EKMEĞİNİ TAŞTAN ÇIKARMAK!

EKMEĞİNİ TAŞTAN ÇIKARMAK!

Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filminde vardı. Okulu bitiriyor işsizlikden dolayı hıyar satmaya başlıyordu. El arabasına diplomasını da asıp, kendine diplomalı hıyarcı diyordu. Düşünülmeyecek bir şey değil aslında. Ekmeğini taştan çıkarmak denirdi buna. N

EKMEĞİNİ TAŞTAN ÇIKARMAK!

İşsizlik!

Bugünlerde baş düşmanım.

Oku diye küçük yaştan beri kafamıza vurulan bu sözcükle içim dışım okumak oldu. Altı yaşından bu yana kalem kitap tutup, bir yerlere gelme savaşını başlatan küçük bedenlerin büyük beyinleri zaman geçtikçe tereddüt içerisinde bakmaya başlıyorlar yaşama.

‘Acaba ‘lar can yakıcı hale geliyor.

Ortaokul öğrenimi biter sınava girilir;

-Acaba sınavı kazanıp iyi bir liseye gidebilecek miyim?

Lise öğrenimi biter tekrar sınava girilir;

-Acaba sınavı kazanıp iyi bir üniversiteye gidebilecek miyim?

Üniversite öğrenimi biter bir sınav daha çıkar karşımıza ona da girilir;

-Acaba iyi bir işe yerleşebilecek miyim?

Bu yıl olmadı seneye nasipse denir tekrar sınava girilir;

-Acaba yeterli puan alabilecek miyim?

Baktık işe giremiyoruz, ikinci üniversiteyi de okumaya başlarız. Dört yıl daha okulla oyalandıktan sonra tekrar sınava girilir;

-Acaba bu defa olacak mı?

Olmadı. Olmaz, çünki; hayatımızı zorlaştıracak ne kadar işe yaramaz kural var ise hepsi bize elinin tersiyle tokadını atıyor.

Bu iki diploma da işe yaramıyor ve ardından yüksek lisans öğrenimine aklımız yatıyor. Bir de yüksek lisans yapıyoruz.

İş yine yok. Aldığın diplomalar, başarı belgeleri, onur belgeleri, takdirler, teşekkürler, madalyalar vs her ne kadar övünülecek madde var ise –madde diyorum, çünki; bu belgeler işe yaramadığı sürece birer maddeden öte geçemiyor benim gözümde- iş bulmada beş kuruşluk yardımı olmuyor. Ya fazla geliyorsun başvuru yaptığın iş için, ya da hala bir yerlerde eksiklik var.

İçim rahat bir şekilde yeni nesile oku diyemiyorum. Okuyanlar ne oldu ki diye bir sürü tümcelerle karşılaştıktan sonra…

Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filminde vardı. Okulu bitiriyor işsizlikden dolayı hıyar satmaya başlıyordu. El arabasına diplomasını da asıp, kendine diplomalı hıyarcı diyordu.

Düşünülmeyecek bir şey değil aslında. Ekmeğini taştan çıkarmak denirdi buna. Ne  iş olsa yaparımlar bu nedenle çoğaldı zaten.

-Ağabey ne iş olsa yaparım. Yeterki işe alın. Eve bir ekmek götüreyim.

İş dilenir hale geldik.

Suç mu? Ve ya ortada bir suç var mı? Varsa kimin?

Bu ve bunun gibi birçok sorunla karşı karşıya gelmişken taş da bulamıyoruz ekmeğimizi çıkarmaya…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.