Kamu-Sen'e bağlı Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türkiye'nin tarımda dışarıdan akıl alan değil, kendi aklını oluşturan ülke haline gelmesi gerektiğini belirterek, "Hububat spekülatörleri yargıya hesap vermeli" dedi.
Sendika çalışmaları kapsamında Ordu'ya gelen Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk tarım politikası ve Doğu Karadeniz'deki orman alanlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Son dönemdeki en önemli konulardan biri olan pirinçle sembolleşen fiyat artışlarının gündemi oldukça meşgul ettiğini ifade eden Demirci, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) kurumsal anlamda 1935 yılından bu yana gerek ürünün değerinin korunması ve değerinde satın alınması gerekse tüketim konusunda bir regülatör görevinin olduğunu hatırlattı. Fiyat artışlarının temel sebebinin kurumsal müdahale görevi olan kurumların göreviniyapamadığından kaynaklandığı ifade eden Demirci, "Türkiye'de Türk Ceza ve Ticaret Kanunu'nda spekülatörlüğün suç olduğu açıkça belirtilmiştir.

Ancak hiç bir kimse spekülatif faaliyet nedeniyle gözaltına alınmamıştır. Hububat spekülatörleri yargıya hesap vermelidir. Bu anlamda bir başı boşluluktan kaynaklanan bir fiyat artışı gözlenmektedir" diye konuştu.
Türk tarım politikasının Dünya Ticaret Örgütü ve küresel politikaların insafına bırakıldığını belirten Demirci, Türk tarım politikasının IMF ve Dünya Ticaret Bankası'na mahkum edildiğini ileri sürdü.

Her ülkenin nüfusunu sağlıklı besleyecek düzeyde yeterli kalitede ürün elde etme zorunda olduğunu ifade eden Demirci, "Türk tarımı o kadar önemlidir ki, Dünya Ticaret Örgütü'nün ve küresel politikaların insafına bırakılmamalıdır. Türk tarımı kendi milli tarım politikalarını geliştirmelidir. Bu anlamda dünyada oluşan tarım politikaları aşamasında da üretici, ürünlerin yetiştirilmesine teşvik edilmeli ayrıca çevremizdeki ülkelere ihraç edebilme iradesi geliştirilmelidir.

Bunun için birkaç yöntem var. Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi çiftçimizi koruyup, topraklarımızı verimli hale getirmeliyiz. Tarımda dışarıdan akıl alan değil, kendi aklını oluşturan ülke haline gelmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Karadeniz'in orman varlığı açısından bakıldığında zengin bir bölge olduğunu, ancak işletme açısından bakıldığında son 50 yılda bilinçsiz bir şekilde yok olmaya gidildiğini de vurgulayan Demirci, "Orman varlığımız yeniden üretilmesi yüz yılları bulan bir süreçtir.

 Orman varlığımız gerek bölgemizde yaşayan kendi vatandaşlarımız gerekse teşkilatın alt yapısının zayıflaması nedeniyle yeni ağaçlandırma sahalarının sağlanamaması bir zaaf yaşatmaktadır" dedi.