10 EYLÜL’DE AKP BORANZANLARININ SESİ KISILACAK

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Ordu İl Başkanı Zikri Demiröz Yaptığı yazılı açıklamada; 2008’li yıllarda hatırlayanlar olacaktır. Egemen basın(AKP yandaşı ve Patronun sesi olan gazete, televizyon, radyo, internet siteleri vb) Genel Sağlık Sigortası’nı pazarlamış, çocuklara tedavi ücreti yok, herkes istediği doktoru seçecek, istediği hastanede tedavi olabilecek ve primini ödeyemeyenlerin primini devlet ödeyecek vb. Yasaya karşı başta KESK olmak üzere emekten yana sosyalist partiler sokaklara çıkmış ve halkı uyarmaya çalışmıştır. Ancak egemen basının karşısında halk uyumuş ve zokayı yutmuştur.

2. 12 Eylül darbesinden önce yapılan güzellemeler; darbeciler yargılanacak, memurlara toplu sözleşme hakkı, hukuk sisteminin demokratikleşmesi ve üye sayılarının artırılması vb. güzellemelerle egemen basın AKP ile birlikte ikinci 12 Eylül darbesini hayata geçirdi. Sonuçlarını darbeden beri acı şekilde hissediyor ve bedelini ülke halkı olarak ödüyoruz.

Egemen basın ÖYM kalkıyor diyor ve toplumda oluşan gazı alıyor. Ancak bir bakıyoruz çıkan yeni mahkeme bir öncekini aratmıyor.

Eğitimde reforma 4+4+4 deniyor, 8 yıllık eğitim eleştiriliyor ve kamuoyunun gazı (CHP’nin söylemi, duruşu ve Tandoğan’daki Meydan Grup Toplantısı ile) alınıyor . Yeni sistem eskisinin çok daha gerisinde, gerici, piyasacı, çocuk işçilerin ve çocuk gelinlerin yaratılmasına yönelik bir sistem AKP tarafından dayatılıyor.

Aziz Yıldırım 29 Temmuz 2012 günü yerine 2 Temmuz’da tahliye ediliyor. Egemen basın 2 -3 Temmuz’da sayfalarını Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe(elbet haberi yapılmalı)taraftarına ayırıyor. 2 Temmuz AKP’nin karın ağrısıdır. Sivas katliamı sanıklarının avukatlarından bazıları AKP’den Millet Vekili’dir. AKP Sivas Katliamını yapan zihniyeti savunmakta ve yeni katliamlara yol açacak bir ülke yaratmaktadır.

Kıdem tazminatı ile ilgili olarak bugünlerde ve geçtiğimiz yıllarda egemen basın tarafından onlarca haber yapılmıştır. Sendikalar zaman zaman doğal olarak refleks göstermiştir. Ancak emekçilerin kafası yine işgal altındadır ve bu başlıkta da zokayı yutacak gibi görünmektedir.

AKP’nin işçi sınıfına (artık sınıf kavramını bir çok hareket-siyasal yapı terk ettiği için bundan sonra daha sık kullanmalıyız) saldırıyı yasaları egemen basın tarafından güzelleniyor, halkın kafası yandaş uzmanlar tarafından karıştırılıyor, sendikaların gazı alınıyor ve ardında AKP öldürücü vuruşunu yapıyor.

Özellikle 2007 sonrası AKP siyasal hareket alanını genişletirken ulusalcılara (başta kendini Kemalist, laik, sosyal demokrat, ulusalcı vb. olarak görenlere) bakın “bölücü”-“teröristleri” KCK ile tutukluyorum dedi. Sonra Kürtlere (BDP ye de) bakın yıllardır sizi ezen, işkence yapanları, ulusal haklarınızı vermeyenleri vb. Ergenekon davası ile hesabını görüyorum dedi. Sonra Hopa Davası, Devrimci Karargah, Oda Tv davası vb. davalar ile AKP dışında kalan tüm siyasal hareketlerin alanı daraltılırken AKP’nin alanı genişledi. Sonuç anket haberlerine bakılabilir.

Suriye ile yaratılan uçak krizi ve sonrasında yaşananlar ve egemen basın tarafından yapılan bilgi bombardımanı da ilginçtir. Neyse ki Cumhuriyet Gazetesinden Utku Çakırözer’in röportajı (sol muhalif diğer gazetelerin haberi )ve son olarak Chavez’in çıkışı kirli bilgiye bir nevi yanıt oldu.

Memleketin durumunu zaten az-çok biliyoruz ve bu kadar iç karartıcı şeyi neden hatırlatıyorsunuz diye sorulabilir. TKP bizi uyanık olmaya , unutmaya ve her zaman örgütlü olmaya çağırıyor.

Yaklaşık 2 ay sonra bizim tarafın yani işçi sınıfının yeni bir gazetesi olacak. TKP egemen basının karşısına kendi (AKP tarafından hedef haline getirilen ve her gün saldırıya uğrayan sayıları bir elinin parmakları kadar başka gazeteler elbet var) günlük gazetesiyle dikilecek. Günlük soL gazetesi eylül ayında çıkacak. Bu gazete işçi sınıfının örgütlenmesi, ayağa kalkması, saldırılara karşı her zaman dinamik olması, ABD, AB, NATO vb. kuruluşların ve yerel işbirlikçilerinin, AKP’nin(Fet. Cema Partisi) vb. sermaye partilerinin bu ülkeden pılını-pırtısını toplayıp defolmaları, eşit ve özgürlüğün hayata geçirileceği bağımsız sosyalist bir ülke yaratılması için yazılarını yazacaktır. Dosta güven , düşmana korku vermek için hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Günlük soL bunu başardığı oranda anlamlı olacaktır.

Günlük gazete ile ilgili 9-10 Haziran 2012 tarihinde Ankara'da yapılan TKP 11. Kongre Türkiye Konferansında alınan kararlardan bir tanesi aşağıdaki gibidir.

“Sol için görev başına!

TKP 11. Kongresi, içinde bulunduğumuz dönemi AKP hükümetinin ve onun İkinci Cumhuriyet rejiminin geriletileceği, işçi sınıfı başta olmak üzere geniş kesimlerin yaygın biçimde alternatif arayışı içinde olacağı bir dönem olarak belirlemektedir. Bu süreç, partimiz tarafından en güçlü, en işlevli araçlarla karşılanmak durumundadır.

Bu araçların önde gelenlerinden biri de Türkiye'de devrimci mücadelelere yeni bir soluk getirecek, partimizi ve devrimci hattını kitlelere bugüne kadar olduğundan daha büyük bir canlılıkla taşıyacak olan günlük gazete olacaktır.

11. Kongre 10 Eylül'de, partimizin kuruluşunun 92. yıl dönümünde, Sol gazetesinin yayın hayatına başlamasını karar altına almıştır. Kongremiz bütün parti üyelerini ve dostlarını sosyalizm kavgasına büyük enerji katacak olan gazetemiz için, önümüzdeki üç aylık kısa süreyi en iyi biçimde değerlendirmeye çağırır” dedi