Yıldız ERİŞ AKATA

Yıldız ERİŞ AKATA

En güzeli benim Ordum

En güzeli benim Ordum

Bizim Ordu , Karadenizin en güzel şehri.
Coğrafik Konumu, ilk yıllarındaki yerleşik düzeni ve tarihi evleri ile gerçekten güzel bir şehir.

Boztepenin eteklerine serpiştirilmiş bahçeler içindeki ahşap evlerin şehre kattığı antik özellik, o mahallelere çıkan taş sokaklar, taş duvarların içine saklanmış evleriyle, İzmir şirinceden çok daha güzel bir manzara arzediyor.


Safranbolu ve Ankara Beypazarında da antik evler sergileniyor, fakat her iki örnekte de büyük bir eksik var, oralarda karadeniz gibi muhteşem bir manzara yok.

Aslında Karadeniz in manzarası gibi bir görüntü hiç bir yerde yok, yeşili gibi yeşil dokusundaki sihir gerçektende gezdiğim gördüğüm hiç bir yerde bulamadığım görselliği Orduda buluyorum her zaman .


Sokaklarında gezinirken, durup doya, doya etrafı tek tek içime sindire sindire seyrederim her seferinde bıkmadan, usanmadan.
O nedenledir ki, Orduda bulunduğum zamanlarda, gideceğim yere hep geç kalırım. Çünkü o taş duvarların ötesindeki evlerin dayanılmaz çekiciliği, onların içindeki yaşanmışlığın gizemi beni her zaman büyülemiştir.


Gittiğim her yörede bu büyüyü aradım.


Gökova da yeni yapım sayılabilecek mimari yapısıyla bu görsellik yoktu, bitki örtüsü bizdeki gibi değildi, Bodrum, gümüşlük, Marmaris, Selimiye, Datça , Koylar, hepsi. Sığacık, Foça, hiç birinde Ordu nun kokusu, toprağının güzelliği bir ressamın fırçasından çıkmışcasına rengerenk örtüsünü hiç birinde bulamadım.
Bulacağımıda sanmıyorum.


Ülkemizin her bölgesini severim, Erzurum da, Karsta, Sarıkamışta uçsuz bucaksız otlaklarını da sevdim, Urfanın, Harranın gizemli dokusuna da bayıldım, Adana da, Mersinde güzeldi, Çanakkale de, Geliboluda denizde vardı üstelik balıkları da nefisti.
Saroz'da balıkçılarla bile ahbap olmuştuk, genede memleketimin tadını bulamadım .


İzmir güzel Efes güzel , İstanbul belki bunların hepsinden güzel ama Ordu bambaşka güzel,.


Hani derler ya saf ve duru işte öyle, masmavi, yemyeşil, rengarenk çiçekleriyle, havasındaki büyülü koku ile eşi bulunmaz bir meditasyon gibi.


Ordu insanda sahiplenme duygusunu, korunma duygusunu ve de ben burada mutlu olurum, işte hayalimdeki yer duygusunu yaratan nadir güzellikteki bir yerdir.Onun için lütfen Ordunun eşi bulunmaz güzelliklerini bozmayalım , bozmak isteyenede bundan sonra asla müsade etmeyelim.

Yitirilen hiç bir değerin karşılığı yoktur.


Eski Ordu Taşbaşı mahallesi ile Zaferimilli mahallesi ile ve tabiki Fidangör ve Aziziye mahallesi ile özel bir yapılanmaya sahiptir.

Bildiğiniz gibi Kültür ve Turizm Bakanlığının programları çerçevesinde korunmaya alındığı halde bu güne kadar kişisel çabalar haricinde pek bir çalışma yapılmamıştır.


Kültür Bakanımız bu güzel mahallelerden birinde doğup büyüdüğü halde mensubu bulunduğu şehrimize artık bir el atsında kaybolmaya yüz tutmuş olan tarihi dokumuzu restore ettirerek gelecek nesillere armağan etsin isterdik.


Yeri gelmişken atlamadan hatırlatmak isterim, sahildeki İkiz evleri ve onun yanındaki eski sütunlu antika köşkü bir de Atlıhan oteli olarak işletmeye açtığı binayı restore ederek şehrimizin güzelliğini ortaya çıkaran Sayın Ergin Karlıbel'e kendisini ziyaret ederek teşekkür ettiğim halde buradan da tekrar, tekrar teşekkürü bir borç bilirim.

Şimdi önümüzdeki günlerde Belediye seçimleri var adaylar açıklandı, lütfen programlarını iyi değerlendirin, yapılacak her hizmeti fazlasıyla hakeden, yıllardır bir çok konuda ikinci plana atılan bu güzeller güzeli herşeyin en güzelini hakediyor, kişisel çabalar bir yere kadar, hep birlik olalım ne gerekiyorsa yapalım.


Sivil toplum örgütlenmesinin bir çok konuda olduğu gibi Kültür ve Turizm konusunda da çok etkili olabileceği bir gerçektir.


Valimize ve Belediye Başkanımıza da bu konuda görevler düşmektedir, gene yeri gelmişken hatırlıyalım, eski Valimiz Sayın Kemal Yazıcıoğluna da görevli olduğu süre içinde ki sürekli katkılarından dolayı, Boztepe için, Çambaşı yolu için sosyal faaliyetlere katkıları için teşekkür ederiz.


Ordu sevgiyi de hizmetide hakediyor değerli okuyucularım.


Bugüne kadar sadece sayfiye yeri gibi olan şehrimiz artık büyük bir şehir olmuştur, nüfusundaki artış sebebi ile genişlemiş ve yeni yerleşim alanlarına ihtiyaç duyulmuştur.


Bu büyümeye görede inşaat sektöründe sürekli olarak yeni yapılanma yerleri geliştirilirken yeni bir Ordu yapılanması meydana gelmiştir.


Keşke gönül isterdiki eski yerleşim yerleri ile yeni yapılar birbirine karıştırılmasa, sahildeki o eski evler zamanında yıkılmasaydı da şehrin girişinden itibaren o beton kümeleri güzelim Orduyu geri plana atmasa idi.

Artık olan olmuş ne bundan sonra yeni Ordu ile lütfen eski Orduyu birbirine karıştırmadan inşa edelim.

Şehircilik dizayn ister zevk ve görsellik ister yoksa mimari yalnızca bulduğun yere inşaat yapmak değildir.

Onun için Belediye başkanımızı seçerken çok büyük sorumluluğumz olduğunu unutmayalım yaşadığımız bu güzeller güzeli şehrimize olan borçtur bu sorumluluk duygusu.

Önceki ve Sonraki Yazılar