Bu satırlar yazıya hazırlanırken üç gündür sürekli değiştirilmek zorunda kaldım.

Tüm Türkiyenin ,günlerdir acı, ümit , ve büyük üzüntü ile takip ettiği helikopter kazasında hayatını kaybeden B.B.P.Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ,ne yazıkki Hakkın rahmetine kavuşmuştur.Kendisine ve beraberindeki arkadaşlarına Allahtan rahmet dilerken ,acılı ailesine ve tüm B.B.P. si camiasına ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.

  Sayın Muhsin Yazıcıoğlu ,tanışmış olmaktan büyük gurur duyduğum , saygıdeğer bir insandı. Ogerçek bir vatansever ,gerçek bir ülkücü ,pırıl pırıl bir Anadolu insanı idi.

  Son derece mütevazı kişiliği, beyefendiliği karşısında ona saygı ve sevgi duymamak mümkün değildi.Bu gün ülkemizde yaşanan canhıraş siyasetin , kırıcı ,yıkıcı , yok edici dişlileri ona çok uzaktı ,zaten temiz eller ödülü de bu nedenle ona verildi,bununla gurur duyuyorum ama ,bana temiz eller ödülünü verdinizde neden sandıkta oy vermiyorsunuz demişti bir mitingde .Kavga etmeyin diye seslenmişti siyasetcilere .

  Bütün diğer siyasilerin hepsinin birleştiği ,hepsinin açıklamalarında söylediği tek şey Sayın Muhsin Yazıcıoğlu ,nu çok severdik ,tertemiz siyaset yapan ,yakın bir dostumuzdu ,yiğit bir adamdı ,adam gibi adamdı,dediler,doğru bir teşhisti ,gerçekten öyleydi .

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu,nu en son ,sıvastan bağımsız Milletvekili seçildiğinde ,Meclisteki odasında ziyaret etmiş ve tebrik etmiştim .Bu satırları yazarken üzüntülerimi dile getirecek sözleri bulmakta zorlanıyorum.Ve keşkelerin pişmanlığı ile bocalıyorum,çünkü onunla tanıştığımız 2002 yılında ,teveccüh göstermiş ve şahsıma milletvekilliği adaylığı teklifinde bulunmuşlar ve bende şeref duyarım sayın genel başkanım diyerek ,Ordudan aday adaylığı müracatında bulunmuştum,fakat genel merkez beni Ankara,dan 1. bölgeden aday göstermişti ,hayatımın en onurlu dönemlerinden birini yaşadığım seçim döneminden sonrada kendilerinden müsaade isteyerek ,ailevi sebeplerden dolayı siyasi yaşamdan ayrılmıştım.

Şimdi keşke diyorum hep ona desdek verdiğim gibi herzaman partili arkadaşlarımla birlikte çalışmaya devam etseymişim diyorum ..Çok üzgünüm,çünkü ailece sevdiğimiz değerli bir dostumuzu kaybettim,Türkiye pırlantasını kaybetti ,sevgili Gülefer hanımefendi çok sevgili hayat arkadaşını kaybetti .

O bir cesur yürekti,hayatı mücadelelerle geçmiş ama o kaderime küsmedim demişti ,yıllarca cezaevinde yatmış fakat suçsuz bulunmuş beraat etmiş, genede devletime küsmedim demişti.şu anda aklıma gelen hatıralardan sadece birini anlatmak istiyorum ,çünkü birazdan cenazeye katılmak üzere Ankaraya hareket edeceğim.Ordu,dan aday adaylığı müracatımı yaptığımdan sonra ,Çambaşı yaylasına gitmiştik.

Yaylada gezerken yaşlı bir ninenin bahçesi önünde duran arkadaşlar ona seslenip ,bak nene sana milletvekili adayı getirdik dediler ,nine birden celallendi ,yerden bir taş almak isdedi ,defolun gidin diye bağırmaya başladı ,kanımızı iliğimizi yediniz gene neye oy istiyorsunuz diye bağırınca arkadaşlar ağzını kapatıp onu susturmaya çalıştılar ifakat ben bırakın konuşsun dedim ,müthiş keyifli bir andı onu dinlemek istiyordum ,bana döndü ,ben seni kovuyorum sen niye gülüyorsun dedi ,ana dedim ona ben senin ellerinden öperim ,sen benim Milletimsin ,doğru söylüyorsun ,ben senin canını yakanların arkasından gitmiyorum ,tertemiz bir Başkanın arkasından yürüyorum dedim,bir an durdu ve öyle bir adam varmı bu Memlekette dedi,var ,var dedim adıda Muhsin Yazıcıoğlu unutma dedim.

Bu hatıramı parti mitinglerinde anlatırdım ,Rahmetli genel başkanımızın yüzü kızarır kendisini methettiğimiz için utanırdı .O böyle bir adamdı ,bugün çok üzgünüm ,tüm Ülkemizin başı sağolsun...