Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ordu'daydı

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanlar Konseyi toplantısına katılmak ve Bakanlığı ile ilgili birimlerde incelemelerde bulunmak üzere için Ordu'ya gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN, Ordu Valiliği’ni ziyaret etti.

 Ordu Kültür Sanat Merkezi’nde yapılan TÜRKONFED Başkanlar Konseyi Toplantısı’na katıldıktan sonra Vali Orhan DÜZGÜN’le birlikte Ordu Valiliği’ne gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ü, vali yardımcıları ve valilik birim müdürleri karşıladı. Bakan ERGÜN, polis merasim mangasını selamladıktan sonra Valilik makamına geçti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanını Ordu’da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını söyleyen Vali Orhan DÜZGÜN, “Bugün ilimizde 300’e yakın işadamının katıldığı Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun temsilcileri var. Sayın Bakanımız, hem TÜRKONFED’in Başkanlar Konseyi toplantısına katılmak, hem de ilimizde bakanlığı ile ilgili çalışmaları yerinde görmek amacıyla ilimize teşrif ettiler.

Ordu’nun son dönemde turizm sektöründe de gelişmeye başladığını görüyoruz. TÜRKONFED mensuplarıyla yaptığımız toplantılarda da Ordu’nun iş imkanlarını, turizm imkanlarını kendilerine anlattık. İş dünyasının, yatırımcıların ve girişimcilerin ilimize gelmesi konusunda Sayın Bakanımızın da ilimize gelerek destek vermesi, bizim açımızdan çok önemli ve memnuniyet vericidir. İlimizde mevcut iki organize sanayi bölgesine ilave olarak, son bir yıl içerisinde Ünye Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulum sürecindeki çalışmalar da son aşamaya geldi. İnşallah yakın bir zamanda Ünye Organize Sanayi Bölgesi de Bakanlığımızın onayı ile faaliyete geçecek. İlimize vermiş oldukları destek ve katkılardan dolayı Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Ordu’da olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade eden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN de yaptığı konuşmada, “Bugün, TÜRKONFED’in toplantısı vesilesiyle Ordulularla bir arada olma imkanım oldu. Türkiye’nin değişik yerlerinden iş adamları burada bir araya geldiler. Hem dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirerek, hem de Ordu’da bu toplantıyı yaparak Ordu’daki ekonomik potansiyeli gören bir çalışmayı burada yürütmüş oldular. Aslında bu tür organizasyonların illerimizde yapılabiliyor olması da son derece önemli. Demek ki Ordu, artık hem ulusal düzeyde, hem de uluslararası düzeyde organizasyonları da bünyesinde barındırabilecek özelliklere sahip olmaya başlamıştır. Ama şunu da görüyoruz ki, sadece işadamlarımız değil Türkiye deki bir çok sivil toplum örgütü, aslında Türkiye’nin illerindeki potansiyeli tam olarak bilmiyorlar. Yerinde görmeleri icap ediyor. Türkiye’nin birçok iline uzun yıllar gitmemiş oradaki gelişmeleri yakından görmemiş olan çok sayıda insan var. Bunlar karar alma noktalarındaki insanlar, yatırım yapma noktalarındaki insanlar. Hatta bugün sabahleyin TÜSİAD Başkanımız da Samsun’dan Ordu’ya gelirken çok uzun yıllardır Ordu’ya gelmediğini, Ordu’daki potansiyeli yolda gelirken fark ettiğini ve uzun yıllardır Ordu’ya gelmemiş olmasının kendisi içinde büyük bir kayıp olduğunu, açıkça ifade etmiş oldu. Aslında böyle çok kişi var demek ki. Ülkemizin değişik illerini, oradaki potansiyelini, çok sayıda insana göstermek için bazı organizasyonlar yapmamız gerekiyor. Burada elbette bize düşen görevleri, biz memnuniyetle yerine getiririz, katılırız, destekleriz. Belediye Başkanlarımız, Milletvekillerimiz, Valimiz bütün herkes bir arada, bu illerin potansiyelini, içerdeki ve dışarıdaki unsurlara tanıtmak gibi bir sorumluluk içerisindeyiz. Buna ihtiyaç var gerçekten bu ihtiyacı bir kere daha bugün yerinde görme, tespit etme fırsatı bulmuş olduk” dedi.

 Konuşmasında Ordu’daki yatırımlara da değinen Bakan ERGÜN, Ordu’nun gelişmesi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Bakan ERGÜN konuşmasını şöyle sürdürdü: “Karadeniz sahil yolunun açılmasıyla Karadeniz Bölgesindeki illerimizde hareketlilik son derece arttı. Buradaki turizm potansiyeli, diğer ekonomik potansiyeller daha fazla açığa çıktı. Şimdi buna Ordu-Giresun ortak havaalanının yapılmasıyla daha farklı bir boyut kazandırılmış olacak. Bir de devam eden başka projeler var. Türkiye’yi hem kuzey-güney istikametinde, hem de doğu-batı istikametinde karayolu ve demiryolu ağlarıyla da donatıyoruz. Sadece havaalanlarıyla değil. İşte Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak olan yol çalışmaları. Ordu üzerinden devam eden çalışmalar, Ordu’dan Mersin’e kadar uzanan yollar, limanlar üzerinden dünyanın başka yerlerine açılma fırsatı bulacak. Bazı Anadolu şehirleri Karadeniz limanlarına, bazı Anadolu şehirleri Akdeniz limanlarına daha kolay bir şekilde ulaşma fırsatı bulacaklar. Demek ki, Karadeniz Bölgesi illerimiz, başta Ordu olmak üzere gelecekte çok daha büyük bir ekonomik potansiyeli bünyesinde barındırmış olacak. Herkes Türkiye’deki bu gelişmelere göre hesabını yapmalı, yerel yöneticiler buna göre yapmalı, milletvekilleri, bizler hükümet olarak, Valilikler buna göre yapmalı. Dünyada ne gelişmeler oluyor? Türkiye’de ne gelişmeler oluyor? Ulaşımda, sanayide, altyapıda neler gerçekleşiyor ve bunlar ileride bizim ilimize nasıl yansıyacak, o zaman biz bu potansiyelleri iyi değerlendirmeliyiz diye bir çalışma yürütülmesi icap ediyor. Gerçekten de Ordu’nun bu açıdan geleceği son derece parlak. Üstelik Ordu’nun başka avantajı da var. Hem dünyanın çok değişik yerlerinde, hem de Türkiye’nin çok değişik vilayetlerinde çok sayıda Ordulu hemşeriniz var. Bunlardan sanayici olanlar, işadamı olanlar, bilim adamı olanlar, çok değişik işler yapanlar var. Artık onların da yavaş yavaş Ordu’ya daha fazla katkı yapmalarının zamanı gelmiş olması lazım. O organizasyonları da değişik illerdeki, değişik ülkelerdeki Ordulu hemşerilerinizin de kimin ne katkısı olabiliyorsa iş adamının iş katkısı, sanayicinin sanayi katkısı, bilim adamının bilim katkısı, bütün bunların illerimizin potansiyeline ayrı bir zenginlik katacağına inanıyorum. Ordu’nun bu potansiyeli var, fazlasıyla dışarıda da çok insanı var. Üniversitede, sanayide, yurt dışında, çok değişik yerlerde bulunan bu kesimleri harekete geçirmek lazım. Bir de kuşkusuz bir taraftan Ordu Üniversitesinde bilimsel ve teknolojik çalışmalar yapılabilmesi için Ordu’daki bilim adamlarıyla, gerekirse teknoparklar kurularak teknoparklarda teknolojik araştırmaların yapılması şekliyle üniversite-sanayi işbirliğini güçlendiren adımları atarak, üniversitenin sanayi ile birlikte Ordu’ya daha fazla katkı sağlamasını nasıl temin edebiliriz? Bunlar üzerinde bakanlık olarak çalışıyoruz. Öbür taraftan elbette organize sanayi bölgelerimiz önemli. Ordu bu açıdan çok geniş arazilere sahip bir yer değil. Organize sanayi bölgeleri üç önemli merkezde toplanmış. İnşallah Ünye’deki organize sanayi bölgesi de hızlı bir şekilde tamamlanacak. İnşallah önümüzdeki süreçte Ordu, bu potansiyeli ile bu ulaşım ve turizm imkanlarıyla yeni yatırımlar çekmeye aday illerimizden bir tanesi olacaktır.”

Konuşmaların ardından Vali Orhan DÜZGÜN tarafından Bakan ERGÜN’e üzerinde Ordu’nun simgesi olan O2 logosu yer alan bir tabak hediye edildi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN, Valilik ziyaretinin ardından Ordu Organize Sanayi Bölgesine giderek, en fazla istihdam sağlayan Doğuş Çay ve Turan Seramik firmalarını ziyaret etti.

Ordu Organize Sanayi Bölgesi’nde ilk önce Doğuş Çay firmasının paketleme tesislerini gezen Bakan ERGÜN’e, Genel Müdür Alparslan KARAKAN ve fabrika müdürü Mahir YAMAK tarafından bilgi verildi. İncelemenin ardından Ordu Organize Sanayi Bölgesi’nin durumuyla ilgili Ordu OSB Müdürü Olgun TOPKAYA tarafından brifing verildi. Ordu Organize Sanayi Bölgesi’nin 1990’lı yılların başında, yaklaşık 600 dönümlük bir alana kurulduğunu söyleyen TOPKAYA, “Ordu Organize Sanayi Bölgesi’nde 73 sanayi parseli bulunmaktadır. İlk arsa tahsisi 1994 yılında yapılmıştır. Halen 16’sı fındık kırma ve işleme tesisi olmak üzere 67 parsel üzerinde sanayicilerimiz yatırım yapmışlardır. 67 işletmede 2.200 civarında istihdam sağlanmaktadır” dedi.

 Ordu OSB Müdürü Olgun TOPKAYA’nın verdiği brifingi dinleyen Bakan ERGÜN, Ordu ve Fatsa Organize Sanayi Bölgelerindeki yatırımlara ve Ünye’ye kurulacak Organize Sanayi Bölgesine dikkat çekti.

 Bakan ERGÜN, Doğuş Çay firmasını ziyaretinin ardından Turan Seramik firmasını ziyaret ederek, firma sahibi Burhan ÇAKMAK’tan işletme hakkında bilgi alıp bir süre sohbet ettikten sonra Ordu’dan ayrılarak Samsun’a hareket etti.

Türk İş Dünyası Ordu'da Toplandı

Türkiye'nin en büyük iş dünyası örgütlerinden Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 2011 yılının ikinci Başkanlar Konseyi toplantısını Ordu'da gerçekleştirdi.

Ordu Sanayici ve İşadamları Derneği(ORDUSİAD)’nin ev sahipliğinde, Ordu Kültür Sanat Merkezi’nde yapılan Başkanlar Konseyi toplantısına, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN, Vali Orhan DÜZGÜN, Ordu Milletvekilleri Fatih Han ÜNAL, İdris YILDIZ, Belediye Başkanı Seyit TORUN, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem ÇENESİZ, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit BOYNER, DOKASİFED Başkanı Zeyyat KAFKAS, ORDUSİAD Başkanı Abdulkadir ENGİN, ve TÜRKONFED çatısı altındaki 13 federasyon ve 112 derneğin temsilcileri ve iş adamları katıldı.

Başkanlar Konseyi toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem ÇENESİZ, küresel planda meydana gelebilecek değişimlerin öngörülmesinde yaşanan zorlukların, çok ciddi bir belirsizlik ve risk yarattığını belirterek, yurtdışında ve yurtiçinde yaşanan tüm gelişmelerin birbiriyle etkileşim halinde olduklarını söyledi.

Büyümede özel sektör etkisi "Dünya ekonomisinde toparlanmanın yavaş geliştiği bir süreçte Türkiye ilk çeyrekte yüzde 11.6, ikinci çeyrekte de yüzde 8.8 gibi tahminlerin üstünde bir hızla büyüdü" diyen ÇENESİZ, ilk dönemde olduğu gibi ikinci dönemde de büyümeyi özel sektörün tüketim ve yatırım harcamalarının sürüklediğini söyledi. Büyümedeki yüksek performansla birlikte istihdam piyasalarında da kuvvetli düzelmeler görüldüğünün altını çizen ÇENESİZ, önümüzdeki dönemde bu hızları koruyamama riskinin olduğunu vurguladı.

Erdem ÇENESİZ, küresel planda ekonomik ortamda olacak değişikliklerin ulusal ekonomimizi de etkilemesinin söz konusu olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: "TÜRKONFED olarak, yeni politikaları ve yeni yaklaşımları devreye sokmak ve bunlarla bu yeni ortama hazır olmak konusunda görüşlerimizi bildirmek en önemli görevimizdir. Bu nedenle, Yeni Meclis'ten ve Yeni Hükümetten ülkemizi 2023 vizyonuna ulaştıracak ve küresel ortamın gerekliliklerini yerine getirecek politikalar beklemekteyiz"

Bu noktada TÜRKONFED olarak önemli bir sorumlulukları olduğunu söyleyen Erdem ÇENESİZ, ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla tespit ve önerilerin bir araya getirildiği "Yeni Dönem, Yeni Hedefler" raporunu hazırladıklarını belirterek, hazırlanan raporla ilgili bilgiler verdi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit BOYNER de toplantıda bir konuşma yaparak, TÜSİAD’ın hazırladığı “2050 Vizyonu” hakkında katılımcılara ve işadamlarına bilgiler verdi. TÜSİAD Başkanı Ümit BOYNER, Dünya'da yaşanan küresel krizin Dünya ülkelerinin en çok lidere ihtiyacı olduğu bir dönemde yaşanan irade boşluğundan kaynaklandığının da altını çizerek, "Ülkelerin ve dünyanın, siyasi liderliğe en çok ihtiyacı olduğu anda önemli bir irade boşluğu ile karşı karşıyayız. Kısa aralıklar ile değişen politika tercihleri ve sürekli başa dönme görüntüsü bunun en temel göstergesi. Ayrıca özellikle bu piyasalardaki güven bunalımı parasal genişleme ile verilen destekleri de yetersiz kılıyor. Güven duymayan, işini kaybetmekten korkan tüketici harcamıyor, yatırımcı yatırım yapmıyor, istihdam ve büyüme sorunu çözülemiyor" dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN de toplantıda yaptığı konuşmada, 2008'in son çeyreğinden sonra yaşanan son krizin 2010 yılında önemli bir toparlanma sürecine geçtiğini vurgulayarak, "Ancak şimdi yeni bir resesyon ihtimali ile ilgili tartışmalar dünya genelinde gündemi meşgul etmektedir. Özellikle Avrupa ülkelerinde bütçe açıkları ve kamu borçları ciddi bir risk oluşturmaya devam ediyor. Ekonominin görümü bir şekilde düzeltilebilir ancak ne yazık ki Avrupa'da siyasetçilerin genel olarak bu iradeye sahip olduklarını söylemek son derece zordur. Avrupa bir liderlik krizi yaşıyor aynı zamanda. Sadece bir ekonomik bunalım yaşamıyor, bir liderlik sorunu yaşamaktadır. Sorunların aşılmasında önündeki en önemli engel Avrupa'da yaşanan liderlik sorunudur. Dün Almanya'da Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun güçlendirilmesiyle ilgili yapılan kritik oylama, kamuoyunun bir nebze olsun rahat nefes almasına yol açmıştır" dedi.

Türkiye ekonomisinin, Avrupa'da komşu Yunanistan'da yaşanan bu tip tartışmaların oldukça uzağında bir yerde durduğunu söyleyen Bakan ERGÜN, "Bu durumun en büyük nedeni hiç şüphesiz 2002'den itibaren Türkiye'de harekete geçirdiğimiz makro ekonomik reformlardır" dedi. Türk ekonomisinin bu adımlarla son derece sağlam ve güvenilir bir liman haline geldiğini söyleyen Bakan ERGÜN, "Küresel kriz ortaya çıktığında Sayın Başbakanımızın ifadeleri söylendiğinde bazı çevrelerce ağır eleştirilere maruz bırakılmıştı. Özellikle IMF anlaşması söz konusu olduğunda Türkiye'nin yoluna IMF ile yeni bir anlaşma yapmadan devam etmesinin çok olumsuz sonuçlar doğuracağını zikredenler de olmuştu. Biz ise ısrarla Türkiye ekonomisinin sağlam dinamiklere sahip olduğunu, Türkiye'nin bu krizden güçlenerek çıkacağını ifade etmiştik. İstediğimiz şartlar sağlanmadığı için de yolumuza IMF ile yeni bir stand-bye anlaşması yapmadan devam ettik. Kriz ortamında IMF ile anlaşma imzalayan ülkelerle Türkiye'nin durumunu mukayese ettiğimizde ne kadar doğru bir adım attığımız çok iyi anlaşılmaktadır" dedi.

Televizyonlarda ekonomik değerlendirmeler yapanları bazı ekonomi yorumcularını da eleştiren Bakan ERGÜN, "Televizyonları falan dinliyoruz mesela. Ekonomi yorumcuları, ekonomi yorumcusu değil mübarek savaş muhabiri sanki. Savaş muhabiri gibi ekonomik gelişmeleri anlatıyor. Ekonomi soğukkanlılıkla yönetilecek bir iştir. Ekonominin yüzde 60'ı psikolojidir. Dolayısıyla birçok hadiseye soğukkanlı ve iyimser bakmak daha doğrudur. Ne olacak kötümser bakacaksın da? Siz ziyaret ettiğiniz hastaya; ne kadar kötü görünüyorsun, yarına çıkmazsın sen. Böyle mi diyorsunuz? Umut vermek lazım. Böyle yaklaşmak varken, ne kadar kötü görünüyorsunuz yarına çıkmazsın dermisiniz. Ekonomi yorumcularında böyle bir tablo görüyoruz. Bunun iş dünyasına, ülkeye hiçbir katkısı olmaz. Savaş muhabiri gibi ekonomi yorumu yapılmaz. Kötümser bir yaklaşımla olaylar ele alınarak kimse birşey kazanmaz. Onun için işin soğukkanlılıkla idaresi her zaman önemli. Biz kriz dönemlerinde hep beraber bunu yapmalıyız. Kriz dönemleri birbirimizi daha çok sarılacağımız, birbirimize daha çok destek vereceğimiz zamanlar olmasına rağmen böyle birbirimize daha çok laf söyleyen yaklaşımlarla bir yere varmamız mümkün değil" diye konuştu.

İş Dünyası'nın içinin rahat olması gerektiğini söyleyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN, "Türkiye ekonomisi Dünya'da yaşanacak her gelişmeye cevap verebilecek, yaşanan her sürece lehine çevirebilecek enstrümana sahiptir. Dünya'daki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Yaşanması muhtemel gelişmelere karşı da hazırlıklı bulunuyoruz. Dünya'da en iyi durumda bulunan ülkelerden biri olmamıza rağmen tedbiri elden bırakmamaya da özel bir önem veriyoruz" dedi.

Bakan ERGÜN konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Türkiye ekonomik istikrarsızlık, siyasi yetersizlik ve pasif dış politika gibi ayağına pranga olan ve hızını yavaşlatan birçok yükten kurtulmuştur. Artık son önemli yüklerden kurtulacağımız günlerinde eşiğine gelmiş bulunuyoruz. Türkiye'nin ayağındaki en önemli pranga, terör prangasıdır. Türkiye bu prangayla adeta yavaşlatılan, bu prangayla önü kesilmeye çalışılan bu prangayla hızı ortadan kaldırılan ve bölgesinde dünyada etkinliğinin artmasına engel olunmaya bir ülkedir. Terörün, izahı için kullanılan argümanların önemli bir bölümü Türkiye'de ortadan kalkmıştır. Türkiye'de artık terörün insan haklarıyla, özgürlüklerle, demokratik alanın genişletilmesiyle izahı mümkün değildir. Çünkü Türkiye'de hiçbir insanımızın etnik veya dini kimlik problemleri nedeniyle sorun yaşamayacağı bir demokratik ortamın oluşturulması konusunda Türkiye kararlıdır. Bu terörün mazereti olamaz. Türkiye ayağındaki bu son prangadan da kurtulacaktır. Bunda toplum olarak, ülke olarak, millet olarak hepimiz kararlıyız."

Başkanlar Konseyi toplantısında, TÜRKONFED'in Türkiye'nin önde gelen akademisyenleriyle birlikte hazırladığı "Yeni Dönem Yeni Hedefler" raporunun paylaşıldığı ve tartışıldığı bir oturum gerçekleştirildi. Prof. Dr. Fuat KEYMAN, Prof. Dr. Seyfettin GÜRSEL, Prof. Dr. Fatma DOĞRUEL ve Doç. Dr. Yılmaz KILIÇARSLAN'm katılımı ve Yrd. Doç. Dr. Ümit İZMEN'in moderatörlüğünde gerçekleşen "Yeni Dönem Yeni Hedefler" oturumunda, Türkiye'nin en temel sorunları masaya yatırıldı.

Vali Orhan DÜZGÜN, Türkiye'nin en büyük iş dünyası örgütlerinden Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 2011 yılının ikinci Başkanlar Konseyi toplantısı öncesinde, Türkiye’nin dört bir yanından Ordu’ya gelen iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi.

Ordu Valiliği’nce, 29 Eylül 2011 günü akşamı Boztepe Tesislerinde düzenlenen yemeğe, Vali Orhan DÜZGÜN, Ordu Milletvekilleri Fatih Han ÜNAL, İdris YILDIZ, Isparta Milletvekili Ali Haydar ÖNER, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan GÜNAYDIN İl Jandarma Komutanı Albay İsmail GÜZEY, Belediye Başkanı Seyit TORUN, İl Genel Meclisi Başkanı Engin TEKİNTAŞ, İl Emniyet Müdürü Hakan KIRMACI, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem ÇENESİZ, DOKASİFED Başkanı Zeyyat KAFKAS, ORDUSİAD Başkanı Aldulkadir ENGİN, TÜRKONFED çatısı altındaki 13 federasyon ve 112 derneğin temsilcileri ve iş adamları katıldı.

Vali DÜZGÜN, Türk İş Dünyasıyla Yemekte Bir Araya Geldi 

TÜRKONFED Başkanlar Konseyi Toplantısı vesilesiyle Ordu’ya gelen işadamları onuruna düzenlenen yemekte bir konuşma yapan Vali Orhan DÜZGÜN, “Sizleri Ordu’da görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ordu, Karadeniz’in 3.büyük ili olmasına rağmen maalesef Türkiye çapında yeterince tanınmayan, konuştuklarımıza ‘Ordu’yu gördünüz mü?’ diye sorduğumuzda ya görmedikleri ya da ‘bir içinden geçmiştim’ dedikleri bir kent. TÜRKONFED Başkanlar Konseyi toplantısının ilimizde yapılmasının ilimizin tanıtımı adına, yeni yatırımlar adına bir fırsat olarak görüyorum. Bu nedenle bu toplantının ilimizde yapılması kararını alan TÜRKONFED yöneticilerine ve kendilerini Ordu’ya davet eden ORDUSİAD yönetim kuruluna teşekkür ediyorum” dedi.

 Konuşmasında Ordu’yla ilgili bilgiler de veren Vali DÜZGÜN, Ordu’nun fındık, kivi, bal üretiminde Türkiye’de söz sahibi olan bir il olduğunu söyledi. Ordu’nun tarımsal üretimin dışında doğal güzellikleriyle Karadeniz Bölgesinde özel bir yere sahip olduğunu belirten Vali DÜZGÜN, “Ordu, doğal güzellikler bakımından Karadeniz bölgemizde gerçekten özel bir yere sahip. Türkiye’ye gelen turistlerin çok az bir kısmı Ordu’ya geliyor. Son yıllarda kitle turizminden, alternatif turizm dallarına, doğa turizmine, spor turizmine, macera turizmine, kültür turizmine yönelik arayışlar var. Ordu, Karadeniz bölgesinde bence bu bakımdan son derece uygun koşullara ve potansiyele sahip bir il” diye konuştu.

 Ordu’da turizmin gelişmesine yönelik son yıllarda yapılan çalışmalara da değinen Vali Orhan DÜZGÜN, Ordu’daki turizm potansiyelinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Vali DÜZGÜN, “Ordu’nun turizm potansiyelinin değerlendirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Son zamanlarda yaşanan hareketlilik ve yapılan turizm tanıtım faaliyetleri sonucu, yeni yatırımlara rağmen bugün Ordu’daki otellerin büyük bir kısmının %90’ın üzerinde doluluk olduğunu görüyoruz. Ordu'da daha fazla sayıda otele ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi.

 Son yıllarda yapılan ulaşım yatırımlarıyla Ordu’ya ulaşım imkanlarının kolaylaştığını belirten Vali DÜZGÜN, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Turizm de kolay ulaşılabilir olmak çok önemli. Geçtiğimiz Temmuz ayında Ordu- Giresun Havaalanının temeli atıldı ve 2014 yılı içerisinde havaalanı uçuşlara açılacak.

Uluslararası uçuşlara açık bir havaalanı olacak. Havaalanımız, dünyada denize dolgu usulü ile yapılan 2 nci havaalanı. Sadece havaalanı fonksiyonu ifa etmesinden öte, mavi ve yeşilin buluştuğu bir noktada, denize yapılan havaalanına inmek için bile bazı insanlar Ordu'ya seyahat edecekler Ordu'yu, İç Anadoluya Akdenize bağlayacak olan Karadeniz Akdeniz yolunda da önemli çalışmalar yürütülüyor. Bu yol da bittikten sonra Ordu'nun Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş ve Adana'ya bağlanma imkanı olacak. Karadeniz Akdeniz yolu ve Havaalanının, ilimizde hem ticaretin hem de turizmin gelişmesine çok önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. ”