REKOLTE  OYUNLARI  BİTMİYOR

 Fındık-SEN Genel Başkanı Kutsi YAŞAR yaptığı açıklamada: Fındık da rekolte tespitinin ilk ayağı olan karanfil sayımlarına göre ilgili bir çok

kurum tarafından 2012 yılında oldukça yüksek rekolte tahminleri yapılmıştı.

Oysa fındığın çeç olup çuvala girmeden rekolte hakkında kesin bir kanaate varmanın bizi yanıltacağını fındık üreticileri çok iyi bilirler.

Rekolte çalışmalarının ikinci ayağı olan Çotanak sayımlarının yapılmaya başlanacağı önümüzdeki günlerdede rekolte tahmini için kesin bir şey söylemek mümkün olmayacaktır.

İklim değişiklikleri,bizedon, kuraklık ve geçtiğimiz günlerde cereyan eden fırtına gibi veya daha başka bir iklimsel sorunlar yaratabilir.Ama net olarak şu söylenebilir ki 2012 yılında beklenen yüksek rekolte gerçekleşmeyecektir.

Burada fındığın ne kadar olacağı kadar Fındık rekolte tahminleri üzerinden yaratılan algı yanılsamaları da çok önemlidir.

Karanfil sayımı sonrası yapılan yüksek rekolte açıklamaları ve  beraberinde TMO stoklarındaki fındığı ihracatçılara vereceği haberleri de piyasa da fındık fiyatlarını hızla aşağıya çekerek 6,00 TL’sının altına kadar düşürmüştü.

Nisan başlarında meydana gelen don hasarı ve sonrasındaki fırtına hasarı rekoltedeki beklenti ve tahminleri aşağıya çekince fındık fiyatları da 6,50 TL sına kadar çıkışa geçmiştir.

Bu durumda 2011 yılında fazla ithalat  yapan fındık  alıcıları  benzer senaryoyu  2012 de uygulayabilirler.Yıllarca uygulanan bu ve benzeri senaryolara karşı fındık üreticilerinin menfaatleri kollayacak şekilde kurgulanacak bir depoculuk anlayışını yaşama geçirmek kaçınılmaz olacaktır.

Fındık da üretimin az geçekleştiği  son yıllar adeta yol gösterici olmaktadır.Şüphesiz bu konuda çok uluslu gıda ve tarım şirketleri de  kendi menfaatlerini gözeten bir lisanslı depoculuk üzerine çalışmaktadırlar.

Şirketlerin bu hamlelerine karşı Fındık Üreticileri olarak  adını  ister Çiftçi Destekli ister Toplum Destekli isterse de Kamu Destekli diyelim Şirketlerin Lisanslı Depoculuk anlayışına karşı kendi depoculuk anlayışımızı ortaya koymamız gerekiyor.

Bu da ancak fındık üreticilerinin yönetebildiği güçlü bir Fiskobirlik’le mümkün olacaktır, dedi.