NEDEN ve NEDEN??
-Beyim! Osmanlı dediniz de. Devam edelim. Mesela İngiltere kandırmıştı bunları. Çünkü İngiltere şimdilerde de olduğu gibi ( günümüzde ABD ile ortak) o zamanlar küresel şirketlerin öncüsüydü. Küresel şirketler ise federatif yapılanmaları kendi çıkarları iç
NEDEN ve NEDEN??
a/y
Bazı anlar olur bir anda değişirsiniz. Saçınız eliniz ayağınız sizden uzaklaşır bir başkasına dönersiniz. Ve o başkasının duyguları hakim olmaya başlar. Yalpalarsınız, tereddüt edersiniz bocalarsınız.
Bir baba olursunuz. Her an sarılmak istediğiniz ama onu güçlü yapmak adına hayallerinizde sarıldığınız, bebek kokusunu hala unutamadığınız, baktıkça göğsünüzün dalgalandığı, bıyıkları yeni terleyen bir oğulla yan yana oturursunuz. Bir alt yazı geçer ikinizin baktığı yerden. Birbirinize bakarsınız. Oğul düşer toprağa. Sonra oğullaaaaaaaaaaar!
Haykıramazsınız. Oğul güçlü olsun. Bilmesin babasının volkanlarını. Her yutkunmanızda bir dağ devrilir. Parçalanan kayalar arasından sızan ummanın iki damlasına müsaade eder sadece, baba gözleriniz.
Ve gün gelir baba sorar neden?
Neden hep bizim oğullarımız neden?
O an da birileri çıkar ‘‘analar ağlamasın’’der.
Ama baba sorar…
- Nasıl?
- Müzakere yapalım!
- Nasıl?
- Bugüne kadar sizin oğullarınıza yazık oldu. Bu iş çözülsün. Başka oğullar gitmesin.
- Nasıl?
- Şimdi sizin oğullarınızı ellerinizden alanlar silah bıraksın. Oğullarınızdan önemli mi? Bizde bazı isteklerini karşılayalım. Efendim şimdi bunlar ne bileyim horlanmışlar. Bazı hakları yasaklanmış.
- Bizim yan komşu mu? Onun öyle bir derdi yok ama.
- Yok yok onun dağdaki oğlu?
- Allah Allah komşu, dağdaki oğlunu kandırılmış diyor. İçi sızlıyor. Biz memnunuz diyor.
- Ama dağdakiler bizim muhatabımız.
- Tamam beyim öyle olsun. Ne istiyorlar ?
- Şimdi mesela dilleri eğitim dili olsun istiyorlar ?
- Olsun beyim de!. Şimdi bunlar SBS ve LYS’ de de kendi dillerinde sınav isterler. Onları da ayrı yapmak gerekir. Yetmez üniversiteyi de kendi dillerinde okumak isterler. Sonra kendi dillerinde devlet memuriyeti yapacakları devlet kurumları isterler.
- Eee hele bi müzakere edelim ama …
- Edin beyim de… Sonra bunlar özerklik isterler.
- Olsun yahu dışişlerinde bize bağlı olduktan sonra. Özerk de olsunlar. Siz Osmanlıyı bilmiyor musunuz.?. Herkes dilini konuşuyordu. Kendi dilin de eğitim yapıyordu. Bizden daha fazla hakka sahiptiler.
- Beyim bilmez miyiz? Ermeni, Rum v.s hiç biri diğerinden farklı değildi? Ne mutluyduk!.Öyle ya korkulacak bir şey yoktu. Ama şimdilerde yan yana mıyız? Ezeli düşmanız hepimiz üstelik. Neden acaba?
- Eeee kandırdılar onları…
- Evet beyim kandırdılar. Her hakka sahip oldukları halde amaçları farklıydı. Osmanlıyı küresel şirketler adına ve çıkarına parçalamaktı.( Dağa çıkartılmış olanlarının amaçlar). Taşeronlaştırılmışlardı. Sonuçta dağa çıkmayana da bize de yazık etmediler mi?
- ???
- Beyim! Osmanlı dediniz de. Devam edelim. Mesela İngiltere kandırmıştı bunları. Çünkü İngiltere şimdilerde de olduğu gibi (günümüzde ABD ile ortak) o zamanlar küresel şirketlerin öncüsüydü. Küresel şirketler ise federatif yapılanmaları kendi çıkarları için en uygun sistem olarak görmekteydi. Çünkü federatif (özerk) yapılanmalarda merkezi yönetimlerin aksine kendi çıkarları doğrultusunda istedikleri kararları çıkarabilirlerdi. Bu yüzden Doğu Akdeniz / Balkanlar / Önasya / Ortadoğu federasyonu küresel şirketlerin en büyük arzusu ve planlarıdır.
- ???
- Beyim ne hikmetse sizin şu Oslo müzakerelerini de İngiltere organize etmiş. Anlaşılan tekrar Milli Mücadele vermeden kurtuluş yok. Söz konusu Milli Mücadeleyse oğlumun yanında ben de geliyorum.
Artık müzakerelerle apartman komşumu kaybetmek istemiyorum.
Yoksa çiğ köfte değil derdim.
Vatan Sağolsun,,,
Şehidim sen rahat uyu…
( OĞUL GEL SARILAYIM ! )
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.