Çevreciler haykırıyor:

Çevreciler haykırıyor:

Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu’nun çağrıysa bir araya gelen çevreye Ordulular, çevre konusunda yetkilileri duyarlılığa çağırdı. Platform adına açıklama yapan Coşkun Özbucak, çevreye sahip çıkma konusunda dayanışma içinde olunması için yakl

Çevreciler haykırıyor:

ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE KATLİAMI DEVAM EDİYOR

 

Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu’nun çağrıysa bir araya gelen çevreye Ordulular, çevre konusunda yetkilileri duyarlılığa çağırdı. Platform adına açıklama yapan Coşkun Özbucak, çevreye sahip çıkma konusunda dayanışma içinde olunması için yaklaşık elli kitle örgütüne çağrı yaptıkları söyledi. Çevre sorunu konusunda sessiz kalmanın yarınlarımızı yok etmek anlamına geldiğini de vurgulayan Coşkun Özbucak, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde TBMM Çevre komisyonunda koruma altındaki SİT alanlarının şirketlerin kullanımına açılmasını sağlayacak yasa görüşmelerinin yapılmasının, iktidarın çevreye düşman tavrını da ortaya çıkarmaktadır, dedi.

 

Platformun çağrısı ile yapılan basın açıklamasına Kumbaşı-Efirli bölgesine yapılacak balık çiftliklerine tepki gösteren yöre insanları da katıldı. Muhtar Hüseyin Avni Uzun, Çarşamba günü imza standı açıp akşam basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.

 20465

Platformun basın açıklamasına KESK, Belediye İş, ADD, HDK bileşenleri yöneticileri de destek verdi.

 

Platform adına açıklama yapan Coşkun Özbucak şunları söyledi:

“Dünya Çevre Günü kutlamaları yaptığımız şu dakikalarda bile makineler, baltalar, zehirler doğayı kirletiyor, yok ediyor. Bu nedenle bizler Doğa ve Yaşam Alanları Koruma Platformu olarak bu günü yaşam alanlarına sahip çıkma ve mücadele günü olarak da değerlendiriyoruz.

 

Çevreye sahip çıkmak hepimizin görevidir

Çevre mücadelesi, çevreye sahip çıkmak insanlık görevidir. Yediden yetmişe hepimizin görevidir. Çevre mücadelesi yarınımıza, çocuklarımıza sahip çıkmaktır. Çevre mücadelesi, dünyaya, insanlığa sahip çıkmaktır. Bu nedenle de herkesi nerede olursa olsun, doğaya, yaşam alanlarına zarar veren her girişime karşı ses çıkarmaya, ortak mücadeleye çağırıyoruz.

Çevre kirliliği denilince aklımıza hemen çöp geliyor. Çöp bir çevre kirliliğidir, ama görünüm kirliliğini de unutmamak gerekiyor. Boztepe’nin betonlaşması, Hiç olmayacak yere yapılan Anemon Otel, Kıyı boyunca uzanan yüksek binalar, denize girişi yok eden özel ve kamu düzenlemeleri gibi olumsuzluklar da birer çevre kirliliği ve katliamıdır

.

İlimizin her köşesinde çevre katliamı yaşanıyor

Ordu Doğa ve Yaşam Alanları Platformu olarak ilimizde çevre katliamlarına karşı mücadele ediyoruz. HES’ler almış başını gidiyor. Nerede dere varsa orada HES var. Sular hapsediliyor, dereler kuruyor, kirletiliyor. Maden aramaları ve arıtmaları ile sular kirletiliyor. Sivas Koyulhisar ve Kabadüz’deki maden arıtma tesislerinin Melet Irmağı’nı kirletmeleri nedeniyle ne korkular yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Kabadüz’deki maden arıtma için açtığımız dava Ordu halkı lehine sonuçlanacağından eminiz.

Turnasuyu Irmağı da kirlenmeye başladı. Kabadüz’de yapılan HES nedeniyle bölgenin içme suyunu sağlayan ırmak kirletiliyor. Buradaki HES için de davamızı açtık.

Ormanlar kesiliyor, yaylalar yok ediliyor. Turizm bölgesi ilan edilen, SİT alanı olarak belirlenen yerler bile talan ediliyor, yıkılıp yok ediliyor. Çevre katliamları hükümetin ve yerel yöneticilerin olurlarıyla devam ediyor.

 

Taş ocakları, balık çiftlikleri de çevre katliamı nedenidir

Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu olarak yaşam alanlarına sahip çıkmayı sürdürüyoruz. Fatsa’da, Kumru’da halk taş ocakları nedeniyle yaşam alanlarından göç etmeye zorlanıyor. Oralar yaşanmaz hale getiriliyor. Halk yaşam alanlarına sahip çıkıyor. Taş ocaklarını istemediklerini haykırıyor.

Kumbaşı ve Efirli halkı bölgelerine yapılmak istenen balık çiftliğini istemiyor. Tepki gösteriyor. Balık çiftlikleri balıkların doğal yaşam alanlarını yok ederken insan sağlığı için de bir tehdittir. Hele turizm bölgesi olan, Ordu’nun sayılı kumsallarından biri olan bu bölgeye yapılması ve buna izin verilmesi düşündürücü bir sorundur. Kim, hangi mantıkla Kumbaşı açıklarına balık çiftliği için ‘uygundur’ kararı verebildi. Bu konuda da yöre halkıyla birlikte hem hukuksal hem de fiili mücadele konusunda birlikte olacağız.

 

Yarınımızı güvenceye alalım

Çevrenin korunması yarınımızın güvenceye alınmasıdır. Bu nedenle parti, sendika, oda, dernek farkı gözetmeden herkesi çevremizi ve yaşam alanlarımızı tehdit eden girişimlere karşı mücadele etmeye, birlik içinde olmaya çağırıyoruz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.