Yolumuzdaki engeller!...
Bana, kendini bu kadar işe verip yıpratma, daha önünde çok uzun yıllar var. Sen ne kadar çalışırsan çalış, kimse değerini bilmez ve seni takdir etmez. Burada kimse hak ettiğini alamaz. Boşu boşuna kendini yıpratmış olursun diyorlar ve beni neredeyse görev
Yolumuzdaki engeller!...
Orhan YÜCEL
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş,... kendiside pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacaktı?
Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler.
Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu.
Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekti.
Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı.
Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde. "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral.
Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. "Her engel, hayat şartlarınızı iyileştirebilecek bir fırsattır.."
Bu kısacık hikâyeciği okuyunca aklıma meslek hayatıma başladığım ilk günler geldi. Meslek hayatıma yeni başlamıştım. İlk günler çok heyecanlıydım. Bir iş sahibi olmak ve kendi kazandığım paraya sahip olmak bana çok büyük bir gurur ve heyecan veriyordu.
Zevkle ve şevkle işime sarılmış ve verilen her işi en iyi şekilde yerine getirmeye gayret sarf ediyordum. Hiç durmaksızın kendimi işime veriyor ve işimi bitirmeden yerimden ayrılmıyordum.
Ben böylesine kendimi işime verip çalışırken, benden daha eski arkadaşlar yanıma gelip, beni etkilemeye ve daha az çalışmam konusunda ikna etmeye çalışıyorlardı.
Bana, kendini bu kadar işe verip yıpratma, daha önünde çok uzun yıllar var. Sen ne kadar çalışırsan çalış, kimse değerini bilmez ve seni takdir etmez. Burada kimse hak ettiğini alamaz. Boşu boşuna kendini yıpratmış olursun diyorlar ve beni neredeyse görevimi yapmamak üzere etkilemek istiyorlardı.
Ben bu söylenenlere kulaklarımı tıkadım ve kendi bildiğim yolda ilerlemeye çalıştım. Söylenenleri hiç kaale almadım ve çalışmama aynı şevk ve hızla devam ettim. Sonunda da çalışmalarımın semeresini gördüm.
Beni etkilemeye çalışanlar benden daha eski elemanlar olduğu halde ben onlardan önce terfi almaya başladım.
Aynen yukarıdaki hikâyecikte olduğu gibi, önüme çıkan engelleyici telkinlere kulak asmayıp kendi yolumda yürüyüp, engelleri yok etmeyi başarmış oldum. Sonunda da onlar değil ben kazançlı çıktım.
31 senelik memuriyet hayatımdan elde etmiş olduğum tecrübeye dayanarak, yeni iş hayatına atılan genç kardeşlerime de, etraflarına bakmaksızın verilen görevlerini en iyi şekilde yerine getirmelerini, olumsuz telkinleri dikkate almamalarını, eninde sonunda bu davranışları neticesinde kendilerinin kazançlı çıkacaklarını tavsiye edebilirim.
Önlerine çıkacak engelleri yine kendileri aşacaklardır. Başkaları değil…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.