Ülkemizde kritik günler yaşanırken, hükümetin başarısızlıklarının sorumluluğunun sadece Başbakan üzerinde yoğunlaşması karşısında bu yazıyı kaleme almanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

 

Elbette ki, iktidar partisi Genel Başkanı ve Hükümetin başı olarak başarılardan olduğu kadar başarısızlıklardan da Başbakan Erdoğan’ın sorumlu olarak görülmesi doğaldır. Ne var ki, Hükümetin başarı ve başarısızlıklarının yalnızca Başbakan ile sınırlı görülmesinin önemli bir gerçeği göz adı edeceğini düşünüyorum.

 

Hükümetin başarı ve başarısızlıklarında Başbakan’ın olduğu kadar siyasetçi arkadaşlarının, Bakanların, yüksek bürokratların, çevresindeki destekçilerinin ve özellikle yakın kurmayları olan Danışmanlarının payı olduğu asla yadsınamaz.

 

Danışmanlar üzerine bu yazıyı kaleme almanın 3 nedeni var :

 

Bir ülkede devlet yönetiminin sadece tek bir insanın çevresinde dönemeyeceği gerçeğini vurgulamak

Genç yaşta Demirel-İnönü Hükümetinde Başbakanlık Danışmanlığı yapmam nedeniyle Danışmanların devlet yönetimindeki rollerini bilmek

Başbakan Erdoğan’ın çevresinde kümelenmiş resmi ya da gayrı-resmi danışman kümesinin yetersiz-yeteneksiz ve zavallılıklarını görüp utanç duymak.

 

Başbakan’ın Danışmanları olduğu gibi, Başdanışmanları da bulunuyor. Bu isimlerin birçoğunun Başbakan’ın siyaset yaparken yakınında bulunan kişiler olduğu ve Başbakan Erdoğan olmadan herhangi bir kurum/kuruluş tarafından dikkate alınmayacakları biliniyor. Deyim yerindeyse, Başbakan Erdoğan olmadan bu isimlerin devletin herhangi bir kademesinden içeri sokulması bile söz konusu olamaz. Bunun nedeni, yeteneklerinin sınırlılığı, bilgilerinin eksikliği, kibirli oluşları, Başbakan’ın çevresini kuşatarak ülkede cennet havası varmış gibi bir görüntü vermeleri, Başbakan’ı olumsuz gelişmeler karşısında uyararak ülkeye ve hizmet ettikleri devlete (aynı zamanda Başbakan’a da) yardımcı olamayacak kadar çapsız olmalarıdır.

 

Demirel-İnönü döneminde merhum Erdal İnönü’ye danışmanlık yaparken, Başdanışman Güneş Gürseler başkanlığında yoğun bir çalışma temposu içinde bir ilkeyi rehber edinerek çalışırdık : “Yaptığımız olumlu işler devletin ve Hükümetin başarısı, olumsuz ve yetersiz işler de bizim başarısızlığımızdır.” Bu bilinç ve sorumlulukla hizmet ederken, merhum Erdal İnönü’nün “sizler, danışmanlar olarak bana iş getirmeyeceksiniz, işlerimi hafifleteceksiniz” sözü doğrultusunda çalışırdık. Bu arada, asla basın ile muhatap olmayarak sorumlu olan siyasilerin önüne geçecek hiçbir açıklama yapmamak da önemli bir ilkemizdi.

 

Bugünlerde Başbakan’ın danışmanlarına bakınca, traji-komik gelişmelerin sorumlusu olarak danışmanları  da görmek gereğine inancım sağlamlaşıyor. Hükümet adına danışmanlar konuşuyor, basınla hükümet adına danışmanlar muhatap oluyor, yetkisiz ve sorumsuz kimlikleriyle ülke yönetimini danışmanlar omuzluyor. Bu durum, bir yönetme beceriksizliği ve sorumsuzluğu olduğu kadar, devlet yönetiminde sorumlu makamlarda olan Bakanların ve iktidar partisindeki üst düzey siyasilerin basiretsizliği ile açıklanabilir.

 

Başbakan’ın terör örgütü  uzmanı danışmanlarının medyatik sefaletleri milyonlar tarafından izlenirken, diğer yanda ise strateji enstitüsü başkanı akademisyen danışmanlar, ipe sapa gelmez açıklamaları ve yorumları ile aklımızla alay etmeyi sürdürüyor. Televizyonlarda çapsız konuşmalarla devlet ciddiyetine verdikleri zararlar bir yana, kim daha yandaş olacak yarışı içinde kendi aralarında rekabet ettikleri de gözlerden kaçmıyor.

 

Son dönemde yaşanan Taksim Gezi Parkı olaylarında gösterdikleri tavır ve söylemleri göz önüne alındığında, Başbakan’ın danışmanlarının yetersizlikleri, sığlıkları, çapsızlıkları, bilgisizlikleri, deneyimsizlikleri, olayları yorumlamak ve siyasi öngörülerde bulunmak konusundaki en basit ifadeyle cehaletleri açığa çıkmış bulunuyor. Bu danışmanlardan akıl alan birisinin bırakın ülkeyi başarılı yönetmek, ülkeyi kaosa sokmaktan başka bir sonuçla karşılaşması söz konusu olamaz.

 

Kılavuzu iyi olanın başarısı şansı da yüksektir. Ne var ki, Başbakanın çevresindeki kötü kılavuzlar ordusu olan danışmanlarının ülke yönetimine daha fazla zarar vermeden köşeye çekilmelerinde sonsuz yarar olduğu düşüncesindeyim.

 

Bizden söylemesi …