börek gelirdi tadı bize.

Gençtik. Kanımız kaynardı. Yerimizde duramazdık. Ne güzel gurubumuz vardı. Kaçı sağ , kaçı esas dünyada şimdi?” Arap Kadir , deli Fevzi , mavri Erol, Çift bacak Muzaffer, Ömer,  Taş kafa Hamit ,  fındıkçı Ayhan..

Var mı  bugün bunlar, peki böyle insanlarımız kaldı mı..?

Arkanda dağ  gibi duran derler ya , Hamit öyle delikanlı idi .  “Kidibi ,  Mavri, Gotem mi, karayılan Kadir, deli Fevzi, Yavuz ve  yoliç Yılmaz,  birde Behçet”. Bunlarla nefes alır nefes verirdik. Ayrılmazdık.

Maç oynardık  ,akşama kadar. Parasına üstelikte, Şimdiki vali konağının önündeki harmanda.. Ya da hangi okul bahçesi varsa oralarda.

Hamit o kadar kral dostumdu ki ..Bir kıza aşık olmuşum. Kız Ordu  Lise sin  de okuyor,  adı kalsın bende, yüzde vermiyor bana ama bendende hoşlanıyor. O günde İstanbul a gideceğim. Sahilde Ulusoy  otobüs işletmesi vardı, gittim biletimi aldım.  Saat 2 de hareketim var. Şimdi  Hamit i nerde bulurum da ona birkaç istek derimde derdim.

Koşarak gittim evlerine, baktım Hamit yeni  evden çıkacak..

Yakaladım.

“Kardeşim , ayağına düştüm” dedim. .Olayı anlattım, tarif ettim ve ondan birkaç istek istedim, “Kıza sahip çık, okuldan  evine kadar yanında ol, anlat bizi, şarkiyelileri, dostluğu” dedim.

Gittim.

Bir ay sonra Ordu ya geldim. Doğru Lisenin  önüne.  Kız dersten çıktı ve bir hırs ile yanıma geldi. Sinirli bir yüz ile;” Hey, sen kim oluyorsun  , bir aydır her gün hayatımı cehenneme çeviriyorsun. Kim o , dedi.

Arkadaşlarımdan etti beni. Yanıma kim geldi ise kovdu. Eve kadar yanımda yürüdü, rezil  oldum . Senide onu da istemiyorum , dedi.  Çok  kızmış dı.

Hamit i gördüm. Mustafa işlem tamam dedi. Her zaman gittim aldım, evine bıraktım, dedi. Yalnız “ Nezir Alinin Ziver var ya, dedi, o kıza asılıyor”. Kızın yanında kafa atıp ta onu bozmak istemedim. Sen konuş bir daha asılmasın dedi.

Hey gidi koca Hamit. Bekar ve genç yaşta gitti. Çok yürekli idi. Acayip güçlü olurdum o yanımda olunca. Adam satmaz, ihanet etmez, kişiliği zayıf değildi. Şimdi her hafta mezarlığa gider, onu, Fevzi yi, Erol u, Ömeri, Kadir agbiyi görür dua eder Allahtan Onlar için Cennette olsunlar  diye istek isterim.

Özlüyorum..

Ben her hafta ona gidiyorum. Belki ailesinden bile çok. Dedim ya arkamda dağ  vardı o zamanlar şimdi  güveneceğin kimler kaldı ki? Siz söyleyin hadi.

Hem de 2012 de, daha çağdaş ve modern denilen  günümüz de. kimler kaç takla atıyor da bulamıyor. her şey  menfahat olmuş. Sevgiler bile.

Önceki ve Sonraki Yazılar