Kamuoyunu işgal eden bir konu hakkında yazı yazıyorsunuz,düşündüklerinize katılanlar da olur, katılmayanlar da…

      Herkesin, yazınızdaki düşüncelerinizi, kendi düşünceleri ışığında yorumlaması gayet doğaldır.

      Çünkü yapılan, adı üstünde yorumdur.Muhakkak ki temelinde, doğru veya yanlış  bir fikir vardır, siz de bunu kendi düşünceniz doğrultusunda değerlendirirsiniz.

      Ancak,yorum diye yazılan söz ve cümlelerin mutlaka, konuyla ilgi bir görüş ve düşünceyi ifade etmesi de gerekir.

      Eğer etmiyorsa ona yorum değil "kuru gürültü" denir

      Bunları anlatmamın nedeni, Ankara"daki Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfının, Ordu İl Özel İdaresinin mülkiyetindeki hizmet binasının, İl Genel Meclisinin aldığı kararla satılmasının doğru bir uygulama olmayacağı konusundaki yazıma, biri bir yorum yazmış,

      “ Çık artık dünyamızdan, zaten resmin de pek sempatik değil, artık sana ihtiyaç yok” diyor her kimse yorumunda…

      Emredersiniz beyefendi ! Baş üstüne(!)

      Yalnız şunu belirtmek isterim:

            Kimse, kimseye yazısını silah zoruyla okutmuyor.

            Ben  yazılarımı, gazeteye hiçbir karşılık beklemeden e-posta aracılığı ile gönderiyorum. Bu yazıları, yetkili ister yayınlar; ister yayınlamaz.O, Onun bileceği şeydir.

      Bana ihtiyaç olup olmadığını da yine, gazetenin sahibi belirler.

            Resmim sempatik değilmiş. Beyefendi ben artistlik yarışmasına katılmıyorum.Sempatik değilsem, sen de resmime bakmayıverirsin olur biter !

            Yazdıklarım hoşuna gitmemiş olabilir. Doğaldır. Nedenini açıklarsan biz de faydalanmış olur size teşekkür ederiz.

            Siz herhalde yorum yapmayı, maçlarda tezahürat yapmak için davul çalmak gibi bir şey zannediyorsunuz ama, onu da beceremiyor, davul diye teneke çalıyorsunuz.

      Meşhur sözdür, “Biliyorsan konuş ibret alsınlar; bilmiyorsan sus adam sansınlar.” diye

      Ama yine de kabahat senin değil !Senin içi boş laflarını, yorum diye yazanların.