Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, fındık yetiştiriciliğinde yeni olan bölgelerde özellikle taban arazilerde üretimlerin kaldırılarak, ithalatçı duruma düşülen tarım ürünlerinin yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Turan Karadeniz, fındık yetiştiriciliğin eski bölge olarak bilinen Doğu Karadeniz Bölgesi'nde başladığını ve buradan zamanla yeni bölge olarak adlandırılan Samsun, Bolu, Sakarya ve Kocaeli gibi yörelere taşındığını belirtti.

Günümüzde fındıkta yaşanan arz fazlası sorununu, yeni bölgelerdeki üretim alanların önlenemez şekilde artmasına bağlayan Prof. Dr. Turan Karadeniz, "Eski bölge olarak değerlendirilen ve fındığın en uygun ekolojisini oluşturan Giresun, Ordu ve Trabzon illerinde 1959 yılından bu yana üretim alanlarında sadece yüzde 57'lik bir artış gözlenirken, yeni bölgede üretim alanındaki artışın yüzde 788 oranında olması oldukça dikkat çekicidir.

Yıllık 150-200 bin ton fındığın üretim fazlası olarak değerlendirildiğini göz önüne alırsak, bu fazlalık eski bölgede mi yoksa yeni bölgede mi olduğu ortaya çıkacaktır" dedi.

Yeni bölgedeki özellikle verimli taban arazilerin Türkiye'nin ithalatçı duruma düştüğü ürünlere tahsis edilmesinin ülke tarımı ve ekonomisi için büyük önem taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Karadeniz, şöyle konuştu: "Doğu Karadeniz üretim deseninde kivi, Trabzon hurması, incir, çilek, böğürtlen, ahududu, kızılcık, ceviz, muşmula, kestane ve karayemiş gibi gelecek vadeden meyve tür ve çeşitlerinin bulunması önem taşımaktadır.

Ancak yeni fındık bölgelerinde ise, fındık bahçelerinin önemli bir kısmının,
özellikle taban arazilerdeki plantasyonların kaldırılarak, günümüzde ithalatçı duruma düştüğümüz ürünlere tahsis edilmesi, yeni fındık tesislerinin önüne geçilmesi ülkemiz tarımı ve ekonomisi için hayati önem taşımaktadır.

Buna ek olarak, yıllardır fındıkta karşılaşılan mevcut problemlerin zaman içerisinde, yetiştiriciliği teşvik edilen ve yaygınlaşan diğer türlerde de ortaya çıkma ihtimalinin olması sebebiyle, fındığın mevcut ekolojisi ve kanunda belirtilen sınırlar içerisinde kalması gerekmektedir."

Doğu Karadeniz Bölgesi'nin arazilerin eğilimli olması nedeniyle fındığın alternatifinin olmayacağını, bunun yanı sıra arz fazlalığının sebebinin de yeni bölgelerde aranması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Turan Karadeniz, "Doğu Karadeniz bölgesinde arazilerin eğimli olması nedeniyle fındık, erozyonla mücadelede uygun bir bitki olası, meyve kabuğundan ve ağacından yakacak olarak yararlanılması bölge ve dolayısıyla ülkemiz için stratejik önemi olan bir meyve türümüzdür.

Ancak günümüzde, fındıktaki üretim fazlalığı Giresun, Trabzon ve Ordu'da aranmaktadır. Söz konusu bu illerde yetiştirilen fındıklar dünya pazarında 'Giresun kalitesi' ya da 'Türk fındık kalitesi' olarak ısrarla aranmaktadır. Dolayısıyla fındık alanlarının daraltılması yada alternatif ürünler arayışının ağırlıklı olarak, yeni üretim bölgesi olan Samsun, Sinop, Kastamonu, Düzce, Zonguldak, Bartın, Sakarya ve Kocaeli illerinde yoğunlaştırılması önemle üzerinde durulması gereken bir konudur" şeklinde konuştu.