Yıldız ERİŞ AKATA
BAYRAM
Birkaç gün sonra bayram.Kurban bayramı.
Hazırlıklar başladı artık.
Çarşı pazar alışverişleri yapılır Çocuklara bayramlık kıyafetler alınır.
Bizim çocukluğumuzda da öyleydi. Bir temizlik yapılırdı yer yerinden oynardı. Sabahlara kadar tepsi tepsi börekler, sini sini baklavalar açılırdı.
Bayramlıklar hazırlanır, terzilerden yeni elbiselerimiz gelir, yeni pabuçlarımız onların yanına konur,yatağımızın baş ucunda bayram sabahını beklerdik sabırsızlıkla.
Bayram sabahı erkenden uyanır,yeni elbiselerimizi giyinir,dedemin ve babanın bayram namazı dönüşünü beklerdik. Onların elini öpüp , bayram harçlıklarımızı almak için.
Sonra kurbanlar kesilir, kurban kavurması yapılır, kurban eti dağıtılırdı. Halamlar, eniştemler, kuzenlerim hepbirlikte bize gelirlerdi. Dedemleve babaannemle bayramlaşmak için.
Bütün akrabaların bir araya geldiği,büyük büyük halaların, amcaların bir arada olduğu bütün kuzenlerimizle birlikte olduğumuz unutulmaz günlerdi o bayram sabahları .
Şimdi ise birçoklarımız için bu bayramlar bir tatil fırsatı haline geldi. Herkes kaçıyor bayramda. Şehir dışına, tatil bölgelerine seyahate çıkıyorlar. Ne otobüslerde, ne uçaklarda, yer bulmak mümkün değil.
Günler öncesinden bütün otellerde rezervasyonlar dolu. Otoyollarda araç konvoyundan adım atılmıyor.
Her bayramda bir sürü trafik kazası ailelerin canını yakıyor.
Ülkenin her yeri bir uçdan bir uca ayakda.
Çocuklar ise o uzun yolculuklar boyunca yorgun, uykusuz ve perişan, bayramsız günler geçirirler.
Peki çocukların bayramına ne oldu ?
Hani o güzel heyecanlar, küçücük yüreklerindeki bayram sabahlarının sevinci nerde?
Lütfen Onları dedelerine, ninelerine götürün. Bir gün gelir istesenizde götüremezsiniz.
Benim bayramıma gelince, bu bayram babam yok artık. O koskaca ev ilk defa bu bayram anılarımızı ağırlayacak.
Kapalı kapıların arkasında o sessiz odalarda, sofalarda, koridorlarda çocukluğumun şen şakrak bayramları yankılanacak.
Tüm dedelerin, ninelerin ve tüm çocukların bayramı kutlu olsun.
Mutlu bayramlar dileğiyle